Alemdar, "Çocukluk yaşımdan beri bu mesleği yapıyorum. Babam vefat ettikten sonra değirmeni ben işletmeye başladım. Ancak son yıllarda işlerimiz hızla düşüşe geçti. Özellikle mısır ekimi azaldı ve bizim işlerimiz de buna paralel olarak azaldı. Artık mısır yerine çoğunlukla fındık ekiliyor. Hazır yiyeceklerin çoğalmasıyla birlikte geleneksel değirmen işleri geriledi" dedi.
Trabzon genelinde değirmen sayısının hızla azaldığını vurgulayan Alemdar, "40 yıl önce bu bölgede sadece bizim civarda 8 tane değirmen vardı. Şimdi ise sayıları bir elin parmağını geçmez. Türkiye genelinde de benzer durumlar yaşanıyor. Bu mesleği devam ettirecek kimse bulmak zorlaşıyor. Benim çocuklarım var ama onların da bu mesleği sürdürme niyetleri yok. Bu durum, asırlık değirmen geleneğinin sonunu getirebilir" şeklinde konuştu.
Değirmenlerin ekonomik getirilerinin azalmasının yanı sıra kültürel miras açısından da endişe verici olduğunu belirten Alemdar, "Bu meslek aç kalmamıza engel olur ama ileri gitmek de pek mümkün değil. Değirmenlerin yok olmasıyla birlikte geçmişimize ait önemli bir parçayı da kaybetmiş olacağız" ifadelerini kullandı.
Sonuç olarak, Trabzon'un kırsalında yaşayan ve geçimini değirmencilikle sağlayan insanlar, geleneksel mesleklerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını düşünüyor. Asırlık değirmenler, ekonomik ve kültürel değişimlerin etkisiyle zamanla yerini modern tarım ve endüstriyel faaliyetlere bırakıyor.