İnsan denen meçhul, gerçekten bilinmezlerle doludur. Onun içindir ki, insanı herkes farklı biçimlerde tanımlamıştır. Filozoflar farklı, bilim adamları farklı dinler daha farklı…
Sadi, insanı bir damla kan ve binlerce dert ve tasa olarak tanımlar.
Filozofların bir kısmı da insanı düşünen hayvan(!) olarak tanımlamışlardır.
Bilim adamları da insanın dünyanın tek hakimi olduğu kanaatine varmışlardır. Onun için, “Tanrı öldü, yaşasın insan” demişler.
İnsanın tanrısal bir güç olduğuna inanan insanlığın ne kadar yanılgı içinde olduğunu artık anlamamızın zamanı geldi galiba.
Bir virüsün 7 milyar insanı evine kapattığı bu günlerde, insanın ne kadar güçlü olduğu konusunda daha gerçekçi düşünebiliriz.
Kur’an çok kez insanın bir damla sudan yaratıldığının altını çizmektedir. Aslı bir damla su olan insanın büyüklenmesi, kibirlenmesi hangi akla sığar?
İnsan bir yönüyle melekleşir, bir yönüyle hayvandan da aşağı düşer. İnsan dua ederken melekleşir ve eşrefi mahlûk olur. Ama mesela, 9 yaşında bir erkek çocuğun ırzına geçerek onu öldürüp çöpe atarken de hayvandan da aşağı bir dereceye düşer. İnsanın bu geniş yalpazedeki davranışları, onun anlaşılmasını güçleştirmekte ve onun bilinmez olarak algılanmasına neden olmaktadır. İnsanın yaşam biçimi fıtratından koparılmış ve onun kibrini büyütmüştür.
Eğitim sistemleri, insanın gerçek kimliği ile gelişmesinin önünü açmakta başarısız kalmıştır. İnsan kalabalıklar içinde yalnızlığı yaşamak zorunda kalmıştır. Kalabalıklar içinde yalnızlaşan insanın, gerçek kimliğini anlamasını beklemek boşunadır.
Kendisini tanrılaştıran insan başkalarını küçümseyerek büyüyeceğini sandı. Ne var ki başkalarını küçümseyen insanın kendini de değersizleştiğini anlayamamıştır.
Önüne çıkan bir virüsle başa çıkmakta kendini çaresiz hisseden insan, herhalde “ben kimim?” sorusunu sorarak gerçekçi bir cevap bulmaya çalışır.
Hiçbir gücün bu kadar insanları eve kapatması mümkün değilken, bir virüs bu işi nasıl başardı? Bu virüs ağam, paşam demiyor!.. Bütün insanlar için tek gerçek olan ölüm, insanları birbirine eşit kılıyor. Keşke böyle virüsler olmadan da hepimiz bir damla sudan ibaret olduğumuz gerçeğini hiç aklımızdan çıkarmasaydık…
Çok Okunanlar
Trabzonspor’dan ayrıldı; şimdi gol makinesine dönüştü
Uğurcan Çakır’dan Efsane Kurtarış ve Anlamlı Jest
Transfer Fiyaskosu: Şenol Güneş Scout Ekibini Baştan Dizayn Etti
Trabzonspor’un Transfer Gündeminde İki Sürpriz İsim!
Trabzonspor - Inter Maçındaki Efsanevi Gol Yeniden Gündemde!
Trabzonspor’dan KAP’a yapılan bildirimde toplam borcun 10,3 milyar TL olarak açıklandı