Belediye Başkanlığı boşaldığına göre, belediye meclisinin toplanıp meclis üyelerinin arasından yeni bir başkan seçmesi gerekmektedir. Süreci Trabzon Büyükşehir Meclis arşivinden takip ediyoruz. Meclis tutanaklarına yansıdığına göre;  30 meclis üyesinin 19’unun katılımı ile yapılan toplantıda gizli rey ve oyların tasnifi neticesinde mevcut 19 üyenin 19’unun ittifakıyla Trabzon Belediye Reisliğine tüccardan ve meclis azasından Ahmet Rasim Karanis seçilir.  Aslında genellikle belediye başkanının seçildiği meclis oturumları yüksek katılımla toplanırken, Ahmet Rasim Karanis’in seçildiği toplantıda 11 üyenin toplantıya katılmaması, mecliste oluşan ve ileride büyük tartışmalara yol açacak gruplaşmaların sanki işaret fişeği gibiydi. 

AHMET RASİM KARANİS KİMDİR?

Aslen Vakfıkebirli olan Ahmet Rasim Karanis 1924 yılında dünyaya geldi. Babası Kemeraltı esnaflarından Hacı Mustafa Karanis’dir. İlk defa belediye meclisine DP zamanında 1955 senesinde seçilmiştir. Ahmet Rasim Karanis aynı zamanda bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla Trabzon Belediyesi’nin ilk reis muavini, yani başkan yardımcısıdır. Nitekim önceki belediye başkanı Haluk Çulha döneminde meclis üyeleri arasından başkan yardımcısı olarak atanmıştır.  

Ahmet Rasim Karanis’i yakından tanıyan, Trabzon Belediyesinin de eski meclis üyesi ve başkan yardımcılarından olan Osman Necip Sevinç’den Ahmet Rasim Karanis’i anlatmasını istedik;  Sevinç, Ahmet Rasim Karanis’in son derece dürüst, hiç kimseye iltiması olmayan, az konuşan ancak öz konuşan biri olduğunu söyleyerek, toplumda o yıllarda çok saygın bir kişilik olduğunu belirtir. Hatta başkanlığından uzun yıllar sonra bile kendisini ziyarete gelen dönemin vali ve emniyet müdürlerinin onun önünde ceketlerinin düğmelerini iliklediklerine bizzat şahit olduğunu da söyler. Yani Ahmet Rasim Karanis, insanların yanında tertipli oturup konuştukları, kendisinden çekinilen saygın bir isimdir. 

 Ahmet Rasim Karanis, belediye başkanı seçilmesinin ardından kürsüye gelerek “Meclis arkadaşlarının kendisini bu vazifeye layık gördüklerinden dolayı şükran ve teşekkürlerini belirterek, mesuliyetini müdrik bulunduğunu, bu ağır vazifenin sayın meclis arkadaşlarının da müşterek mesai ve irşatları ile bu memlekete faydalı mesailer sebketmek sureti ile ifa edeceğine ant içtiğini” söyler.”  

Bu arada Ahmet Rasim Karanis’in görev yaptığı ilk yılda, belediye meclisinde kendinden önce görev yapmış bulunan iki eski belediye başkanının halen meclis üyesi olarak görev yaptıklarını belirtelim. Bunlar; belediye başkanlarının korkulu rüyası Muzaffer Korlu ve Haluk Çulha’dır. Haluk Çulha sadece Belediye Başkanlığından istifa etmiştir. Meclis üyeliği görevi milletvekili seçilinceye kadar kısa bir süre de olsa devam etmiştir. 

BELEDİYE MECLİSİNDE BÜYÜK GRUPLAŞMA

Ahmet Rasim Karanis’in Belediye Meclisi’nce Belediye Başkanı seçilmesinin üzerinden henüz beş ay geçmişti ki, 1958 yılının Şubat Meclisi’nde biri 16, diğeri 17 imzalı iki “istizah” takriri ile karşılaşır.Yani bir nevi gensoru. Yazımızın başında 30 üyeden oluşan belediye meclisinde Karanis seçilirken 11 üyenin oturuma katılmamasını sıkıntılı olabilecek bir sürecin işareti olarak yorumlamıştık. Nitekim öyle de oldu. 

Meclis’e sunulan birinci takrir dört konuyu içermektedir. Ancak her iki takririn daha ilk cümlesi bir ithamla başlamakta ve Başkan’ın Belediye Meclisi’nin kararlarını yürütmek ve gereklerini yerine getirmekle görevli olmasına rağmen, buna aykırı davrandığı ima edilmektedir. Nedir bunlar; 

1-Belediye de çalışmadıkları halde maaş verilen iki talebenin, tespit edilmiş bulunmasına rağmen, bunları bordroya alıp para ödeyenler hakkında bu güne kadar kanuni takibat yapılmamıştır. 

2-Maraş Caddesi üzerinde İstimlâk edilen binaların enkazı hakkında açılması gerekli takibat geciktirilmiştir. 
3- Kalepark’a belediye meclisinin tahsis etmiş olduğu paradan başka bütçe dışı harcama yapılmıştır.  
4-Atapark’ta yapılmakta olan çocuk bahçesinin emanet usulü  ile mi yoksa ihale usulü ile mi yapılmakta olduğu sorulmuştur.

