Trabzon sporunun Dünya’da ve Avrupa’da başarılı temsilcilerinden olan ve son olarak Trabzon’da düzenlenen gecede Hindistanlı rakibi Sabari J’yi 7’nci raunt sonunda nakavt ederek WBC Asya Kemeri’nin sahibi olan Trabzonlu Milli Boksör Fatih Keleş, TSYD Trabzon Şubesi Dergisi’ne yaptığı açıklamada Dünya Şampiyonası için çok büyük bir adım attıklarını ifade etti. Dünya sıralamasında ilk 100’e girdiğini ve 92’nci sırada olduğunu belirten Keleş, “Mutlaka en tepede olacağıma inanıyorum” dedi. Hayatının dönüm noktalarından birinin evlilik olduğunun altını çizen başarılı boksör, “Lise yıllarımda oldukça haylaz bir öğrenciydim ama evlendikten sonra kendimi aileme ve sporuma adadım” dedi.

LİSEDEYKEN HAYLAZDIM!

Hayatımda önemli dönüm noktaları var. Evlilik bunlardan belki de en önemlisi. Hem mutluluğu yakaladım, hem hayatım düzene girdi ve bu da beni başarıya götüren en temel faktörlerden biri oldu. Bir aile sahibi olunca olgunluk olarak da her şeyin farkına varabiliyorsunuz. Lise yıllarımda oldukça haylaz bir öğrenciydim ama evlendikten sonra kendimi sadece aileme ve sporuma adadım. Kötü alışkanlıklardan uzak durdum. Düzenli bir yaşam ve huzurlu bir yuva bana çok şeyler kazandırdı. Bu sayede de spor açısından kendimi oldukça iyi bir konumda buldum. 

ANNEM DE ALIŞMAYA BAŞLADI!

Anladım ki sevenimiz çok. Her zaman yanımda oldular, destek verdiler. Tanımadığım insanlar bana karşı bir sempati kurdular. Benim ne zaman Trabzon’da maçım olsa beni hiçbir zaman yalnız bırakmadılar. Boksu çok seviyorum. İşimi severek yapıyorum. Daha önce boks ile arama çok soğukluk girmişti ama şimdi 1 ay idman yapmayınca özlüyorum. Geliyorum hemen idmanımı yapıyorum. Beni motive eden yeniden ayağa kaldıran Gökhan Kazaz ve Nazım Dalkıran’dır. Küçükken boksu hiç sevmezdim ancak daha sonra başarılar elde ettikçe sevmeye başladım. Ailem benim sporuma çok saygı duyuyor. Annem, babam, eşim, çocuklarım hepsi sporuma saygı duyuyor çünkü bu benim işim. Çocuklarım, ‘Babam yumruk yedi’ diye üzülüyor ama onlar da alışacak. Annem ilk başlarda benim maçlarıma gelemiyordu. Yavaş yavaş annem de alıştı. 

AMAN FATİH, AMAN FATİH!

Ben maç esnasından kendimle konuşan biriyim. Kendimle konuşarak kendi kendimi maç esnasında motive ediyorum. Kendi evimde dövüşüyordum. Rakibimi izledikten sonra işi daha da sıkı tuttuk. Sparinglerde daha çok efor sarf ettim. Kondisyonumu en üst düzeye çekmeye çalıştım. Taraftarımızın önünde mücadele ediyordum kendi kendime ‘Aman Fatih, Aman Fatih’ diye diye rakibimin yumruklarını savurdum. 

İLK 100’E GİRDİK, HEDEF ZİRVE!

1906 kişi içerisinde dünya sıralamasında ilk 100’e girerek 92’nci sırada yer aldık. Dünya şampiyonası için teklif bekleyeceğiz. En büyük kemer için mücadelemi sürdüreceğim. Amerika’ya gidip Türk boksör olarak milli marşımızı okutmak istiyorum. Şu an bize Amerika’dan teklif gelene kadar bekleyeceğiz. Hazırlıklarımıza devam edeceğiz. Sıralama olarak ne kadar yukarıya çıkarsak o kadar dikkat çekeriz. 

WBC ASYA KEMERİ GURUR VERİCİ

WBC Asya Kemeri oldukça gurur verici bir kemer. Tüm Asya kıtasını kapsayan bir kemerin sahibi oldum. Üst düzey bir kemer. Bu kemeri almak benim için oldukça iyiydi. Hem sıralama açısından hem dikkat çekme açısından önemliydi. Dünya şampiyonluğu maçına çıkarız veya çıkmayız ancak bu kemerin sahibi olarak Amerika yolunda, Dünya kemeri yolunda büyük bir adım attık. Sıradaki hedefimiz Dünya şampiyonluğu kemeri olacak. 

SPORCULARIMIZIN KENDİLERİNE GÜVENMESİ VE İNANMASI GEREKİYOR

Genç sporculara da tavsiyelerde bulunan Keleş, “Boks sporunu yapıyorsan bu işi severek yapacaksın. Ben odamda, ‘Allah’ım bana Avrupa derecesi nasip et’ diye ağlarken Avrupa şampiyonu oldum. Genç sporcularımızın da bu sporu sevmesi lazım. Sporcularımızın kendilerine güvenmesi ve inanması gerekiyor. Kendine inanmayan sporcular maalesef başarı elde edemiyor. Bu işi sevmezsen inanmazsan yapamazsın. Gençlere önerim şu; boks sporunu eğer yapacaksalar inanarak, isteyerek, çok çalışarak ve de kendilerine güvenerek bu sporda ilerlemeleri gerekiyor. Maça çıktıkları zaman ‘Ben bu maçı alacağım’ demeleri gerekiyor” dedi. 

SPOR KİŞİSEL GELİŞİME KATKI SUNAR

Öğrencilere spor mu yoksa okul mu konusunda tercih yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Ben ikisini birlikte yürüttüm ve oldukça başarılı oldum. Spor, öğrencileri kötü alışkanlıklardan uzaklaştıran, toplumda iyi bir birey olarak yetişmesi sağlayan ve gelişimine de katkı sunan en önemli unsurlardan bir tanesidir. Öğrencilerimizin, genç sporcularımızın eğitimlerine devam ederken bir diğer yandan da spor yapmaları sadece boks sporu değil hangi spor olursa olsun spor yapmaları kendi kişisel gelişimleri açısında olumlu olacaktır. 

Editör: Birol Sancak