Trabzon’da Ramazan Gündemi: İftar ve Sahur Saatleri, Manevi Paylaşımlar ve Sağlık Önerileriyle Dolu Bir Gün

BİR AYET
O, Allah'a ortak koşanlar hoşlanmasalar bile dinini, bütün dinlere üstün kılmak için, peygamberini hidayetle ve hak dinle gönderendir.
Tevbe, 33
BİR HADİS
Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmayacaksınız: Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin Sünneti
BİR DUA
Allah’ım! Senden Seni sevmeyi Seni sevenleri sevmeyi ve Senin sevgine ulaştıran ameli yapmayı isterim. Allah’ım! Senin sevgini, bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha sevgili kıl.

İNSANIN EVRENDEKİ KONUMU
Dağlar, taşlar, ağaçlar, denizler, balıklar, çiçekler, böcekler, bulutlar, kuşlar, kelebekler, melekler, cinler, dünya, ay, güneş, yıldızlar, gezegenler… Canlı ve cansız, ne çok sayıda ve ne kadar farklı türde varlık yaratmış Rabbimiz! Bunların hepsine belli bir ölçü ve düzen vermiş, her birini ayrı ayrı hikmetlerle donatmış. Yarattıklarının her birine, kendilerine göre özellikler, bu özelliklere uygun görevler vermiş.

Bu taksimatta insanoğlunun payına düşen ise hem en kıymetlisi hem de en zorudur. Başka hiçbir varlıkta olmayan akıl ve irade verilmiştir insana. İnsan, eşref-i mahlûkat olmuştur böylece. Bunun karşılığında da dağların bile taşıyamayıp altında kalmaktan korktuğu bir sorumluluğu üstlenmiştir (Ahzâb, 33/72). Bu görevini yerine getirebilmesi için göklerde ve yerde bulunan ne varsa hepsi de onun hizmetine verilmiştir.

Yaratıcısına ibadet ve kulluk etmek, yaratılanlara şefkatle muamelede bulunmak, yeryüzünü imar etmek, hak din olan İslam’ı benimseyip yüzünü yaratıcısı olan Allah’a çevirmek, Allah’ın koyduğu sınırlara uyarak yaşamak, başkalarını iyiliğe teşvik edip kötülükten sakındırmak, yeryüzünde adaleti tesis etmek, Müslüman olarak şahitlik ettiği dünya hayatını yine Müslüman olarak tamamlamak ve en sonunda da razı olmuş ve razı olunmuş bir kul (Fecr, 89/28) sıfatıyla, kalb-i selimle rabbinin huzuruna çıkmak… İşte insanoğlunu bekleyen görev…

DİNİN HAYATIMIZDAKİ YERİ VE ÖNEMİ
Din insanın aklına, kalbine ve ruhuna hitap ederek davranışlarını insanileştirir, nefsini temizlemesine yardımcı olur. Bireysel ve toplumsal hayatın Allah’ın rızasına uygun bir şekilde sürmesini sağlar. İnsanın, dünyaya niçin geldiği, yaratılış amacının ne olduğu, öldükten sonra neler olacağı gibi konulardaki merakını tatmin eder, sorularına cevap verir. İnsanın Allah’a gönülden bağlılık duymasını sağlar ve onu yaratılmışlar önünde eğilmekten kurtarır.

Böylece insana gerçek özgürlük ve bağımsızlığın hazzını tattırır. İnsanı ölüm korkusu ve yokluk endişesi gibi sıkıntılardan kurtarır. Dua, niyaz, ibadet gibi dinî tecrübelerle insandaki güvenme, sığınma, bağlanma ihtiyacını karşılar. İnsanlar arasında hak, adalet, iyilik gibi erdemleri yaygınlaştırır. İnsanların birbirlerine karşı hak ve ödevlerinin neler olduğunu bilmelerini sağlar. Böylelikle toplumsal hayatın huzur ve sükûn içinde sürmesine katkıda bulunur.

ORUÇ TUTARKEN MİDE SAĞLIĞINI KORUMAK ÖNEMLİ! 
İŞTE UZAK DURULMASI GEREKEN O BESİNLER
Ramazan ayında mide rahatsızlığı olan bireylerde şikâyetlerin artabileceğini belirten Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Hasan Gürel, reflü ve gastrit hastaları için Ramazan’da beslenme önerilerinde bulundu

“TOK TUTAN BESİNLER TERCİH EDİLMELİ”
Sahurda mideyi zorlamayacak ve uzun süre tok tutacak besinlerin tercih edilmesini öneren Uzm. Dr. Gürel, “Tam buğday ekmeği, yulaf ve bulgur gibi kompleks karbonhidratlar sindirimi kolaylaştırırken, haşlanmış yumurta, az yağlı peynir ve yoğurt gibi protein kaynakları mideyi koruyarak uzun süre tok tutabilir. Ayrıca, mercimek çorbası veya sebzeli yemekler gibi lif açısından zengin besinlerin tüketilmesi önerilmektedir. Su tüketimi dengeli olmalı, aşırıya kaçılmamalıdır. Baharatlı ve yağlı yiyeceklerden, salam, sosis gibi işlenmiş gıdalardan ve kafeinli içeceklerden uzak durulmalıdır” diye konuştu.

ORUÇ TUTARKEN MİDE SAĞLIĞINI KORUMANIN YOLLARI
İftarda mideyi yormamak için dikkat edilmesi gerekenlerden bahseden Uzm. Dr. Gürel, “İftarda mideyi ani yüklemelerden korumak için oruç hurma ile açılmalı, ardından ılık su ve az yağlı bir çorba içilmelidir. Ana yemeklerde buharda pişmiş sebzeler, ızgara tavuk veya balık gibi hafif proteinler ve az yağlı pilav veya makarna mide dostu seçeneklerdir. Porsiyon kontrolü büyük önem taşır. Aşırı yemek mideyi yorabileceğinden dikkat edilmelidir. İftardan birkaç saat sonra hafif meyveler, özellikle muz veya armut gibi mideyi yormayan seçenekler tüketilebilir” şeklinde konuştu.