Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın mitingi bitti ama tartışması bitmedi.
Bitmeyecek de.
Zira siyaset hem kendi etrafında hem de medyada sertleşiyor.
Sevgili Okurlar, Gazeteler, Televizyonlar, sosyal medya mecralarında Beratcan’ın sözleri üzerinden gidiliyor ve çeşitli yorumlar yapılıyor.
Beratcan ile annesi miting alanına erken ve hazırlıklı gelmiş. Annenin elinde bir mektup ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verecek ve eşi ile ilgili talepte bulunacak.
Cumhurbaşkanları’nın af yetkisi var. Zaman, zaman kullanıyorlar.
Bu tür talepler geçmişte oldu.
Hatırlayalım, Adalet Bakanı iken Hikmet Sami Türk beyin eşi Fatoş hanım Trabzon Cezaevini ziyaret etmiş ve orada bir çocuk ve annesi ile fotoğraf çektirdikten sonra da af gündeme gelmiş ve af çocuğun ve rahmetli Rahşan hanımın adıyla anılmıştı.
Beratcan’ın Babası çıktığı cezaevine infazını yakmış ve yeniden girmiş. Hukukçular çıkmasının zor olduğunu söylüyor. Ortada da bir dram var.
Onun için anne bir imkan arıyor. Beratcan’ı kürsüye göndermesi de ‘olurda bir şans doğar’ hamlesidir.
Beratcan’ın kürsüye çıkması ve o sözü konusunda Türkiye ikiye bölündü.
Bir,
-Oraya Kılıçdaroğlu’na o sözleri söylesin diye kasıtlı çıkarıldı.
İki,
-Hayır, babası için çıkarıldı ama Erdoğan’ı öveyim derken o ağır sözü söyledi.
Yani spontane gelişti.
Eleştirenler şunu da söylüyor:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Beratcan’ın sözlerinden sonra, ‘Bu işler sana kalmadı. Bay Kemal’le biz işimizi hallederiz’ deseydi kazanan olurdu.
Çok iyi analiz edildiğinde işin organize olmadığı görülüyor.
Çocuk ısrarla çıkmak istiyor. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı övmek isterken o sözleri söylüyor.
Çocuk aklı denir ya.
23 Nisan’lar da Meclis Başkanlarını, Başbakanları ziyaret eden çocuklar vardır.
Ne söyleyeceklerini bilemeyiz ve canlı yayında hem izleyenler, hem koltuğu devredenler hem de çocukları götüren öğretmenler tedirgin olurlar.
Öyle ya çocuk.
Beratan’ın Kılıçdaroğlu’na söylediği söz yanlıştır.
Fakat siyasette o sözden öte söylemler de var ortada.
Bu saatten sonra Siyasi etik, Siyasi söylem, Siyasi barış olur mu?
Her iki taraftanda salvolar sürüyor ve çok zor.
Her seçimde Trabzon gündemde.
Trabzonspor’la gündem, İstanbul seçimi ile gündem ve Beratcan’ın kürsüdeki söylemleri ile gündem.
AK Parti tam zamanı deyip 2023’ü riske etmemek için tüm kozlarını oynuyor. Millet ittifakı da birlikteliğini bozmak istemiyor. Araya bazen HDP giriyor, bazen ise Batı..
CHP ve İYİ Parti arasında, Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasındaki mesafenin belli bir seviyeye ulaştığı, yani açıldığı yönünde tarafsız yorumculardan mesajlar var.
İngiliz Büyükelçisinin arkasından ABD Büyükelçisinin İBB ziyaretinin özeti şudur: ‘Ama 2023’te ama Tayyip Erdoğan sonra biz Ekrem İmamoğlu’nu Başkan adayı görmek istiyoruz.’
Batı açıkça bunu diyor, İmamoğlu’nu destekliyor.
Batı 12 Eylül öncesinde Türkiye’yi sağcı, solcu böldü, süper beyinleri yok etti, birbirine kırdırdı gençleri.
1990’larda başladı Atatürkçülük elden gidiyor diye 28 Şubat 1997’ye kadar muhafazakarların üzerinden Askeri silindir gibi geçtirdi ve yıllar sonra merhum Erbakan’dan Komutanlar bile özür diledi.
Bugün ise bu kez de Erdoğan’a ‘20 yıl kaldın yeter’ demeye başladılar.
Bakalım millet ne diyecek?