Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç ve Kamu Denetçileri Arif Dülger, Celile Özlem Tunçak, Fatma Benli Yalçın, Sadettin Kalkan ve Yahya Akman, ‘Vatandaş ile İdare Arasında Çıkan İhtilafların Çözümünde Kamu Denetçiliği Kurumunun Rolü" kapsamında Bolu’da vatandaşla bir araya geldi.

Programa; KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Bolu Valisi Erkan Kılıç, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, İlçe Kaymakamları, il protokolü, sivil toplum kuruluş temsilcileri ve muhtarlar ile çok sayıda davetli katıldı. Programda konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Azerbaycan, Türkiye ve KKTC'nin Türklük dünyasında yeni bir zemin oluşturduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Rast geldi, Bolu'da Kurucu Cumhurbaşkanımız rahmetli Rauf Denktaş'ın büstünün açılış töreni dolayısıyla aldığım bir davet üzerine buradayım. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti esasında benim gönlümde Türkiye'nin ayrılmaz bir parçasıdır. Kendimizi malumunuz olduğu üzere büyük Türk milletinin bir parçası olarak görürüz. Hep öyle olarak böyle devam edecek. Dolayısıyla Bolu'da bu Anadolu'nun Türkiye'nin en güzel müstesna yerlerinden bir tanesinde bu güzel şehirde sizlere beraber olmak, onun bana nasip olması, böyle bir toplantıda bulunmak ve sizlere kısa da olsa bu hitabı yapmam benim için büyük bir onur, şeref, beni buraya daveti için hepinize teşekkür ediyorum." dedi.

TATAR: 100 ÜLKENİN TANIMASINDAN ÇOK DAHA İYİSİ BİZİ TÜRKİYE'NİN TANIMASIDIR

Dünyanın KKTC'yi tanımadığını ancak Türkiye'nin tanımasının daha önemli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Şimdi biz dediğim gibi bir mücadele içerisindeyiz. Dünya bizi tanımıyor. Ama hepimiz şöyle diyoruz. Rauf Bektaş da kurucu Cumhurbaşkanımıza öyle diyordu, '100 ülkenin tanımasından çok daha iyisi bizi Türkiye'nin tanımasıdır' Türkiye bizi tanıyor tanımaya da devam ediyor. Bakınız Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yemin töreninden sonra geçen gün ilk ziyaret ettiği ülke Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmuştur. Bu bizim için büyük bir onurdur. Orada da ifade ettim, kendisine ve güçlü heyetine bizlere sahip çıkmasını. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır, var olacaktır, yaşayacaktır. Kıbrıs Türk halkının da Anadolu Türkiye tamamıyla arkasında ve şimdi hamdolsun büyük Türk dünyasının bir parçası olarak en güneydeki bir Türk devleti olarak Doğu Akdeniz'deki varlığımızı sürdürmek, bahtiyarlığı ve mutluluğu içerisindeyiz. Çünkü coğrafyaya baktığınızda az önce Kıbrıs gazileriyle de buluştuk. Onlara da ifade ettim. Gelecek sene 2024'te elli sene geçmiş olacak. Kıbrıs Barış harekâtından elli yıl sonra Doğu Akdeniz'de bir cumhuriyetimiz vardır. Türk Devleti vardır. Bunun anlamı çok büyüktür. Hem orada yaşayan sizlerin kardeşleri bizlerin selameti, bizlerin geleceği, bekası, aynı zamanda da bütün Türkiye'nin kendi güvenliği oradan geçmektedir. Çünkü Doğu Akdeniz, mavi vatan, hava sahası, gökler, her türlüsüyle o önemli bölgeler, birtakım jeostratejik jeopolitik, güvenlik meselelerinin her geçen gün daha önem kazandığı o bölgede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'yle serhat bekçileri olarak Türkiye'yle birlikte var olmanın bizler için ne kadar önemli olduğunu zaten hepiniz çok iyi biliyorsunuz." diye konuştu.

“GÜÇLENDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”

