Usta, “Son yıllarda yaşanan ekonomik zorluklar, yüksek enflasyon ve derinleşen ekonomik kriz, eğitim giderlerini ciddi şekilde artırmıştır. Yüksek kayıt ücretleri, zorunlu bağış uygulamaları ve kırtasiye ürünlerinin fiyatlarındaki artışlar, okul kıyafetleri, servis ücretleri gibi temel okul ihtiyaçlarına gelen fahiş zamlar, öğrenci ailelerinin bütçelerinde büyük gedikler açmaktadır. Bu durum, özellikle dar ve orta gelirli ailelerin eğitim masraflarını karşılamalarını zorlaştırmaktadır” şeklinde konuştu.
Velilerin, çocuklarının eğitimi için ders kitapları, kırtasiye malzemeleri, servis ve beslenme gibi birçok masrafı üstlenmek zorunda kaldığını belirten Usta, “Bir öğrencinin eğitim hayatı boyunca sadece kırtasiye değil, okul servis ücretleri, kıyafetler, ek kurslar ve sınav hazırlık malzemeleri gibi birçok ek masrafı da bulunmaktadır. Büyükşehirlerde yaşayan aileler için bu masraflar daha da yüksektir.
Eğitim hakkı her çocuğun temel hakkı olmasına rağmen artan eğitim masrafları bu temel hakkın kullanılabilirliğini giderek zorlaştırmaktadır. Devlet, her bireyin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanmasını sağlamakla yükümlüdür. Eğitim masraflarının devlet tarafından üstlenilmesi, ailelerin üzerindeki maddi yükü hafifletecek ve çocukların eğitime daha iyi odaklanmalarını mümkün kılacaktır. Eğitimde giderek artan piyasalaştırma ve ticarileştirme politikaları yerine kamusal eğitim anlayışı benimsenmeli ve tüm öğrencilerin eşit şartlarda eğitim alması için gerekli adımlar acilen atılmalıdır” dedi.