İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasının ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) döviz rezervlerinde yaşanan hızlı ve dikkat çekici düşüş, ekonomi çevrelerinin odak noktasına yerleşti. Ekonomistler, yaşanan süreci grafiklerle analiz ederken, rezervlerdeki sert kayıpların sürdüğüne dikkat çekiyor.
Ekonomist Uğur Gürses’in 8 Nisan tarihli hesaplamalarına göre, Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinde toplam 42.6 milyar dolarlık bir kayıp yaşandı. 20 Mart’ta 11.2 milyar dolarlık ilk büyük düşüşle başlayan erime, 21 ve 22 Mart’ta sırasıyla 12.3 ve 26.6 milyar dolarlık kayıplarla devam etti. 25 Mart’ta 5.2 milyar dolarlık ilave rezerv kaybı kaydedildi. Nisan ayında da benzer bir eğilim sürdü; 2 Nisan’da 7.5 milyar dolarlık kayıpla birlikte toplam kayıp, 8 Nisan itibarıyla 42.6 milyar dolara ulaştı.
Finans uzmanı İris Cibre ise, Merkez Bankası’nın yalnızca pazartesi günü altın etkisi hariç 2.2 milyar dolarlık döviz satışı yaptığını belirtti. Cibre’ye göre, 19 Mart’tan bu yana yapılan toplam net döviz satışı 43 milyar doları buldu. Bu satışların ardından swap hariç net döviz pozisyonu da 16.2 milyar dolar seviyesine kadar gerilemiş durumda.
Ekonomistler, grafiklerde gözlenen düşüş trendinin henüz kırılmadığını, Merkez Bankası'nın rezerv kayıplarının devam ettiğini ve bu durumun piyasalarda ciddi kırılganlık yarattığını vurguluyor. Sürecin devam etmesi halinde, Türkiye ekonomisinin dış denge açısından daha da savunmasız hale gelebileceği yorumları yapılıyor.
Siyasi ve ekonomik gelişmelerin paralel seyretmesi, gözaltı süreciyle başlayan rezerv hareketliliğinin sadece teknik değil, aynı zamanda siyasi risk algısı üzerinden de şekillendiğine işaret ediyor.
