Trabzonspor’un Proje ve Sponsorluklardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Birhan Emre Yazıcı Trabzonspor’un hem sahada hem de mali alanda en üst seviyeye çıkması için ortak hayallerini gerçekleştirmek üzere çalıştıklarını söyledi. Projeler ve sponsorluklar alanında, Trabzonspor’un marka değerini daha da yükseltmek için birçok yenilikçi adım attıklarının altını çizen Yazıcı, “Yönetim olarak, Trabzonspor Koleji ve Kartal Projesi, bu yönde attığımız en önemli adımlardan bazıları. Bu projeler, sadece kulübümüzü değil, şehrimizi de dünya çapında tanıtma potansiyeline sahip. Ayrıca, kulübümüze bu dönemde giren sponsorluk bütçesi tarihi bir rekora koşuyor” dedi. Trabzonspor Kulüp Dergisi’nin 221’inci sayısında yer alan röportajda Birhan Emre Yazıcı önemli açıklamalarda bulundu.
‘UZUN VADELİ BAŞARININ ANAHTARI!’
Uzun vadede Trabzonspor’u, sahada sürekli başarılar elde eden, şampiyonluklara oynayan bir takım olarak gördüğünün altını çizerek, Futbolda istikrar ve sürekli başarının kulübün köklü altyapı çalışmalarına ve sağlam mali yapısına dayandığını söyledi. Yazıcı, "Manchester United’ın Sir Alex Ferguson döneminde yıllarca zirvede kalması, kulübün uzun vadeli planlamalarla nasıl kalıcı başarıya ulaşabileceğinin en güzel örneklerinden birisidir. Biz de bu anlamda Trabzonspor olarak, saha içindeki başarılarımızı kalıcı hale getirmek istiyoruz” dedi.
Trabzonspor’u ekonomik anlamda kendi ayakları üzerinde durabilen, güçlü bir mali yapıya sahip, yatırımlarını sürdüren bir kulüp olarak hayal ettiğini de söyleyen Yazıcı, “Avrupa kulüplerinde gördüğümüz gibi, mali sürdürülebilirlik ve altyapıya yapılan yatırımlar, kulübümüzün uzun vadeli başarısının anahtarıdır. Sayın Başkanımız Ertuğrul Doğan ile birlikte, Trabzonspor’un hem sahada hem de mali alanda en üst seviyeye çıkması için ortak hayallerimizi gerçekleştirmek üzere çalışıyoruz. Bu yolda sürekli olarak ilerlemeye ve gelişmeye odaklanıyoruz” diye konuştu.
‘TRABZONSPOR’DA YÖNETİCİ OLMAK SADECE BİR GÖREV DEĞİL’
Bordo-mavili kulübün genç yöneticisi, Trabzonspor’da yönetici olmanın, sadece bir görev değil, büyük bir kulübün geleceğini inşa etme sorumluluğu olarak tanımladı. Yazıcı şunları söyledi:
“Başkanımız ile kurduğumuz güçlü iş birliği Trabzonspor’un geleceği için kararlı adımlar atmamızı sağlıyor. Yönetim olarak, Avrupa futbolundaki başarılı kulüplerin altyapıya yaptıkları yatırımları ve genç yetenekleri geliştirme sistemlerini yakından takip ediyoruz. Özellikle Almanya’nın Bayern Münih’i ve İspanya’nın Barcelona’sı, altyapı sistemlerinde dünya standartlarını belirleyen kulüpler. Bu kulüpler, uzun vadeli planlamalar ve disiplinli çalışma prensipleriyle başarılarını sürekli kılıyorlar. Ayrıca, İngiltere’deki Manchester City, finansal sürdürülebilirlik konusunda örnek alınacak bir kulüp. Trabzonspor’un da bu yaklaşımları benimseyerek gelecekte daha güçlü bir konumda olacağına inanıyorum. Trabzonspor’un sürdürülebilir bir başarıya ulaşması için, genç yeteneklere yatırım yapmamız ve altyapı sistemimizi güçlendirmemiz gerektiğini biliyoruz. ‘Gelecek, bugünden inşa edilir’ anlayışıyla, kulübümüzü her anlamda güçlendirmek için tüm gayretimizle çalışmaya devam ediyoruz.”
