Bölgede gönüllü olarak psikoeğitimler, bireysel psikolojik destek, çocuklar için grup çalışmaları gerçekleştirdi. Bölgede Türk Psikologlar Derneği Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işbirliğiyle bölgede düzenlenen Psikososyal faaliyetler bölge halkı için oldukça önem arz ettiğini dile getirdi. Bölgede psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları birlikte çalışmalar yürütüldüğünü dile getirdi.
SORUNLAR HAKKINDA BİLİNÇLENDİRMEYİ HEDEFLİYORUZ
Merve Ak, açıklamasında ‘’Çocukların gelişimlerini destekleyen oyun-sanat odaklı programlar ile ebeveynlerin psikososyal olarak gelişimlerini destekleyen faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Sağladığımız psikolojik destek, sahada sürekli değişen psikolojik ihtiyaç listesine karşılık gelecek şekilde verilmektedir.
Sahada cinsel taciz ve saldırıyı engellemek üzere mahremiyet eğitimleri veriyoruz. Bu eğitimlerde iyi dokunuş ve kötü dokunuş gibi kavramlar hakkında farkındalık yaratıp çocukları ve ebeveynlerini bu sorunlar hakkında bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. Çeşitli yaş grupları ile akran zorbalığı hakkında farkındalık eğitimleri düzenleyerek, sağlıklı iletişim becerilerinin güçlendirilmesi üzerine çalışmalar yaptık. Bütün bu çalışmaların yanında, çocuklara ve ergenlere hijyen, psikolojik ilk yardım eğitimlerini sağlayarak bedensel sağlıklarını desteklemenin yanında psikolojik dayanıklıklarını arttırmayı hedefliyoruz. " ifadelerini kullandı.
YOĞUN VE ETKİLİ ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR
İzlenimlerini aktaran Ak, şöyle devam etti: Türk Psikologlar Derneği sürecin başından beri bölgede yoğun ve etkili bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışmalarda özellikle bireysel ve grup görüşmeleriyle Travma Sonrası Stres Bozukluğu, yas süreci, depresyon ve anksiyetenin üstesinden gelinmesine yönelik psikososyal destek çalışmalarına ağırlık veriyor."
“SOSYO -KÜLTÜREL AÇIDAN DA ANLAŞMAZLIKLAR YAŞANABİLİYOR”
Ak, "Psikolojik destek çalışmaları ihtiyaç listesine göre çeşitlilik göstermekle beraber, sahada sosyo -kültürel açıdan da anlaşmazlıklar yaşanabiliyor. Birçok farklı kültürden ve yaşam tarzından insanların bir arada yaşaması ve ortak bir kültürel norm geliştirmesi zaman alacak bir süreç olacağı için konteyner ve çadır kent sakinlerinin birbirleriyle iletişimlerini güçlendirmeye yönelik çalışmalara ağırlık vermeye çalışıyoruz.
Depremin yaşattığı travmanın yanında kişilerin kendi travmatik hayatları da iyileşme süreçlerini zorlaştırmaktadır. Bölgenin kültürel yapısı gereği geniş aile yaşantısı aile içi Problemleri arttırmaktadır. Bölgede adli vakalar artmaya başlamıştır. Sahanın ihtiyaçlarına göre psikososyal destek çalışmalarımız güncellenmekte ve yeniden planlanmaktadır.” Diye konuştu.
AYŞEN KARABİNA