Azerbaycan, KKTC ve Türkiye'nin yeni Türklük Dünyası'nın yeni zeminini oluşturduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, "Anadolu, İstanbul, Doğu Akdeniz, Kıbrıs. Sayın Cumhurbaşkanımıza ziyaretinde de ifade ettik, bizim gönlümüzde bir millet üç devlet Azerbaycan, Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Bütün bu enerji meselelerinde Türkiye Cumhuriyeti'nin iletim hakları ile batı dünyasına, Avrupa'ya, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarıyla birlikte Süveyş kanalı ve Doğu Akdeniz'deki ticaret yollarının orada geçmesi, bu büyük coğrafyada Azerbaycan'dan İstanbul'a kadar uzanan ve en güneyde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile birlikte Türklük dünyasının bana göre yeni zeminini oluşturmaktadır. İşte bu yeni zemin üzerine kendi insanlarımıza hakkıyla, hukukuyla, insan haklarıyla daha müreffeh bir gelecek sunabilirsek, işte gelecek nesiller çok daha sürdürülebilir bir yapı içerisinde, bu coğrafyada milletimizin ecdadına yakışır bir şekilde varlığını sürdürebilecektir. Temennimiz ve dileğimiz bu, bize düşen kendi insanımıza umut vadedebilmek." dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs'taki varlıklarını ekonomik, sosyal, politik anlamda güçlendirmeye çalıştıklarına işaret ederek, "Onun için Türkiye'nin kurum ve kuruluşlarıyla, devletin bize verdiği destekle, her türlü haksızlığa, dünyanın uyguladığı ambargolara, engellemelere rağmen yapıyı güçlendirmeye çalışıyoruz. Kendi vatandaşımıza sahip çıkmaya çalışıyoruz. KKTC vatandaşları hakkıyla, hukukuyla her türlü insan haklarıyla varlığını sürdürecek." ifadesini kullandı. Türkiye’nin her bir ferdine verilen bu hizmetlerin çok anlamlı ve çok değerli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Çünkü işin esasında insan hakları ile her türlü idareye yönelik yapılan birtakım yanlışlıkların düzeltilmesi için devletin iradesinin bu şekilde tecelli edebilmesi büyük devletin kendi vatandaşına sahip çıkma noktasındaki emelidir. Biz de bunları Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yapma fırsatı bulacağız.” dedi.

MALKOÇ: KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU DOSTANE ÇÖZÜM ÜRETEN BİR KURUMDUR

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç da katılımcılarla bir arada olmaktan mutluluk duyduklarını dile getirerek, “Mutluluğumuzu taçlandıran KKTC Sayın Cumhurbaşkanımızın toplantımızda olması kendisine çok teşekkür ediyorum.” dedi. Kamu Denetçiliği Kurumunun Türkiye’nin en yeni en genç en dinamik kurumlarından birisi olduğuna dikkat çeken Malkoç, “İdare dediğimiz zaman cumhurbaşkanlığından tutun, genel müdürlüklere, valiliklere ve rektörlüklere aklınıza neresi geliyorsa bunların hepsi idaredir. Sizin bu kurumlarla herhangi bir sıkıntınız itilafınız olduğunda mahkemeden önce bize gelebilirsiniz. Adalete ulaşmanın 3 tane önemli unsuru vardır.  1. kolay başvuru, 2. Başvurunun ucuz veya bedava olması, 3. Kısa sürede sonuçlanması. Kamu denetçiliği kurumu idareyle vatandaşlar arasındaki bu 3 şeyi gerçekleştiriyor. Çok kolay başvuruluyor bize. En çok başvuru elektronik ortamdan geliyor. Adınızı soyadınız ve Türkiye cumhuriyeti kimlik numaranızı yazın ve gerisini biz tamamlıyoruz. Diğer bir özelliğimiz ise herhangi bir harç ücreti almıyoruz. Bize başvurduğunuz tarihten itibaren en geç 6 ay içerisinde karar veriliyor.” şeklinde konuştu.

MALKOÇ: HİÇ TEREDDÜT ETMEDEN KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMUNA ULAŞABİLİRSİNİZ

Kamu denetçiliği kurumuna neden ihtiyaç duyulduğuna da işaret eden Malkoç; “Bu kuruma niçin ihtiyaç duyulmuş? Bizim güçlü bir medeniyetimiz var. İnanç sistemimiz çok kuvvetli. Çok güçlü bir medeniyetimiz var. İnanç sistemimiz çok kuvvetli. ‘İnsanların hayırlısı insanlara en fazla faydası olandır.’ Biz kurum olarak bunu esas almışız. Bizim devlet geleneğimizde ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışı vardır. Yani her şeyin merkezinde insan vardır. Esas olan insandır. Sayın cumhurbaşkanlığımızın öncülüğünde mahkemenin dışında adaleti temsil eden çok müesseseler kuruldu. Sizin en çok bildiğiniz CİMER. Kamu kurum ve kuruluşlarından biriyle endişeniz mi var? Sizin işinizi zamanında mı görmediler mi? Ucuz, kısa ve kolay başvuru hemen kamu denetçiliğine başvurun. Biz inceliyoruz, araştırıyoruz, bilgi ve belge topluyoruz. Daha sonra karar veriyoruz. Kamu Denetçiliği Kurumu anayasal bir kurum. Gücünü anayasadan alıyor. Meşrutiyetini TBMM’den alıyor. Denetçi arkadaşlarımızı ve bizi TBMM seçiyor. Denetim zor iştir. Hele idareciler denetlenmekten pek hoşlanmazlar. Çok güzel hizmetler alıyorsunuz olur ya sıkıntınız oldu. Haksızlığa uğradığınızı düşündünüz. Hiç tereddüt etmeden Kamu Denetçiliği Kurumuna ulaşabilirsiniz.” şeklinde konuştu.

