Türkiye'de nüfusun kendini yenileyebilmesi için doğurganlık oranının en az 2.1 olması gerektiğini vurgulayan Göktaş, “Bu oranı yakalayamıyoruz. Yaşlı nüfus artarken çocuk sayısı azalıyor. Bu durum üretimden sağlığa, işgücü piyasasından sosyal hizmetlere kadar her alanda sorun yaratacak” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da konuyla ilgili olarak daha önce “Bu, varoluşsal bir tehdit, bir felakettir” dediğini hatırlattı.
Aileyi güçlendirme politikaları devreye alındı
Göktaş, hükümetin bu tabloya karşılık olarak yeni sosyal destek politikaları geliştirdiğini duyurdu. Bunlar arasında:
-
İlk kez evlenecek 18-29 yaş arası genç çiftlere 150 bin TL’lik faizsiz kredi
-
Doğum destekleri (ilk çocuk için 5 bin TL, ikinci çocuk için aylık 1500 TL, üçüncü çocuk için aylık 5 bin TL)
-
Kreş sayılarının artırılması ve evde bakım projeleri
-
Şehirler arası ulaşımda yeni evli çiftlere %50’ye varan indirimler
-
Beyaz eşya alışverişlerinde %10 ila %40 arasında indirim
Toplumda karşılık buldu mu?
Destek programları sonrası pilot bölgelerde evlilik oranlarında %64’lük bir artış yaşandığını belirten Göktaş, 91 bini aşkın çiftin evlilik fonuna başvurduğunu da sözlerine ekledi.
Ancak sosyal medyada ve haber platformlarında yer alan kullanıcı yorumları, ekonomik kriz, yüksek yaşam maliyetleri ve güvensiz gelecek ortamı nedeniyle halkın çocuk yapmaktan çok, geçim derdinde olduğunu gözler önüne seriyor.