Ülkemizin geleceği terörün bitmesi daha huzurlu ve güvenli bir yaşam sürmemiz noktasında son dönem yapılan operasyonları önemsiyor ve takdir ediyorum

İstihbarat teşkilatlarımız ve güvenlik güçlerimiz tam bir uyum içinde bu operasyonlara imza atıyor

Karanlıkta kalmış bütün cinayetlerin tek tek aydınlatılması terörün gerçek yüzünü bir kez daha ortaya  koyacaktır

Faili meçhul her olay ülkemiz adına utanç vericidir

Altında asla kalınmamalı akan kanın hesabı mutlaka sorulmalıdır

Değerli okurlarım FETÖ Gerçeklerini hepimiz iyi bilmeliyiz

Karşımızda dünyanın en tehlikeli örgütü var

Düşmanlık adına yapamayacakları hiçbir şey yok..

15 Temmuz’da yaşanan süreci asla unutmayalım

Hainliğin dibini gördük

2005 yılından beri bu yapının ne kadar tehlikeli sinsi ve acımasız olduğunu yazıyorum.

Bir çok kalemi kırdılar can aldılar

İşte o mücadelenin en keskin kalemlerinden biri Necip Haplemitoğlu hocamızdı.

Köstebek adlı kitabında örgütü her yönüyle deşifre etti.

Ama ne yazık ki matbaadan kitabını alıp okuyamadan öldürüldü.

FETÖ öldürdü..

Polis Akademisi öğretim üyelerince hazırlanan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türkiye'de işlediği suçların anlatıldığı raporda, örgütün, Necip Hablemitoğlu, Haydar Meriç ve Hrant Dink gibi isimleri öldürerek sansasyon yaratmayı amaçladığı belirtiliyor..

Sadece bu cinayetler değil..

FETÖ’nün geriye dönük bir çok cinayette karanlık ve kanlı elleri mevcut..

O cinayet olaylarının bazılarını size hatırlatayım.;

Özel Harekat Daire Başkanı Oktay, 25 Şubat 2009'da Ankara Dikmen'de ölü bulundu. Yapılan FETÖ'cü savcılar tarafından yapılan incelemede "intihar ettiği" kararına varıldı ve soruşturma kapatıldı. Cinayetin arkasında FETÖ'nün olduğuna ilişkin güçlü delilleri olan Oktay ailesi davaya hazırlanıyor.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal 17 Nisan 1993 günü rahatsızlanarak hayatını kaybetti. Turgut Özal’ın zehirlendiği yönünde kuvvetli şüpheler bulunurken 15 Temmuz’dan sonra “FETÖ’cü” kimlikleri deşifre olan isimler delilleri karartma konusunda olağanüstü gayret gösterdi. Ortaya çıkan bulgular, Özal’ın ölümünün FETÖ tarafından işlenmiş bir suikast olduğuna işaret ediyor.

FETÖ örgütünün en fazla kumpas kurduğu kesim Müslümanlardı. Örgütü dini kamuflaj ile yürüten FETÖ, din alanında otorite olmak amacıyla kendisine muhalif İslami toplulukları hedefine koydu. İsmailağa Cemaati de bunlardan biriydi ve İsmailağa Cemaati çok kez FETÖ tarafından saldırıya uğradı. Cemaatin bazı hocaları öldürüldü

Muhsin Yazıcıoğlu bir helikopter kazasında Kahramanmaraş'ta hayatını kaybetti. Kazadan sonra helikopterin radar altimetresini söken TSK personelleri 15 Temmuz darbe girişimi ardından yakalandı.

Yahudi asıllı Türk iş adamı olan Üzeyir Garih'in cinayet dosyası paralel savcılar elinde kayboldu. Cinayet dosyası kapatılmaya çalışıldı. Dosya Ergenekon ile birlikte tekrar açıldı ve Ergenekon zanlılarına yıkılmaya çalışıldı.

Milli İstihbarat Teşkilatı bünyesinde “Hayalet” diye bilinen Kaşif Kozinoğlu, gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık gibi isimler gibi Oda TV davası kapsamında tutuklandı ve 2011 yılında Silivri’de hayatını kaybetti. Kozinoğlu FETÖ’ye bağlı okulların CIA’e rapor verdiğini ve FETÖ’nün ABD tarafından kullanıldığını kaleme alması ile de biliniyordu.

Zirve Yayınevi katliamı ardından açılan dava üzerinden karartma ve kumpas yapıldı. Dava sürecinde tanık olarak ifade verenler FETÖ tarafından tehdit edildiklerini itiraf etti.

Fethullah Gülen’in yeğeni Kemalettin Gülen tarafından kışkırtılan Alparslan Arslan Danıştay’ı basarak 1 üyeyi öldürüyor 4’ünü ise yaraladı.

Yarbay Ali Tatar’a FETÖ yayınları tarafından yürütülen sistematik karalama ve iftira süreci, ayrıca üzerine açılan vatana ihanet davası Ali Tatar’ı intihara sürükledi.

Gazeteci Haydar Meriç, Fetullah Gülen ve onun ilişkileri ile ilgili kitap yazarken kaçırılıp öldürüldü. Cinayet paralel medya tarafından define cinayeti olarak lanse edilmesine rağmen FETÖ'nün cinayeti işlediği gerçeği ortaya çıktı.

FETÖ tarafından ve Hizbullah’a yönelik olduğu iddia edilen bir dizi kaçırma eylemi neticesinde ortadan kaybolan ve bugüne kadar da izine rastlanılmayan Cevzet Soysal’ın 1998 yılında yine FETÖ tarafından infaz edildiği öne sürüldü. İddialara göre FETÖ’nün Cevzet Soysal’ı hedef almasının sebebi, daha sonra yapılacak olan Ergenekon operasyonlarının önünü açmaktı. Zira daha sonra bu cinayet, Ergenekoncu olduğu iddia edilen subaylara yıkılmak istenmişti.

Terör örgütlerini hafife alır onlara gereken tepkiyi göstermezsek önümüzdeki süreçte de bu ülkenin güzel insanlarını yazarlarını aydınlarını polis ve askerlerini kaybetmeye devam ederiz

Hepimizin aklına başına alıp kirli oyunları bozma noktasında  duruş sergilemesi şart.