ERTUĞRUL DOĞAN İLE ORTAK HAYALLER!
Trabzonspor’da yönetici olmanın çocukluğundan beri kurduğu bir hayalin gerçekleşmesi anlamına geldiğini ifade eden Yazıcı, “Sayın Ertuğrul Doğan’dan gelen bir telefon ve arkasından yaptığımız toplantıdan sonra ortak hayallerimiz olduğunu gördüm. Trabzonspor için yapabileceğim işlerin olduğuna inandığım için o teklifi kabul ettim. Bu hayatta iki şey zordur; inanmak ve inandırmak. İnandırabilmek için çok inanmak gerekir. Sayın Başkan çok inanan biri. Ve yöneticilik maceram genel olarak böyle başladı diyebiliriz. Bu süreç sadece bir görev değil, aynı zamanda bu büyük camiaya olan borcumu ödeme fırsatıydı benim için. Bir yandan geçmişin mirasını taşırken, diğer yandan geleceği inşa etmek, Trabzonspor gibi köklü bir kulüpte yönetici olmanın en büyük sorumluluğudur. Sayın Başkanımız Ertuğrul Doğan ile birlikte, Trabzonspor’un geleceğini şekillendirmek için büyük bir uyum içinde çalışıyoruz. Ortak hayallerimiz, Trabzonspor’u hem sportif hem de mali anlamda zirveye taşımak üzerine kurulu. ‘Başarı, bitiş çizgisi olmayan bir yarıştır’ anlayışıyla, Trabzonspor’u gelecekte de bir marka haline getirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz” diye konuştu.
‘BİRÇOK YENİLİKÇİ ADIM ATTIK’
Yazıcı, projeler ve sponsorluklar alanında, Trabzonspor’un marka değerini daha da yükseltmek için birçok yenilikçi adım attıklarının altını çizerek, “Avrupa futbolunda, kulüplerin marka değerlerini uluslararası alanda daha güçlü bir şekilde tanıtmaları büyük bir önem taşıyor. Yönetim olarak, Trabzonspor Koleji ve Kartal Projesi, bu yönde attığımız en önemli adımlardan bazıları. Bu projeler, sadece kulübümüzü değil, şehrimizi de dünya çapında tanıtma potansiyeline sahip. Ayrıca, kulübümüze bu dönemde giren sponsorluk bütçesi tarihi bir rekora koşuyor. Bu başarıların arkasında, yönetim kurulumuzun titiz çalışmaları ve kulübümüzü daha ileriye taşıma kararlılığı yatıyor. Kendi sektöründe 7 kez hizmet ihracat şampiyonu olan firmamızı ENR listesine göre dünyanın en iyi ilk 100 firması arasına koymayı başardık. Şimdi, bu başarıları Trabzonspor’da da tekrarlamak en önemli hedefimiz. Şimdi, kulübümüzü uluslararası alanda daha da güçlü bir şekilde ekonomik bağımsızlığına kavuşturarak sürdürülebilir bir hale getirmek için daha çok proje üreterek yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz” ifadelerinde bulundu.
‘AVRUPA KULÜPLERİNE YAKIN TAKİP’
Yazıcı, iş insanı olarak kendilerinin yurt dışındaki faaliyetleri sayesinde, Avrupa futbolunu yakından takip etme şansını da bulduklarına değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle Almanya, İspanya ve İngiltere gibi futbolun kalbinin attığı ülkelerdeki kulüplerin altyapıya verdikleri önemi ve finansal sürdürülebilirlik konusundaki yaklaşımlarını Trabzonspor için ilham verici buluyorum. Bayern Münih, altyapısından çıkardığı oyuncularla Avrupa’da yıllardır en üst seviyede mücadele ediyor. Barcelona, La Masia’dan yetişen yeteneklerle dünya futboluna damga vurdu. Bu kulüplerin uzun vadeli planlamaları ve disiplinli çalışma prensipleri, onların başarısının temelini oluşturuyor. Öte yandan, Manchester City’nin sahip olduğu finansal model, kulübün ekonomik bağımsızlığını ve sürdürülebilirliğini sağlayan önemli bir örnek. Trabzonspor olarak biz de bu tür uygulamaları yakından takip ediyoruz. Bu anlamda kulübümüzü gelecekte daha güçlü bir pozisyona getirecek stratejileri hayata geçirmek için çalışıyoruz. İş hayatımda elde ettiğimiz uluslararası başarılar, Trabzonspor’da da global bir vizyonla hareket etmemiz için bize ilham veriyor. Başkanımız Sayın Ertuğrul Doğan ile birlikte Trabzonspor’u Avrupa’nın en saygın ve sürdürülebilir ekonomiye sahip kulüpleri arasına sokmak için bu örnekleri de önümüze alarak büyük bir kararlılıkla çalışıyoruz.”
