Bugüne kadar iç çekirdeğin tamamen katı bir metal kütle olduğu düşünülüyordu. Ancak Nature Geoscience dergisinde yayımlanan araştırma, çekirdeğin düşündüğümüzden daha az katı olduğunu gösterdi. Bilim insanları, 1991 ile 2024 yılları arasında Antarktika çevresindeki depremlerin sismik dalgalarını incelediklerinde, çekirdeğin yüzeyinin sürekli değiştiğini fark etti.
Araştırmayı yürüten Prof. John Vidale, bu durumu şu şekilde açıklıyor: “Deprem verilerini incelerken, belirli bir dalga türü dikkatimi çekti. Bu dalga, diğerlerinden farklıydı ve nihayetinde çekirdeğin tamamen katı olmadığının kanıtı olduğunu fark ettim.”
Araştırmalar, iç çekirdeğin zamanla şekil değiştirdiğini ve dış çekirdek ile etkileşime girdiğini ortaya koydu. Dış çekirdek sıvı halde bulunduğu için oldukça hareketli ve türbülanslıdır. Bu hareketlilik, iç çekirdeğin şekil değiştirmesine ve mikro düzeyde rota kaymalarına yol açabiliyor. Bu etkileşimin, Dünya'nın dönüş hızını çok küçük bir oranda yavaşlatarak günlerin uzunluğunu etkileyebileceği düşünülüyor.
Şu anki değişiklikler, yalnızca milisaniyelerle ölçülüyor ve günlük yaşamı etkilemiyor. Ancak bilim insanları, bu süreç hakkında daha fazla araştırma yapmanın gerekli olduğunu belirtiyor.
Eğer bu değişimler devam ederse, Dünya'nın dönüş hızı daha fazla yavaşlayabilir. Bu durum, gezegenimizin manyetik alanını etkileyebilir ve gezegenin korunma mekanizmasını zayıflatabilir. Ayrıca, iklim ve okyanus akıntıları gibi doğal süreçler de bu küçük değişimlerden etkilenebilir.
Dünya'nın çekirdeğindeki bu değişikliklerin ne kadar büyük olacağı ve ne gibi sonuçlar doğuracağına dair daha fazla araştırma yapılması gerektiği belirtiliyor. Ancak şu an kesin olan bir şey var: Dünya, düşündüğümüzden çok daha dinamik ve sürprizlerle dolu bir gezege