 İkinci takrir de şu şekildedir:

“Belediye Kanunu’nun hükümlerine göre, Başkanlık Makamı Belediye Meclisi kararlarını yürütmek ve icaplarını yerine getirmekle görevli bulunmasına rağmen; 1-.Belediye’ye ait her türlü inşaatın ihale suretiyle yapılmasına Belediye Meclisi’nce karar verilerek emanet işlerinin durdurulması icap ettiği halde, Başkanlık Makamının bu gerekliliğe riayet etmemiş olması,

 2-Yine Belediye Meclisi’nce alınan bir karar gereğince Elektrik ve Su işletmesi murakipliği için ücret ödenmemesi ve bu vazifenin fahri olarak yerine getirilmesi kabul edildiği halde, bu karara muhalif olarak hareket edilmiş bulunması  
Neticede yukarıda arz olunan maddelerin istizah yolu ile müzakeresi sonunda söz konusu takrirlerin 1580 sayılı Kanun’un 76. Maddesinin son bendi hükümlerine göre Yüksek Meclis’in Başkanlık makamı hakkında “yetersizlik”  kararı verip vermeyeceğinin oylamaya tabi tutulması.  Diğer bir ifadeyle Belediye Meclis üyeleri Belediye Başkanı Ahmet Rasim Karanis’i Meclis kararlarına aykırı davranmakla suçlamakta ve sonunda yapılan açıklamaların yeterli görülmemesi durumunda Ahmet Rasim Karanis’in başkanlığını düşürecek bir süreç başlatılmış olmaktadırlar.  Ahmet Rasim Karanis, verilen bu önergeleri “şahsına bir kastı mahsus eseri olarak getirilen öneriler” olarak nitelendirir. Yani bir kısım meclis üyesi ona karşı art niyetlidir. Nitekim önergelere cevap hazırlayabilmesi için süre talep ettiğinde buna da itiraz edilir. “Ben ne bir şey çaldım ne de yedim, alnım aktır” diyen Karanis, “sadece kanuni hakkım olduğu için süre talep ediyorum” der. 

Bu, 1936 yılından beri ilk defa başvurulan bir yöntemdir. Zira daha önceki yıllarda da meclis üyelerince başkanlar tenkit edilmiş, mesela Kadri Mesut Evren’in faaliyet raporu onaylanmamış,  ancak böyle bir idari süreç başlatılmamıştır. Otuz kişiden oluşan Belediye Meclisi’nde 19 üyenin gensoru vermesi, Başkan Karanis için tehlike çanlarının çalması anlamına gelmektedir.

 KARANİS BU SÜRECE NASIL GELDİ? 

Henüz belediye başkanlığına yeni seçilen bir başkanın çok kısa bir süre sonra mecliste başkanlığını düşürecek bir süreçle karşılaşmasının mutlaka bir sebebinin olması gerekir. Nitekim Meclis tutanakları incelendiğinde göreve geldikten  kısa bir süre sonra Ahmet Rasim Karanis’in belediye meclisinde eleştirilerle karşı karşıya kaldığı anlaşılmaktadır. Ancak tutanakları okuyanlar sadece başkanla meclis üyelerinin değil, meclis üyelerinin kendi aralarında da sık sık ihtilaflar yaşadığını görürler. 

Karanis, eleştiriler karşısında (hakkında gensoru verilmeden dört gün önce) 18 Şubat 1958 tarihinde Trabzon basını ile bir toplantı yapmış ve kendisi ile ilgili yapılan eleştirilerebasın üzerinden cevap vermiştir;

  Nitekim o günkü yerel gazetelere yansıdığına göre Karanis, Trabzon’da bir reform yapmak istediğini belirterek, kendisi ile aynı fikirde olanların kendi menfaatleri nedeniyle tavır değiştirdiklerinden yakınmıştır. Ülke çapında büyük kalkınma hamleleri varken Trabzon şehrinin birçok eksiğine rağmen, bu tür suni gündemler nedeniyle gerçek manada atılım yapılamadığından şikâyet etmiştir. 

Taksim Parkını genişletmek için parkın kenarında bulunan Sinema binasının dahil olduğu bloğun yıkılması kararı alındığını, fakat Meclis üyelerinden Haydar Üçüncüoğlu’nun orada sinema işlettiği için kendisini desteklemediğini hatta karşı durduğunu, 1958 yılının ilkbaharında Kalepark’ı hizmete açmayı planladığını fakat yine yazlık sinema işleten Meclis üyelerinin işlerinin aksamasına neden olacağı korkusu ile buna karşı çıktıklarından dert yanmıştır. Ayrıca Atapark yanında bir çocuk sineması yaptırma teklifine de tepki gösterildiğini ve yapmak istediği birçok girişimin meclis üyelerinin karşı çıkması sonucu engellendiğini belirtmiştir. Basın karşısında yapılan bu şikâyetler, gerek belediye meclisinde gerekse DP İl Başkanlığında büyük rahatsızlığa neden olmuş, DP İl Başkanı da basın üzerinden belediye başkanının tüm açıklamalarının gerçek dışı olduğunu ileri sürmüştür.
Fatih Erol 

Editör: TE Bilisim