Kadına yönelik şiddet, fiziksel, psikolojik, cinsel ya da ekonomik zarar verme amacı güden her türlü davranışı kapsıyor ve ne yazık ki bireysel bir sorun olmaktan çıkarak toplumsal bir mesele haline geliyor. Psikolog Merve Ak ile gerçekleştirdiğimiz bu söyleşi, kadına yönelik şiddetin nedenleri, etkileri ve çözüm yolları üzerine önemli bilgiler içeriyor.
Merhaba ülkemizde giderek artan kadına şiddet vakaları üzerine konuşmak üzere bir araya geldik. Öncelikle, kadına şiddetin tanımını yapabilir misiniz?
Psikolog Merve Ak: Merhaba, beni davet ettiğiniz için teşekkür ederim. Kadına şiddet, kadınlara yönelik fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik zarar verme amacı güden her türlü davranışı ifade eder. Bu durum, bireysel bir sorun olmanın ötesinde, toplumsal bir mesele olarak da karşımıza çıkmaktadır. Kadına şiddet, sadece fiziksel yaralanmalara yol açmaz; aynı zamanda kadınların psikolojik sağlığını da derinden etkiler.
Son yıllarda kadına şiddet vakalarının artmasının nedenleri nelerdir? Bu konuda toplumsal faktörler ne ölçüde etkili?
Psikolog Merve Ak: Kadına şiddetin artışında birçok toplumsal faktör rol oynamaktadır. Toplumda var olan ataerkil yapı, cinsiyet eşitsizliği ve kadınların sosyal ve ekonomik bağımsızlıklarını kazanma konusundaki engeller, bu durumu tetikleyen başlıca sebeplerdir. Ayrıca, medya ve popüler kültürde kadına yönelik olumsuz temaların yaygınlaşması, bu sorunları normalleştirmekte ve toplumda şiddetin kabul edilebilir bir davranış olarak algılanmasına yol açmaktadır.
Kadına şiddet mağdurlarının karşılaştığı psikolojik etkiler nelerdir? Bu durum, bireylerin hayatını nasıl şekillendiriyor?
Psikolog Merve Ak: Kadına şiddet mağdurları, sıklıkla anksiyete, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi psikolojik sorunlarla karşılaşırlar. Bu kişiler, yaşadıkları şiddet nedeniyle özsaygı kaybı yaşayabilir, sosyal ilişkilerinde zorluklar çekebilir ve hatta kendi kimliklerini sorgulama noktasına gelebilirler. Kadına yönelik şiddet, bireylerin hayatlarında derin izler bırakır ve bu izler, yalnızca fiziksel yaralarla sınırlı kalmaz; duygusal ve ruhsal yaralar da taşırlar.
Bu sorunun çözümü için toplumda hangi adımlar atılmalı? Kadına şiddete karşı toplumsal farkındalığı artırmak için neler yapılabilir?
Psikolog Merve Ak: Kadına şiddete karşı toplumsal farkındalığı artırmak için eğitim ve bilinçlendirme programları büyük bir önem taşımaktadır. Okullarda, ailelerde ve topluluklarda cinsiyet eşitliği ve kadına saygı üzerine eğitimler verilmesi gerekiyor. Ayrıca, medya, kadına yönelik şiddeti normalleştiren içerikler üretmekten kaçınmalı ve bu konuda duyarlılık göstermelidir. Yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi ve şiddet mağdurlarına yönelik destek mekanizmalarının artırılması da hayati öneme sahiptir.
Kadına şiddetle mücadelede ailelerin ve bireylerin rolü nedir? Bu konuda nasıl bir yaklaşım sergilemeleri gerektiğini düşünüyorsunuz?
Psikolog Merve Ak: Aileler, kadına şiddetle mücadelede önemli birer aktördür. Aile içinde sağlıklı iletişim ve empati geliştirmek, şiddet döngüsünü kırmak için kritik bir adımdır. Bireyler, şiddeti kınamakla kalmayıp, karşılaştıkları durumlarda sessiz kalmamaları gerektiğini bilmelidir. Destekleyici bir toplum oluşturmak adına, her bireyin bu konuda farkındalık kazanması ve harekete geçmesi önemlidir.
Son olarak, kadına şiddet mağdurlarına nasıl bir mesaj vermek istersiniz? Onlar bu süreçte neler yapabilir?
Psikolog Merve Ak: Kadına şiddet mağdurlarına en önemli mesajım, yalnız olmadıklarını bilmeleri. Destek almak, bu süreçte atılacak en önemli adımdır. Güvenilir arkadaşlar, aile üyeleri ya da profesyonel yardım alacakları kurumlar, bu bireylerin yaşadıkları travmayı aşmalarına yardımcı olabilir. Kendilerine karşı nazik olmalarını ve şiddetin asla kabul edilemez bir davranış olduğunu unutmamalarını öneriyorum.
Cevaplarınız için çok teşekkür ederiz, Kadına şiddet üzerine yaptığımız bu derin sohbet, okuyucularımız için önemli bilgiler içeriyor.
Psikolog Merve Ak: Ben teşekkür ederim. Bu konu hakkında daha fazla farkındalık oluşturmak için elimizden geleni yapmalıyız.