‘TRABZONSPOR BİZE, MÜCADELE AZMİNİ AŞILADI!’
Trabzonspor’un kendisi için bir spor kulübünden çok daha fazlası olduğunu dile getiren Yazıcı şunları söyledi:
“En sık karşılaştığım sorulardan biridir, ‘Trabzonspor sizin için ne ifade ediyor?’. Bunu cevaplamadan önce ‘Trabzonlu olmak’ kavramını tanımlamak gerektiğini düşünüyorum. Trabzonlu olmak, böylesine güçlü ve zorlu bir coğrafyada yoğrulurken, bütün o zorluklarına rağmen bize mücadele azmini ve asla pes etmeme ruhunu miras bırakmıştır. Bu şehirde büyüyen bir birey olarak, başarıya ulaşmanın hiçbir zaman bir tesadüf olmadığını, zorlu şartların insanı daha güçlü ve dirençli hale getirdiğini öğrendim diyebilirim. İşte böyle bir şehirden çıkmış bir büyük markadır Trabzonspor. Trabzonspor, benim için her zaman bir spor kulübünden çok daha fazlası, köklerimi, kültürümü ve karakterimi şekillendiren bir yaşam felsefesi adeta… ‘Zorluklar, fırsatların habercisidir’ deriz ya. İşte Trabzonspor da benim için bu zorlukların üstesinden gelebilme gücünü simgeliyor. Çünkü belki de en zorlu dönemlerden büyük mücadeleler vererek bugünlere gelen Trabzonspor’umuz bize de bu mücadele azmini aşılamıştır. Bugün Trabzonspor, sadece sportif başarılarla değil, bu şehrin insanlarının inanç ve bağlılığıyla da varlığını sürdürüyor. Bizim için Trabzonspor, bir idealin peşinden koşmaktır aynı zamanda.”
‘MEHMET ALİ YILMAZ TESİSLERİ’NE ‘YAZICI’ İMZASI’
Trabzonspor Kulübü’nün sahip olduğu ve eski Başkan Mehmet Ali Yılmaz’ın ismini taşıyan tesislerin inşasının kendileri için de çok özel olduğunu anlatan Yazıcı şöyle konuştu:
“Rahmetli Mehmet Ali Yılmaz, Trabzonspor tarihinde derin izler bırakan, bu renklere aşık, herkesin saygı ve minnetle anacağı bir isimdir. 1984 yılında, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nin inşasında babam Necdet Kırhan Yazıcı’nın mimar olarak üstlendiği rol, sadece bir bina inşa etmekten ibaret değildi; bu, aynı zamanda Trabzonspor’un geleceğine yapılan bir yatırımdı. Babamın bu süreçte gösterdiği özveri, disiplin ve Trabzonspor’a olan bağlılığın, benim de hayatımda rehberlik eden değerlerin temelini oluşturduğunu söyleyebilirim. O dönemde, İstanbul basını bile bu projeyi yakından takip ediyordu. Çünkü o projeyle Trabzon’un geleceği de şekilleniyordu bir bakıma. Babamın tesislerin inşasındaki titiz çalışması ve azmi, bugün benim iş hayatımda kazandığım başarıların da temel taşlarından biridir. İşte o sağlam temel taşlar sayesinde sahibi olduğumuz firmamızı dünya çapındaki ENR listesinde ilk 100’e sokmayı başarmakla kalmadık, 7 kez hizmet ihracat şampiyonu olduk. Bütün bunlar, babamızın bize aşıladığı değerlerin bir yansımasıdır. ‘Bir insanın gerçek mirası, arkasında bıraktığı eserlerdir’ sözünden hareketle babamız Necdet Kırhan Yazıcı’nın Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’ne olan katkısı, Trabzonspor’a olan sevgisinin ve mirasının bir parçası olarak benim hayatımın şekillenmesinde de büyük rol oynamıştır. Bugün, Trabzonspor’a olan hizmetimizde, babamızdan öğrendiğimiz bu değerleri rehber edinmeye devam etmeyi kendimize düstur edindik.”