“DAHA DA GÜÇLENECEĞİZ”

Malkoç konuşmasını şöyle sürdürdü: “Cumhuriyetimizin 100. Yıl dönümünü kutladık. Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetimiz var. Yeniden Türk Devletleri Teşkilatı kuruldu. Daha da güçleneceğiz, kuvvetleneceğiz. Ama Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kurulması için neler çekildi. Gazilerimiz burada Allah onlardan razı olsun. Gazilerimizin kanlarıyla kuruldu. Rum kesimi, Avrupa Birliği, Amerika’sı hak, hukuk dinlemiyor zaten. Bizim milletimizin bir özelliği var. Bize ilkokuldan beri şunu öğrettiler; hak haklının en mukaddes malıdır. Vermezlerse alacaksın tamam mı diye öğrettiler biz de Kıbrıs’ta hakkımızı aldık. Bağımsız Kıbrıs Türk Devletini en kısa zamanda dünyaya tanıtmış oluruz. Türkiye’nin ikinci yüzyılına giriyoruz. Türkiye yüzyılının birçok güzellikleri olacak ama Türkiye yüzyılı, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı elbette refah, huzur içerisinde ileri teknolojileriyle en iyi hizmetleriyle olacak. Ama Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının temelini insan hakları, hukukun üstünlüğü ve adalet oluşturacak. Bunu da hep beraber sağlayacağız.”

BOLU VALİSİ KILIÇ: KDK, SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE IŞIK TUTUYOR

Programda konuşan Bolu Valisi Erkan Kılıç ise Bolu olarak çok anlı ve güzel bir gün yaşadıklarını dile getirerek, “Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanımız ve Kamu Başdenetçimizi ilimizde ağırlamaktan onur duyuyoruz. Bolu’nun Kıbrıs’la ilgili olarak önemli bir bağlantısı var. Kıbrıs Harekâtının Bolu’da bulunan Komando tugayımız çok önemli bir görev üstlenmiş buradan Kıbrıs Harekâtına katılarak orada çok önemli görevler icra etmiş, şehitler vermiş gaziler vermiş.” Dedi. Ombudsmanlık Kurumunun önemli bir kurum olduğunun altını çizen Vali Erkan Kılıç, “İdarenin eylem ve işlemlerinin denetlenmesi demokrasinin, insan haklarının olmazsa olmazıdır. Keyfi yönetimden denetlenebilir ve kontrol edilebilir yönetim yönetimin temel prensiplerindendir. Dolayısıyla idarenin almış olduğu kararların denetlenmesi, iş ve işlemlerinin kontrol edilmesi son derece önemlidir. Vatandaşlar yargıya başvurabilecekleri gibi bunun yanında Ombudsmanlık Kurumu aracılığıyla çok kolay bir şekilde kamunun iş ve işlemlerindeki eksiklikler veya kötü yönetimden kaynaklanan durumlarda yargıya başvurmadan önce çok önemli bir başvuru yolu olarak Kamu Denetçiliği Kurumuna çok basit bir şekilde şikâyetlerini aktarabilmekte ve bu sorunları dostane bir şekilde çözülme imkânı Anayasamızda ve mevzuatımızda yerleşmiş.” dedi.

ALİŞARLI: ÜNİVERSİTEMİZDE OMBUDSMANLIK TOPLULUĞUMUZ VAR

BAİBÜ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı ise, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinde 84 Öğrenci topluluğundan birinin de ombudsmanlık topluluğu olduğuna vurgu yaparak, “Bizim topluluklarımız yılda eğer iki faaliyet göstermezse onu belgeleyemezse o topluluğun faaliyetlerinin geçici olarak durduruyoruz. Toplantıya gelmeden evvel bunları biraz sorguladık. Üniversitemiz de topluluğumuzun durumu nedir, üniversitemizden kaç kişi bize ombudsmanımızdan şikâyet etmişler diye baktık. Onun haricinde yedi tane şikâyetimiz olmuş üniversiteden. Bunlardan iki tanesini haksız bulmuşuz, diğer beş tanesini haklı görmüşüz, bir tanesini de ilahi mahkemenin çözeceği bir yol olduğu için de ilahi mahkeme marifetiyle hallolmuş. Bu hak arayışlarında adalet bakanlığımıza bağlı birçok birim var. Kıymetli vatandaşlarımız sorunu orayla çözmeye başlıyorlardır. Olmazsa Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyorlardı, olmazsa belki İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gidebiliyorlardı. Tüm bunlarda işleyişin daha da hızlandırılması, daha hassas davranılması, şefkatle artık bir Ombudsmanlık Kurumumuz var. 2012 yılında kurulmuş bu zamana dek 200 bin üzerinde şikâyet değerlendirilmiş. Nerdeyse yıllık ilk açıldığında 10 binler civarındaydı ama sonra 20 binleri aşan şikâyetler çok hızlı bir şekilde cevap vermiş. Çok önemli bir sorun üstlenmiş, çok önemli konularımızdan bir tanesi.” dedi.

BİROL SANCAK

Editör: Birol Sancak