45 yaşındaki Levendoğlu, Datça'da her şeyin daha doğal ve sağlıklı olduğunu ifade ederek, "Burada yaşam, İstanbul'dan çok daha huzurlu. Sabah kalkıyorum, spor yapıyorum, trafik yok ve dilediğimi yapabiliyorum. Bu, büyük bir lüks" dedi. Ayrıca, Datça'daki yaşamın, İstanbul'daki karmaşadan çok farklı olduğunu belirtti.
Magazin ve Şöhretin Burada Anlamı Yok
Sarp Levendoğlu, şöhretin ve magazinin Datça'da pek bir önemi olmadığını vurgulayarak, "Magazinle alakam yok. Datça'da şöhretin ve pahalı arabaların pek bir anlamı yok. Restoranlarda insanlar birbirlerine rahatça yaklaşabiliyor. Burada şan ve şöhretin bir değeri yok, herkes eşit" şeklinde konuştu.
Ekonomik Yaşam ve Yüksek Fiyatlar Arasındaki Fark
Bodrum’daki yüksek yaşam maliyetlerinden de yakınan Levendoğlu, Datça’nın çok daha ekonomik olduğunu ifade etti. Özellikle yemek fiyatlarıyla ilgili dikkat çeken bir örnek veren Levendoğlu, “Datça’daki bir esnaf lokantasına gidiyorum, dört çeşit yemek yiyorum ve en fazla 200 TL ödüyorum. Bodrum’da ise bir lahmacun ve ayran 1.500 TL’ye mal olabiliyor. Geçenlerde 14 kişilik bir grup olarak lahmacun yedik ve toplamda 1.400 TL ödedik” dedi.
Köy Hayatının Gerçekleri
Pandemi döneminde köy hayatını deneyimlemek için Datça’ya gelen bazı kişilerin, kısa süre sonra bu yaşam tarzına alışamadıklarını belirten Levendoğlu, köy yaşamının sosyal medyada görüldüğü gibi olmadığını vurguladı. "Köyde doğalgaz yok, odun kıracak ve bahçeyle ilgilenecek olacaksınız. Yaban domuzlarından korkmayacaksınız. Eğer doğa ile iç içe olmayı seviyorsanız burası tam size göre" diyerek, köy yaşamının zorluklarına da dikkat çekti.