Bu süreçte bizlere duyduğunuz güven ve verdiğiniz destek, her birimizin omzundaki sorumluluğu daha da artırmıştır. Delegelerimize gönülden teşekkür ediyor, ayrıca kurullarımıza seçilen değerli başkan ve üyeleri kutluyorum. Hepimizin amacı ortak; bu büyük davayı daha da ileriye taşımak. Trabzonspor, yalnızca bir spor kulübü değildir. Burası bir kentin hayalleri, bir toplumun kimliği ve kuşaktan kuşağa aktarılan aidiyetin adıdır. Bu gerçeği unutmadan, geleceği inşa etme yolunda birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliyiz. Trabzonspor'un tarihindeki en büyük başarılar, dayanışma ruhuyla yükselmiştir. Şimdi, ben ve yönetim kurulundaki arkadaşlarım aynı bilinçle, kulübümüzü daha sağlam temeller üzerinde yükseğe taşımak için yeni bir dönemin kapısını aralıyoruz.
KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER KAÇINILMAZ OLMUŞTUR
Yarınlarımızın temel taşları, sürdürülebilir bir yapı anlayışıdır. Bugünden itibaren hem sportif, hem finansal disiplin, hem de profesyonel yönetim ve toplumsal sorumluluk anlayışıyla Trabzonspor'u hak ettiği zirveye taşımanın organizasyonunu sağlamak zorundayız. Böylece dönemsel başarıdan ziyade kulübümüzün itibarını ve gücünü nesiller boyu koruyacak bir sisteme kavuşacağız. Tabii ki bu yolda en büyük destekçimiz, camiamızın birlik ve beraberlik ruhudur. Fikir ayrılıkları elbette olacaktır, ancak nihayetinde hepimizin ortak paydası Trabzonspor'dur. Camiamızdan beklentimiz, bu büyük davaya katkı sunması, Trabzonspor'un değerlerini yüceltmesidir. Çünkü Trabzonspor, ancak tüm parçalarının bir araya gelmesiyle büyüyen bir bütündür. Kulüp içinde ne kadar sağlam bir yapı kurarsak kuralım, Türk futbolunun sistemsel sorunlarını göz ardı edemeyiz. Hakem hataları, kulüplerin emeğini gölgeleyen, adaletine duyulan güveni zedeleyen bir sorun haline gelmiştir. Trabzonspor, bu yanlışların bedelini defalarca ödemiştir. Artık bu düzende köklü değişiklikler yapılması kaçınılmazdır. Bu noktada TFF Başkanı Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu ve Merkez Hakem Kurulu'na açık bir çağrıda bulunuyorum.
ADİL VE ŞEFFAF FUTBOL DÜZENİ
Türk futbolunun temiz bir geleceğe kavuşması için öncelikle MHK'nın yapısal olarak yeniden inşası şarttır. Mevcut hakemlik sistemi, tarafsızlık ve liyakatten uzak yapısıyla sürdürülemez bir durumdadır. Futbol dünyası, imrenerek seyrettiğimiz Premier Lig standartlarında, profesyonel, tarafsız ve yetkin bir hakem organizasyonuna kavuşmayı hak ediyor. Daha adil ve şeffaf bir futbol düzeni kurmak, tüm futbol paydaşlarının ortak sorumluluğudur. Trabzonspor olarak bu sistemin değişmesi için kararlı mücadelemizi her platformda sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyorum. Bu büyük camianın sahip olduğu enerji ve inanç, tüm zorlukların üstesinden gelmemizi sağlayacak en güçlü kaynaktır. Bizler yalnızca kulüp için değil, bu güzide kulübün temsil ettiği değerler için de çalışıyoruz. Hedefimiz, Trabzonspor'u sadece Türkiye'nin değil, Avrupa'nın da saygı duyulan bir markası haline getirmektir. Gelecek, Trabzonspor için daha parlak olacaktır. Aynı ideal etrafında kenetlenmemiz, tekrar ediyorum; gücümüzü birleştirmemiz gerekiyor. Trabzonspor bir ruhtur. Ve bu ruh, bizler çalıştıkça, inandıkça ve dayanışma içinde kaldıkça asla sönmeyecektir” dedi.
