İLAMSIZ TAKİPLER YÜZDE 82’YE ULAŞTI

Verilerde dikkat çeken bir başka unsur ise ilamsız takip dosyalarının ezici ağırlığı oldu. Mahkeme kararı olmadan başlatılan ve doğrudan icra takibine geçilen bu dosyaların sayısı 26 milyon 843 bin ile toplam dosyaların yüzde 82’sini oluşturdu. İlamlı takip olarak tanımlanan, mahkeme kararına dayalı dosya sayısı ise 3 milyon 813 bin ile çok daha düşük kaldı. Bu durum, borçluların çoğu zaman yargı sürecine gitmeden icra tehdidiyle karşı karşıya kaldığını gösteriyor.


YENİ AÇILAN DOSYA SAYISI 10 MİLYONA YAKLAŞTI

Sadece 2024 yılında 9 milyon 798 bin 757 yeni dosya açıldı. Önceki yıldan devreden dosyalarla birlikte toplam sayı 32,7 milyon barajını aştı. Geçtiğimiz yıl, 2023’te bu rakam 14 milyon 43 bin 957 ile rekor seviyeye ulaşmıştı. 2024’te yeni dosya sayısı bir miktar gerilese de toplam yükün artışı sürdü.


SON 6 YILDA DÜZENLİ ARTIŞ

İcra-iflas dosyalarındaki artış uzun vadeli bir trendi işaret ediyor. Bakanlık verilerine göre son 6 yılın yeni dosya sayıları şöyle:
•    2018: 9 milyon 323 bin 253
•    2019: 9 milyon 825 bin 927
•    2020: 6 milyon 739 bin 856
•    2021: 8 milyon 386 bin 474
•    2022: 9 milyon 46 bin 245
•    2023: 14 milyon 43 bin 957
•    2024: 9 milyon 798 bin 757


EKONOMİK GERGİNLİK YARGIYA YANSIDI

Yoksulluk Değil, Eşitsizlik: Çocuklar Giysi Bile Bulamıyor Yoksulluk Değil, Eşitsizlik: Çocuklar Giysi Bile Bulamıyor

2023 yılındaki ani sıçrama, uzmanlarca ekonomik daralma, yüksek enflasyon ve artan bireysel borçlanmanın sonucu olarak yorumlanmıştı. 2024’te açılan dosya sayısında bir miktar düşüş görülse de toplam icra yükü artarak devam etti. Vatandaşların bankalar, özel şirketler ve kamuya olan borçları nedeniyle yargı mekanizmalarına daha fazla başvurduğu görülüyor.


UZMANLARDAN UYARI

Hukukçular, bu tabloyu hem bireysel hem kurumsal borç yönetiminde büyük bir tıkanıklık olarak değerlendiriyor. Özellikle ilamsız takiplerin artması, borçlular açısından ciddi bir hukuk güvenliği problemi doğurabileceğine işaret ediyor. Ekonomik reformlar kadar, adli takip süreçlerinde de dengeleyici düzenlemelere ihtiyaç olduğu vurgulanıyor.

Kaynak: KARAR