Prof. Dr. Sayarlıoğlu, Raynaud Sendromu’nun en önemli belirtisinin, el ve ayak parmak uçlarında zaman zaman soğuğa maruz kalma veya stres nedeniyle oluşan mavi-mor renk değişikliği olduğunu ifade etti. Hastalığın, kan damarlarında daralmaya bağlı olarak ortaya çıktığını ve bu durumun oksijen seviyesinin düşmesine yol açtığını belirten Sayarlıoğlu, "Bu renk değişikliği, kanlanmanın bozulması ve ardından damarların genişlemesiyle meydana gelir. Bir süre sonra parmak uçları yeniden pembe-kırmızı hale döner," dedi.
Raynaud Sendromu Genç Kadınlarda Daha Sık Görülüyor
Raynaud Sendromu’nun en sık genç kadınlarda görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Sayarlıoğlu, hastalığın bazen tek başına, bazen de başka bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkabileceğini belirtti. Primer Raynaud Sendromu’nun genetik bir yönü olabileceğini ve tedaviye genellikle iyi yanıt verdiğini ifade eden Sayarlıoğlu, "İkincil Raynaud Sendromu ise romatizmalı hastalıklar gibi diğer sistemik hastalıklarla birlikte görülebilir," dedi.
Sigara ve Soğuktan Uzak Durun
Raynaud Sendromu tanısı konmuş hastaların yaşamlarında dikkat etmeleri gereken hususlar hakkında da bilgi veren Sayarlıoğlu, "Hastalar soğuktan korunmalı, sigaradan uzak durmalıdır. Sigaradaki nikotin ve diğer kimyasallar damarların daralmasına neden olarak hastalığı kötüleştirir. Ayrıca damar daraltıcı ilaçlar da olumsuz etkiler yaratabilir," şeklinde uyarılarda bulundu.
Tedavi Altta Yatan Hastalığa Göre Belirleniyor
Raynaud Sendromu’nun tedavisinde, hastalığın primer veya sekonder olup olmadığının belirleyici olduğunu ifade eden Sayarlıoğlu, "Tedavi planı, altta yatan başka bir hastalığın olup olmadığı değerlendirilerek yapılır. Sekonder Raynaud Sendromu’nda eşlik eden hastalığın tedavisi önceliklidir," dedi.
Prof. Dr. Sayarlıoğlu, hastaların yaşam kalitesini artırmak ve hastalığın ilerlemesini önlemek için uygun tedavi yöntemlerinin seçilmesi gerektiğini belirterek açıklamalarını sonlandırdı.
