CDC ( Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri ) rakamlarına göre Ekim 2019 - Ocak 2020 tarihleri arasında ki 4 aylık dönemde, sadece Amerika da gripten 8500’den fazla ölen kişi varken, ve bu rakamı kimse dikkate almayıp ne hikmetse bütün ilgi-alakamızı ve enerjimizi Koronavürüs’e yönelttiğimiz , vaka geçtikten sonra yeniden eski bencil insanlığa döneceğimiz gerçeğini göz ardı ettiğimiz... Korku,başkasının acısını duyma, ölüm, endişe, acı,kaygı, çaresizlik, soru işaretleri ve bekleyiş içinde geçip giden şu günlerde yüzleştiğimiz bazı duygulardan bahsetmek istiyorum bu hafta.
30 yıldır unuttuğumuz, basite aldığımız, hatta köylülük diye nitelendirdiğimiz şişe kolonyanın günün birinde en büyük antiseptik olarak evimizde, iş yerimizde hatta kalbimizde bile yeniden baş köşeye kurulabileceğine tanık olmak enteresandı.
Anladım ki; bazı şeylerin modası hiç geçmiyormuş.
İki kişinin birbirine, bir metreden fazla yaklaşmasının tehlikeli olduğu şu günlerde, sevdiklerimize sarılmadan öpüşüp koklaşmadan geçen hayatın, tatsız-tutsuz büyük bir boşluktan ibaret olduğunu farkına varmak sersemletici bir darbe oldu.
Dedim ki ; Ne para ne pul! Bu dönemde hayattaki en önemli şey güçlü bir Bağışıklık Sistemi!
Sistemi güçlü olan arkadaşlar şimdi şurdan salına salına bir He-man, bir Superman adeta bir Batman edasıyla geçseler hepsine alkış tutarım. Ne mutlu bağışıklık sistemi güçlü olanlara! Kralsınız!
Güç derken, bahsetmeden geçemeyeceğim...
Dünyanın en güçlü ülkesinin lideriydi. Hatta doğduğu günden beri saraydaydı. Ama gelin görün ki, virüs onunda saraydan tüymesine neden oldu. Yaşlıları yok etmek için üretildiği söylenen virüs Kraliçe Elizabeth’i bile saraydan ettiyse... Varın düşünün bizim halimizi!
Tüm bu yaşanılanları görünce dedim ki; kesin biri dua etti! Hem de çok dua etti! Gerçekte hangi kolonya satıcısının duası kabul oldu bilmiyorum ama, bazen 50 yılda yapamadığınız ciroyu duanız kabul olup mucize gerçekleştiği anda bir günde bile yapabiliyormuşsunuz meğer. Buna tanık olunca hayatın çok enteresan olduğunu bir kez daha anladım. Olmaz denilen şey olabiliyormuş meğer.
Temizlikte şart-şurt ikilisinden bihaber yaşayıp banyoda ki bezi mutfakta, mutfakta ki bezi klozeti silmede kullandıktan sonra çok medeni olduğunu savunan Avrupalıların daha el yıkamayı bile henüz doğru düzgün bilmedikleri gerçeğiyle yüzleşmek...Olmadı! 21 yüzyıl dediğimiz bu çağa hiç yakışmadı.
Evet, böyle olmasını, asla istemezdim! İtalya seyahatlerinde italyanlardan sürekli duyduğum “ Turistlerden nefret ediyoruz!Gelmesinler!” Sözünün günün birinde tersine dönüp evlerine kapanan İtalyanların o sevmedikleri turistleri mumla aranabileceği bir döneme tanık olmak...! Tuhaftı.
Ders alınası günlerden geçiyoruz. Misal; evini öğrenciye kiraya vermekten çekinen, “gel şurda ihtiyaç sahibi bir öğrenci var. Hadi okutalım “ dediğimizde o parayı bir öğrencinin ihtiyaçlarına harcamaktan imtina edip, bunun yerine 10 defa umreye giden teyze-amcaların o beğenmedikleri öğrencilerin yattıkları öğrenci yurtlarına muhtaç kaldıklarını görmek de enteresandı. Eee ne demişler:Bir musibet, bin nasihatten daha evladır.
Anlayamadığım şeyler de var bu salgın sırasında. Örneğin;Çin Wuhan şehrinden dünyaya yayılarak dünyanın anasını ağlatan virüsün aynı ülkenin diğer şehirleri olan Pekin ve Hong Kong’da ki seyahatlerinden neden hiç bahsedilmediğini anlayabilmiş değilim.
Sınanası günlerden geçiyoruz. Örneğin bir gün bir virüsün beni tasdikleyeceğini ölsem düşünemezdim!Ama oldu.
Şöyle ki; Temizlik takıntım yüzünden sürekli kapı kolu,
duy, araç direksiyonu, kumanda, telefon silerek evdekilere illallah dedirten onları sürekli “ el yıka, kolonya sür!” emirleriyle hayatlarından bezdiren bendenizin bu gün haklı çıktığımı görmek gururumu okşadı. Temizlikten zarar gelmez!
Ha bir de şu var. Ülkemizde nerdeyse her saat birbirlerine etmediği hakaret kalmayan 60 yaş üstü siyasilerin Koronavirüs ile kabuklarına çekilmeleriyle az da olsa kafamızı dinleyebileceğimiz anlar yaratması şu huzursuz ortamda sanırım en huzur verici olay. Ohhh be! Dedik! Oh be! Sustular...
Bu arada; Koronavirüs’den dolayı gündeme getirmiyorlar ama... Hoş öncesinde de sonuçlara rağmen diller söylemeye pek varmıyordu.
Neyse ben söyleyeyim.
Fenerbahçe Ali Koç ile çok başarısız oldu!
Bu lafı da soktuktan sonra kısaca ; Düşen faiz, yükselen döviz, artan fiyatlar, düşen petrol fiyatları, nakitsiz ödeme telkinleri, zombiye dönmüş amaçsız insanlar, panik durumları, biyolojik virüs söylentileri, Küreselcilerle Yerelcilerin savaşı, Yeni Dünya Düzeni vs teorilerine karşılık, bana göre sorumsuzca çoğalan insanlığın yok ettiği ekolojik sistemin intikamını aldığı, ve düzen kurucuların fırsattan yararlanarak bize Kontrollü Şekilde İnternet Dünyası Ev Hapsinin uygulandığı başrol oyuncularının da bizlerin olduğu bir filmi izlemekteyiz. Gerçeklerin yüzümüze tokat gibi indiği bir film.
Bize sağlığı sunan doğa düzenine, yeniden saygı duymayı ve onu korumayı öğrendiğimiz sıhhat, huzur ve neşe dolu günlerimiz olsun.
Unutmayın, hayatta sağlıktan önemli hiç bir şey yok!
Çok Okunanlar
Uğurcan Çakır’dan Efsane Kurtarış ve Anlamlı Jest
Trabzonspor’dan ayrıldı; şimdi gol makinesine dönüştü
Transfer Fiyaskosu: Şenol Güneş Scout Ekibini Baştan Dizayn Etti
Trabzonspor - Inter Maçındaki Efsanevi Gol Yeniden Gündemde!
Trabzonspor’un Transfer Gündeminde İki Sürpriz İsim!
Trabzonspor’dan KAP’a yapılan bildirimde toplam borcun 10,3 milyar TL olarak açıklandı