Araştırmacılar, okyanuslara rengini veren biyolojik ve kimyasal bileşenlerdeki değişimlerin, denizlerin görünümünü de etkileyebileceğini belirtti. Geçmişte okyanusların yeşil renkte olduğunu gösteren veriler, gelecekte mor, kırmızı veya kahverengi denizlerin de mümkün olabileceğine işaret ediyor.
Yeşilden Mora: Okyanusların Renk Hikâyesi
Yaklaşık 3.8 milyar yıl önce, Dünya'daki okyanuslar serbest oksijenin olmadığı bir atmosferde oluşmuştu. Kayalardan taşınan demir ve su altı volkanlarından gelen mineraller okyanuslara yeşil bir renk veriyordu. Bu dönemde, anaerobik (oksijensiz) fotosentez yapan mikroorganizmalar, okyanusların kimyasal yapısını değiştirdi.
Iwo Jima çevresinde yapılan gözlemler, bugünkü okyanuslarda yeşil tonların yeniden belirdiğini ortaya koydu. Bu bölgelerde, oksitlenmiş demir ve mavi-yeşil algler yoğun olarak görülüyor. Genetiği değiştirilmiş bazı alg türlerinin, özellikle yeşil ışık altında daha verimli fotosentez yaptığı da tespit edildi. Bu canlılarda bulunan chlorophyll ve phycoerythrobilin (PEB) pigmentleri, antik denizlerin rengini anlamamıza da yardımcı oluyor.
Gelecekte Mor Denizler Görmek Mümkün mü?
Araştırmacılar, gelecekte okyanus renklerinin mor, kırmızı ya da kahverengiye dönüşebileceğini söylüyor. Özellikle düşük oksijenli ve yüksek sülfürlü ortamlarda yaşayan mor sülfür bakterileri, bu değişimin öncüsü olabilir. Ayrıca, demir yoğunluğu yüksek nehirlerin taşıdığı bileşikler ya da alg patlamaları, su renginde geçici ama çarpıcı değişimlere yol açabiliyor.
Uzmanlara göre, Güneş’in yaşlanmasıyla artacak ultraviyole ışınlar da bu dönüşümü hızlandırabilir. Güneş, kızıl dev haline geldiğinde Dünya’daki tüm suların buharlaşması ve okyanusların tamamen yok olması da bekleniyor.
Bu Bilgi Uzayda Yaşam Arayışına da Işık Tutabilir
Elde edilen veriler, yalnızca Dünya’nın değil, diğer gezegenlerin yaşanabilirliği hakkında da fikir verebilir. Eğer başka bir gezegenin yüzeyi soluk yeşil ya da mor tonlardaysa, bu erken dönem fotosentetik yaşamın izleri olabilir.