Dünyayı adeta esir alan Korona virüs hem can hem de mal almaya devam ediyor.
Ne zaman biteceği nasıl sonuçlanacağı konusunda bilim ve tıp camiası çaresiz.
Umutlarımızı yeşertecek bazı gelişmeler olsa artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı çok açık ve net ortada.
Yeni bir dünya düzeni bizi bekliyor.
Artık her şeyin ama her şeyin başı sağlık olacak.
Para-pul makam-şöhretin virüs karşısında nasıl diz çöktüğünü hepimiz gördük.
Koca Amerika ile birlikte Avrupa’nın en gözde şehirleri İtalya-İspanya-Almanya-İngiltere-Fransa kan ağlıyor.
Büyük acılar yaşanan Çin’de ikinci bir dalga korkusu var.
İran’dan Arabistan’a Hindistan’dan Rusya’ya kadar işin rengi akıl-almaz bir şekilde değişti.
Ve elbette Türkiye.
Ne yazık ki bizde de ölüm vakaları ile hastalık vakaları hızlı bir şekilde artıyor.
Bütün önlemler ve tedbirler kurallara uymayan asalakların yüzünden boşa gidiyor.
Kendi canından vazgeçenler başkasının da hayatını karartıyor.
“Evda kal” çağrısına uyanlar halk sağılığı savaşında İNSANLIĞIN yanında olurken hiç-bir mazereti olmadığı halde sokağa çıkanlar KORONAYA hizmet etmeye devam ediyor.
Maske bile takmayacak kadar vurdum-duymaz insanlarımızın varlığı inanın şahsen beni gelecek adına çok endişeye sevk ediyor.
Değerli okurlarım şimdi sabır-dayanışma-paylaşma zamanı.
Şimdi zaman bir-birimize kenetlenme zamanı.
Elbet bu süreç geçecek yeni bir sayfa ile hayata daha pozitif bakacağız.
Korona virüs yüzünden aşından-işinden-ekmeğinden olanları da elbet unutmamak gerek.
Onların nasıl büyük sıkıntı içinde olduğunu en iyi bilenlerdenim.
2008 yılında işimden olduğum zaman yeni evli biri olarak kışı sobasız evde nasıl geçirdiğimi en iyi ben bilirim.
Öyle zamanlarda kimse sizi tanıma bile tanımıyor..
Allah kimseyi çaresiz-muhtaç ve darda koymasın.
Genç kardeşlerim bakın bu zor süreçten en çok ders çıkarması gereken sizlersiniz.
Sigara-alkol-uyuşturucu ve kumardan kesinlikle uzak durun.
Bağışıklık sistemi zayıf olanlar hiç bir salgına dayanamıyor.
Ahlaksızlık ise ruhen çökertiyor.
Siz-siz olsun gelin güzellikten ve sevgiden yana olun.
Ailelerinize katkı sağlayın.
Aha bakın size fırsat.
Doğu Karadeniz'deki Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde, 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan yaş çay tarımına sayılı günler kaldı.
Bu sene korona virüs  tedbirleri kapsamında yabancı işçiler, çalışamayacak
Bölgede her yıl 4 ilde çay tarımında çalışan yaklaşık 40 bin Gürcistan ve Azerbaycan uyruklu işçi, sınır kapılarının kapatılması nedeniyle ülkeye giremeyecek.
Üreticilerin kendi hasadını yapacağı çay tarımında her yıl yurt dışına giden yaklaşık 100 milyon dolar da bölgeye kalacak.
Haydi uşaklar iş-başa düştü.
Erkekler-kızlar..
Gelin tarlada anne ve babanıza yardım edin.
Sizin yoksa gidin başkasının çay bahçesinde çalışın..
Hem para kazanın hem de üretime katkı sağlayın.
Bu sene gelin sokaklarda aval-aval gezmeyin bir işe yarayın.
Gençlik ateşinizi çay bahçelerinde yakın bu sefer..
Korkmayın sokaklar, kafeler, sahiller bir yere gitmez çay topladıktan sonra  yine gidersiniz.
Haydi bakalım uşaklar size güveniyorum..