Başka türlü sanırsınız ama...
İktidardaki bazı siyasetçiler ve bürokratlar da içki içerler.
Başörtülü olan kadınlarımızda göbeklerine piercing yaptırırlar.
Başı açık kadınlarda namaz kılar, Kur’an okurlar.
Başı açık kızlarımız gibi başı örtülü olan kızlarımızında sevgilileri vardır. Onlar da öpüşüp, sevişirler.
Ateistler de kul hakkına saygı duyarlar.
Dekolte giyen (et yığını!) genç kızlarda ana-babalarına hatta büyüklerine saygı gösterip gerekirse altlarından alırlar!
Baş örtülü kadınlarda Atatürk’ü sevip, saygı ile yad ederler.
Fikir yaratmaktır özgürlük. O fikri sunmak, uygulamak...
Sürekli memeleri, kıçı göstermek özgürlük değildir.
“Kadın okuyamaz, çalışamaz!”
“Atatürk kadınlarımızı açtı’
“Baş örtülü kadınlarımız gayet de psikolog olabilir”
diyerek fetva veren kitle, aynı kitle... Bir öyle söylüyorlar, bir böyle... Kadın üzerinden konuşan din adamı, siyasetçi, her kim var ise hiçbirine inanmayın...
Kadının okumasına da, çalışmasına da kadının kendisi karar verir.
Kadının kimseden akıl almaya ihtiyacı yoktur.
İbadetlerini yapmayan insanlara imansız demek yanlış olduğu gibi,ibadetini yapana da imanlı demek yanlıştır. Kalpte yaşanılanı kimse bilemez.!
Colanın içeriğini çözen, uzay mekiğinin vidalarını söken, kadına “ et yığını “ diyen hocalara artık belirli bir kitlenin dışında zerre saygı duyulmuyor. Bir çok insan onlara vergilerden kesilerek ödenen maaşları helal etmiyor! Önceden böyle değildi.
Bir de insan ilişkilerimiz var...
Size başkasının sırrını anlatan, yarın sizin sırrınızı başkasına anlatır. Bu tarz insanlardan uzak durun.
Fesat düşünceleri uğruna, başkalarını kendi öz kardeşine tercih eden, gün olur sizi de başkasına tercih eder. İnsan ilişkilerinde ilk bakacağınız durum bu olsun. Zaten kendi öz kardeşini umursamayan, sizi umursar mı?
Başkası hakkında konuşan, masadan kalktığınız an sizin hakkınızda da konuşur. Dikkatli olun.
Acıya üzülmek kolaydır! Çünkü burada içten içe gizli bir -ohh olsun, duygusu yatar. Zor olan başkasının mutluluğuna, başarısına sevinmektir. Mutluluğun yanında olmaktır. Çevrenizde böyle insanlar varsa, sıkı sıkı sarılın...
Aman incinmesin diyerek “ ballı parmağınızı “ ağzında tuttuklarınız, ilginizi başka tarafa yönelttiğiniz ilk anda türlü şeyleri bahane göstererek sizden hesap sormaya kalkacaktırlar. Bırakın incinsinler...!
Borç vereceğiniz insanları iyi seçin. Çünkü sonunda kötü olan mutlaka siz olacaksınızdır. Borç verdiğiniz öyle biri olsun ki, onu kaybettiğinizde hiç üzülmeyin.
Her ailede, bir servet yiyici, bir de servetiyle herkese yardım eden biri vardır.
Siz hangisisiniz