Süper Lig'in 32. haftasında  Gaziantep FK, lider Trabzonspor'u ağırladı. Taktik savaşına sahne olan mücadelede gol sesi çıkmadı ve puanlar paylaşıldı. Bu sonuçla birlikte şampiyonluğunu matamatiksel olarak garantilemeye çalışan  Trabzonspor'un Şampiyonluğu ileriki haftalara ertelenmiş oldu.

Vitor Hugo ve Bruno Peres ve Hamsik'in dönmesi ile ideal kadrosuna kavuşan Trabzonspor oyun üstünlüğünü almayı ilk yarı boyunca başaramadı. Aslında bu sezon Trabzonspor kalabalık orta saha oyun formasyonu olan takımların hiçbirine karşı oyun üstünlüğünü kuramadığı gibi tüm puan kayıplarını 3'lü savunma ile maça başlayan takımlara karşı yaşadı. Gaziantep FK Kitsiou, Ertuğrul ve Coulker savunma üçlüsü ile maça başladı. Gaziantep Trabzonspor ataklarında iki kanat bekini bu üçlünün yanına koyarak 5-3-2 olarak rakibini karşılıyor. İyi bir geçiş oyunu oynayan Gaziantep SK hücumda Figueirido, Maxim ve Muhammet ile Trabzonspor savunmasının tüm zaafiyetlerini ortaya çıkardı.   Topladığı 41 puanın 35 ini kendi sahasında kazanan Gaziantep FK iç sahada oynadığı 16 maçta tek malubiyeti olan tam bir iç saha takımı.

Aslında iki takımda hücum anlamında kötü gününde idi. Trabzon tarafında Cornelius, Visca, Gaziantep tarafında Muhammet, Ertuğrul ve Figueirido gol girişimleri kalecilere ya da direklere takıldı.

Denswill'in stoper özellikli bir bek olduğu için  kanat akınlarına katılmadı, birde üstüne ne Nwakaeme'nin form düşüklüğü eklenince oyunun biraz daha Visca-Peres tarafından oynanmasına sebep oldu.

Trabzonspor kalabalık orta saha ile üçlü savunma yapan takımlara karşı üçüncü bölgede rakip yerleşene  kadar hızlı akınlar yapması lazımken çok ağır kaldı rakip takım savunmaya yerleştikten sonra ise üçüncü bölgede iki kanadı da etkili kullanıp kenar ortaları ile rakibini boğması ve uzaktan şutlarla kilidi açması lazımdı.

Oyuncunun sözleşme yenileme mevzusundan mıdır yoksa başka bir nedenden midir bilinmez son maçlarda yokları oynayan Nwakaeme bu maçta da takımın en kötüsüydü, gerçi savunmada  kendisini karşılayan Kitsiou hatırladığım kadarıyla ilk maçta da kendisine nefes aldırmamıştı. Bu ligde beğendiğim beklerden biri olan Kitsiou Nwakaeme'yi karşılarken arasına çok doğru mesafe koydu ve sürekli onun koşu atacağı ve topla buluşacağı noktalarda karşısına dikildi yerini hiç kaybetmedi. Abdullah hoca maç içerisinde bunu gördü ve onu kanattan alıp merkeze doğru taşıdı.

Vitor Hugo'nun dönüşü Trabzonspor'a hayat verdi Trabzonspor savunması onun sayesinde hiçbir yüksek topu rakibine kullandırtmadı. Hüseyin Türkmen'de son iki maçtır üzerine düşen görevi en iyi şekilde yapıyor. Geriden oyun kurarken basit oynadığında ve çevre kontrolü zaafietini giderdiğinde belli özellikleri ile kadroda rotasyon oyuncusu olarak tutulmayı hakediyor.

Bu maçın en büyük kazanımı her ne kadar çerçeveyi tutturamamış olsa da Abdulkadir Ömür'ün bir çok şut girişimi yapması oldu. Hatırlarsanız ilk yarıdaki Gaziantep maçını kazandıran şut ve gol ondan gelmişti. Bu anlamda Abdulkadir Ömür'ün bol bol şut denemesi eğer iyi bir hücuma dönük ortasaha oyuncusu olmak istiyorsa uzaktan atılan şutlarda gol istatisliğini yakalaması gerekir.

Son haftalarda futbolcuların formsuzluğuna kanımca Abdullah Avcı da eşlik ediyor. Bu hafta oynanan maç için oluşturduğu 11 ne kadar doğru ise oyuncu değişiklikleri ve zamanlaması da o kadar yanlıştı. Maçta Kitsiou tarafından etkisizleştirilen Nwakaeme'yi oyunun farklı bölgelerine taşımak yerine oyundan almalıydı.

Sonradan oyuna giren Koita ve Yunus değişikliği dakikası itibari ile çok geç kalınmış bir değişiklik olduğunu Koita ile birlikte sahada kalması gereken kişinin de Cornellius olduğunu düşünüyorum.

Trabzonspor Şampiyonluğunu Garantilemek için gün sayıyor. Bu konuda eline bir çok fırsat geçti ama sakatlıklar, cezalı oyuncular ve Oyuncu gurubunun formsuzluğu yüzünden beklenen galibiyetleri alamadı. Trabzonspor'un bu süreci en az kayıpla atlatarak kendini zorlamadığını görsekte takımın bir an önce bu negatif görüntüden kurtulması ve Taraftarının hasretle beklediği şampiyonluğa ulaşması gerekiyor.