Ticaretle ne ailece ne de şahsen hiçbir işimiz, ilişiğimiz olmadı. Dolayısıyla pek anlamayız. Ancak bu işi iyi bilenlerden sık sık duyduğumuz bir söz vardır. Derler ki ;Alırken kar edeceksin
Bu mantıkla bakarsak Trabzonspor hiç de iyi bir alıcı değil.
Hem de uzun yıllardır böyle..
Gerçi zaman zaman istisnalar olmuştur ancak büyük bir çoğunlukla aldığı oyunculardan çok büyük zararlar etmiştir.
Geçmişi bırakıp bu güne bakarsak ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılır.
Muhteşem bir şampiyonluk yaşamışsın..
‘Kadromu daha da güçlendireyim, Şampiyonlar Ligine katılıp oradan gelecek parayla bir yılımı kurtarayım’ diye yola çıkmışsın, değil yılı kurtarmak gelecek yılları da ipotek altına almışsın.
***
Şimdi bu oyunculardan kurtulmak için çareler arıyorsun.
Arıyorsun de bulmakta zorlanıyorsun..
Zorlanmak bir yana kendini paralıyorsun..
Çünkü hepsinin kapı gibi mukavelesi var.
‘Ver paramı gideyim’ derse nasıl vereceksin?
‘Hadi yarısını bağışlayayım bari yarısını verin ‘dese bile nereden bulacaksın?
Tamam başkanımız Ertuğrul Doğan’ın parası var da..
Sonuçta İMF kasası değil ki?
Nereye kadar ne kadar verecek, ya da bulacak?
****
Trabzonspor gibi bir takımda yedek dahi zor olacak oyunculara, rüyalarında göremeyecekleri garanti ücretler..
Yetmedi imza paraları..
Maç başı bonusları..
Trabzonspor’da oynayabilirse imajı düzelecek isimlere imza paraları.
Verirsen bol keseden..
Hem bozarsın dengeleri..
Hem kaybedersin dengeleri..
Sonuçta işler zordur ancak sonuçta bu takım Trabzonspor.
Ben şahsen hemen bütün önemli çıkışlarını bir plan dahilinde bilinçli olarak değil, yaşanan zorluklardan sonra mecburen yaptığı uygulamalar sonucu gerçekleştirdiğini bildiğimden bu tabloya rağmen karamsar değilim.
Mutlaka;
Ya bir yol bulacak, ya da bir yol yapacak.