‘DEVASA STADYUMA ADIM ATTIĞIMIZ ANI UNUTAMAM’
Trabzonspor’la ilk tanışmasını da anlatan Yazıcı, “Çocukluğumun en değerli ve unutulmazları arasındadır Trabzonspor’la olan tanışmam. İlk kez Avni Aker Stadyumu’nun kapısından içeri girdiğimde babamın omzundaydım. O devasa stadyuma adım attığımız anı asla unutamam. Tribünlerden yükselen tezahüratlar, sahadaki futbolcuların enerjisi ve tüm şehri saran o coşku, kalbimde silinmez izler bırakırken o hiç sönmeyen ateşi de hep diri tuttu. ‘İlk bakışta aşk’ derler ya, işte ben Trabzonspor’a o gün aşık olmuştum. Ve o aşk bugüne kadar hep daha da büyüyerek devam etti. O ilk günkü heyecanla birlikte bu güzel aşkı büyüterek bugünlere geldik. Tıpkı babamızın bize aşıladığı o sevgiyi, bağlılığı, tutkuyu, aşkı şimdilerde biz kendi çocuklarımıza bir miras gibi bırakmanın çabasındayız. Büyük tutkumuz Trabzonspor’umuzla o ilk buluşmalarımızla birlikte, sadece bir futbol sevgisi değil, bir şehrin ruhunu, mücadelesini ve insanlarının asla pes etmeyen karakterini içselleştirmiştim bile. Babamın elini sımsıkı tutarken, Trabzonspor’un benim için ne anlama geldiğini anlamaya başlamıştım. İşte bu kulüp o günden sonra benim için hayatım boyunca sadece bir futbol takımı değil, bana yol gösteren bir rehber oldu. ‘Bir aşkın derinliği, zor kazanıldığında daha iyi anlaşılır’ sözünde olduğu gibi bizim Trabzonspor sevgimiz de bu derinliği her zaman koruyacak bir aşktır’ dedi.
‘EN BÜYÜK RAKİBİNİZ KENDİNİZSİNİZ!’
Genç yaşına rağmen iş dünyasındaki başarılarıyla da adından sıkça söz ettiren Birhan Emre Yazıcı gençlere de önemli tavsiyelerde bulundu. Yazıcı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gençlere her zaman şunu tavsiye ederim: Büyük hayaller kurmaktan korkmayın, ancak hayallerinizi gerçekleştirmek için disiplinli ve kararlı bir şekilde çalışın. Başarı, sadece bir hedefe ulaşmak değil, o hedefe giden yolda öğrendiğiniz derslerdir. ‘Başarı, kendini yeniden keşfetme yolculuğudur.’ Her zaman öğrenmeye açık olun ve kendinizi geliştirin. Unutmayın, futbolda olduğu gibi hayatta da en büyük rakibiniz kendinizsiniz. Trabzonspor’un tarihine baktığımızda, kulübümüzün başarıları, imkânsızlıkları aşmak ve hayalleri gerçeğe dönüştürmek üzerine kurulmuştur. ‘Birlikte başarmak’ felsefesi, Trabzonspor’un DNA’sında vardır. Saha dışında da bu felsefeyi hayatınıza entegre edin. Hayatta karşılaştığınız zorluklar, sizin için birer fırsat olabilir. ‘Her başarının ardında mutlaka bir hikaye vardır’; sizin hikayeniz, sizin eserinize dönüşsün. Unutmayın ki başarı, bitiş çizgisi olmayan bir yarıştır ve bu yarışta asıl önemli olan, kendinizi sürekli olarak geliştirmek ve her gün bir adım daha ileri gitmektir.”