Misafir odalarının ilginç bir hikayesi de var. Usta ve çırağın anlaşmazlığa düşünce en güzel eseri ortaya koymak için yarıştıkları, çırağın eserinin daha fazla ilgi görmesi üzerine ustasının mesleği bırakmasına yol açtığı rivayet edilir. Bu iki misafir odası, alt katları ve yanlarında dönemin bineği olan at ve eşek ahırıyla birlikte 1,5 asır boyunca hizmet verdi.

Türk Mimarisinin Erken Dönem Örnekleri

Türk mimarisinin erken dönem örneklerini sergileyen köy odaları, mimarisi ve ahşap süslemeleriyle ilgi görüyor. Süslemelerin uyumu, kullanılan renklerin canlılığıyla dikkat çeken odalar, köylülerin de koruma çabaları sayesinde günümüze kadar ulaşmıştır. Sadece el emeğiyle yapılan bu odalar, ince işçilik ve yılların deneyimiyle bezenmiş sanat eserleri olarak nitelendiriliyor.

Geçmişin Ruhunu Bugüne Taşıyan Detaylar

Odaların her köşesinde usta ve çırağın titizlikle yaptığı el işçiliği göze çarpıyor. Duvar süslemelerinden tavan işlemelerine, yer minderlerinden ahşap oymalara kadar her detay, geçmişin ruhunu bugüne taşıyor. Misafirperverlik kültürünün en güzel yansımalarından biri olan bu odalarda bulunan, aynı yaştaki yer sofrası ise 1,5 asırdır gelen misafirlere hizmet veriyor.

Bu odalar, Türk kültürünün ve misafirperverliğinin önemli birer örneği olarak ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor ve gelecek nesillere aktarılacak önemli bir miras olarak korunuyor.

Muhabir: NURGÜL GÜNAYDIN