Dr. Altunay, dünya genelinde orta ve şiddetli uyku apnesi yaşayan kişilerin yüzde 80-90'ının henüz teşhis edilmediğine dikkat çekti. Uyku, bireyin fiziksel ve psikolojik olarak dinlenmesini sağlayan önemli bir evre olarak tanımlandı. Sağlıklı bir uyku düzeninin, hücrelerin gelişim ve yenilenmesini sağladığını belirten Dr. Altunay, gündüz yorgunluğu yaşayan bireylerin uyku apnesi riski altında olabileceğini ifade etti.
Uyku apnesinin, horlama, tanıklı apne ve gündüz yorgunluğu gibi klasik belirtileri olduğunu belirten Dr. Altunay, bu durumun yalnızca sosyal hayata değil, genel sağlığa da ciddi etkileri olduğunu vurguladı. Özellikle uzun yol otobüs şoförleri gibi meslek grupları için bu durumun güvenlik açısından önem taşıdığına dikkat çekti.
Dr. Altunay, çocukluk döneminde geniz eti büyümesi ve erişkinlerde burun eğriliklerinin uyku apnesine katkıda bulunabileceğini belirterek, bu hastalığın tanısının klinik muayene ve uyku testi ile konulması gerektiğini ifade etti. Uygun vakalarda cerrahi müdahalenin etkili sonuçlar verebileceğini vurguladı. Ayrıca, bazı durumlarda gece boyunca basınçlı solunum cihazı kullanımının da önemli bir seçenek olduğunu belirtti.