Sabah, Lokantasına girdiğimde patron köşe yazımı okuyordu.

Cumhurbaşkanı ile ilgili ‘2023’te gidiyor’ diyenlerden.

Gazeteyi katladı ve gülerek, ‘Tamam Saraya danışman olursun!’ dedi.

Neden?

‘Yağladın..’

Bir başka yakın arkadaşım, ‘Tayyip Erdoğan’dan ayrılanları eleştirdin onun hiç mi suçu yok’ diye  sordu.

Şöyle özetledim: ‘Benim derdim o değil. Benim derdim, ‘ben varsam partim var olsun, yoksam partim de, liderim de yok olsun’ mesajıdır.

Tavrım, hangi siyasi partiden olursa olsun meclise gidenler orayı tapulamakta ve bir daha bırakmamakta ısrarlarına karşı duruştur.

Sohbet derinleşti işsiz bir gencin garson babası yaklaştı.

‘Son iki seçimde AK Partiye oy verdim ama bir daha vermem.’ dedi.

Niçin?

Anlattı, ‘Oğlum işsizdi, etkili bir AK patiliye gittim. Bana işi için bir kart verdi. Git Müracaat et’ dedi. Gittim kuruma müracat ettim, kartı alan kadın,‘Bu kart yetmez daha fazlasını bulmalısın. Ben seni uyarayım da’ dedi. Gerçekten de oğlumun işi olmadı.’

‘Bak abi, yapan nasıl yapıyor.’ dedi devam etti:

‘Birkaç ay sonra Cuma’dan çıktım yakın bir garson tanıdığımı gördüm. Garsonluğu bıraktın mı diye sordum. ‘Evet işe girdim.’ dedi. Nasıl dedim ‘Sorma.’ dedi. Senin ehliyetin yetersizdi, nasıl oldu diye ısrar ettim, ‘sorma abi’  dedi. Peki biz evlatlarımızı işe koyamayacak mıyız?’

Gözleri doldu.

Lokantadan ayrıldım. MHP’nin güçlü isimlerinden Musa Başak, MHP il eski başkanı Muhammet Öztürk ve TTSO yönetim kurulu üyesi Bahar kunduranın sahibi Sayın Nalbantoğlu her sabah sohbet ederler.   

Ben de bazen denk gelirim.

Son birkaç yazımda da aktardığım gibi ‘Gıda fiyatları durdurulmalı, işçi alımnda adaletsizlik olmamalı, ihalelere girişteki siyasi parti ayrımı kalkmalı’ dedim tartışmayı başlattım.

Muhammet Öztürk ‘Ben cevaplarını vereyim’ diye söze girdi.

Öztürk, MHP’nin il başkanlığını yapmış ve çok da etkili olmuştur. 2023 yılında milletvekili aday adaylarından birisidir. Bekir Sıtkı Tarım milletvekili adayı olmayacak sa ki, olmayacağım diyor, koy 1.sıraya sürüklesin getirsin MHP’yi.

Öztürk, ‘Bugün Türkiye’de 5 büyük meteahhit yok. Türkiye’de 20 büyük müteahhit var, Bunların birkaç tanesi de CHP’li. Hatta biri de milletvekili. İşini düzgün ve temiz yapan iş alıyor.’

Trabzon’un büyük ihalesini CHP milletvekili adayı Ali Türen Öztürk’ün aldığını söyleyen Öztürk, ‘Bildiğim kadarıyla Türkiye’nin başka illerinde de kamu işleri var’ ifadelerini kullandı.

Bir örnek daha verdi Öztürk:

‘Daha çok yeni, Zaman zaman Tayyip beyi eleştiren bir kişi bankaya, eşi de bir kuruma güvenlikçi girdi. AK Parti ve MHP’li değiller. Kim yaptı AK Parti milletvekili. Bana gelen bir CV vardı. Banka için verdim, bekliyorum. Hala olumlu bir ses çıkmadı!’

Sabah sohbetimize farklı başladık ama farklı bir değerlendirme ve bilgilerle kapattık.

‘VEFALARI YOK’

Dünkü yorumumla ilgili olarak Alport’un Genel Müdürü Muzaffer Ermiş şu mesajı gönderdi:

‘Bugünkü “Taş Yağmuru” başlıklı yazını beğendim. İnsanları sıfırdan alıp bir yerlere getiriyorsun. Bir müddet “Ne ala” daha sonra “oldum” zannediyorlar kendilerini. İnsanı insan yapan değer “vefa/ahde vefa” duygusudur. Sayın Gül, bir faninin gelemeyeceği bir çok makama geldi, Erdoğan sayesinde. Ortaya koyduğu tavıra bakarmısınız. İnsanımız vefaya önem veren bir yapıya sahiptir. Her şey ortada cereyan ediyor. Kalın sağlıcakla.’