Deprem Sonrası Fahiş fiyat artışına Ticaret Bakanlığı’ndan sert müdahale! Deprem Sonrası Fahiş fiyat artışına Ticaret Bakanlığı’ndan sert müdahale!

Tarımda yıllardır konuşulan ama bir türlü istenen seviyeye ulaşamayan kooperatifleşme konusu, artan üretim maliyetleri ve pazar baskısıyla yeniden gündeme geliyor. Mazot, gübre, ilaç ve tohum fiyatlarındaki artışlar karşısında bireysel olarak ayakta kalmaya çalışan çiftçiler, artık "Birlikten güç doğar mı?" sorusunu daha yüksek sesle soruyor. Türkiye'de bugün 12 bini aşkın tarımsal kalkınma kooperatifi bulunuyor. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre bunların yalnızca yüzde 18'i aktif olarak faaliyet gösteriyor. Geri kalanı kâğıt üzerinde kurulu, tabela kooperatifi olmaktan öteye geçememiş durumda. Uzmanlara göre bu tablonun temel nedeni, şeffaf yönetim eksikliği, düşük mali kapasite, denetimsizlik ve ortaklara karşı hesap verilebilirliğin zayıflığı.


Buna karşın, başarılı modellerin varlığı da dikkat çekiyor. Özellikle İzmir Tire Süt Kooperatifi bu alandaki en güçlü örneklerden biri olarak öne çıkıyor. 2 binin üzerinde üyesi bulunan kooperatif, milyar liralık cirolara ulaştı. Üyelerine sadece sütü değerinde sattırmakla kalmayan kooperatif, aynı zamanda yem, veteriner, kredi ve eğitim gibi desteklerle üreticinin üretim gücünü artırıyor. Adana'da faaliyet gösteren Çukurova Kadın Kooperatifi ise kadın emeği açısından dikkate değer bir örnek.

250 kadının bir araya gelerek kurduğu kooperatif, domates salçasından reçele, kurutulmuş meyveden erişteye kadar onlarca ürünü kolektif olarak üretiyor ve pazarlıyor. Kooperatiften önce hiçbir geliri olmayan kadınların büyük bölümü, bugün yılda 75 ila 200 bin TL arasında gelir elde ediyor. Ödemiş Bademli Fidancılık Kooperatifi de üretimde uzmanlaşmış birlik yapısıyla öne çıkıyor. Türkiye'deki fidan üretiminin yaklaşık yüzde 40'ını karşılayan kooperatif, 2022 yılında 25 milyon fidan satışı gerçekleştirdi. Aynı zamanda üyelerine gübre, fide ve ilaç alımlarında ciddi maliyet avantajı sağlıyor.


Tarım ekonomisi uzmanları, kooperatifçiliğin tarımsal üretimi ayakta tutmak için stratejik bir öneme sahip olduğuna dikkat çekiyor. Ancak sürdürülebilir başarı için sadece yasal altyapının değil, aynı zamanda eğitimli yöneticilerin, denetim sistemlerinin ve katılımcı yönetim anlayışının geliştirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Akademisyenler ise, "Kooperatif demek sadece birlikte üretmek değil; birlikte karar almak, birlikte gelişmek demek. Eğer üreticiye hesap veren bir yapı kurulmazsa, bu birlikler güven kaybıyla çözülüyor" yorumunu yapıyor. Çiftçi Halil Özdemir'in Bursa'daki deneyimi ise kooperatifin sahada nasıl fark yarattığını gözler önüne seriyor. "Kooperatife girdikten sonra ürünümü İtalya'ya gönderdim. Halci bana 7 TL teklif etti, kooperatif 11 TL'ye sattı" diyor.


Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından Adana'daki üreticilere 654 ton hibeli tohum desteği sağlandı. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü'nce yürütülen Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi kapsamında Adana'daki üreticilere 654 ton hibeli tohum desteği verildi.

Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü'nün desteği ile soya ve ayçiçek tohumlarını yüzde 50 hibe ile nohut ve sorgum sudan otu tohumlarını yüzde 75 hibe ile üreticilerle buluşturdu. Üreticilere soya tohumu dağıtımı programında konuşan Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, şu bilgileri verdi: "Adana'da 2024 yılında soya, ayçiçek, nohut, fasulye tohumları dağıtarak üreticimize destek olduk. 2025 yılında yem bitkileri ekilişini desteklemek amacıyla buna sorgumu da eklemiş olduk. Bizler üretmek zorundayız" dedi.


Tarım sektörü kendi içinde de farklı üretim kollarına ayrılıyor ve en fazla kooperatifleşmenin yaşandığı alanların başında süt ve hayvancılık geliyor. Türkiye genelindeki tarım kooperatiflerinin önemli bir bölümü süt üreticileri etrafında örgütlenmiş durumda. Özellikle Ege, Marmara ve İç Anadolu bölgelerinde süt kooperatifleri hem üretimin planlanmasında hem de pazarlamada kritik rol oynuyor.

Sütü işleyerek doğrudan pazara sunan bu yapılar, üreticiye hem daha yüksek kazanç hem de istikrarlı gelir sağlıyor. İzmir, Balıkesir, Afyonkarahisar ve Konya gibi iller, aktif süt kooperatiflerinin yoğunlaştığı bölgeler olarak öne çıkıyor. Süt üretiminin ardından, meyve-sebze üreticileri kooperatifleri ile sulama kooperatifleri geliyor. Meyvesebze kooperatifleri özellikle örtü altı tarım yapılan Akdeniz ve Ege kıyılarında aktifken, sulama kooperatifleri kuraklıkla mücadele eden bölgelerde çiftçilerin su kaynaklarına erişimini kolaylaştırmak amacıyla faaliyet gösteriyor.

Kaynak: TAKVİM