Yüksek Enflasyon Döngüsü
2021 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon sonuç” söylemiyle başlattığı düşük faiz politikaları, ekonomide ciddi sorunlara yol açtı. Faiz oranlarının indirilmesiyle enflasyon hızla yükseldi ve Türkiye, ekonomik dengelerini kaybetti. Bu durum, hem devletin borçlanma maliyetlerini artırdı hem de halkın alım gücünü ciddi şekilde düşürdü.
Faiz Harcamaları Artıyor
Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2024 yılında devletin faiz giderleri 1 trilyon 175 milyar 503 milyon liraya ulaştı. Devlet, elde ettiği her 100 liranın 13 lira 25 kuruşunu faize öderken, bu oran 2023’te 10 lira 61 kuruştu. Uzmanlar, bu durumun küresel ölçekte “tefeci faizi” düzeyine ulaştığını belirtiyor.
Vergi Toplamada Yetersizlik
Kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin yaygınlığı, devletin vergi toplamasını zorlaştırıyor. Maliye Bakanlığı, 2024 yılında 120 milyar TL’lik gecikmiş vergi borcu tespit etti. Vergi sistemindeki denetim eksiklikleri, hem gelir adaletini bozuyor hem de devletin kaynaklarını sınırlıyor.
Borç Çevirme Oranında Yükseliş
2024 yılında iç borç çevirme oranı yüzde 134’e çıktı. Uzmanlar, bu oranın 2025’in ilk çeyreğinde yüzde 143’e ulaşabileceğini öngörüyor. Ocak ayında 225 milyar liralık iç borç ödemesi planlanırken, dış borç ödemeleri de toplamda milyarlarca doları buluyor.
Yüksek Faiz Kıskacı
Yüksek faiz oranları, Türkiye’nin borçlanma maliyetlerini daha da artırıyor. İç ve dış borç ödemelerinin büyük bir kısmı yüksek faizle yapılırken, bu durum devlet bütçesindeki dengeleri bozuyor. Uzmanlar, yapısal reformların gecikmesinin ekonomik sorunları derinleştirdiğine dikkat çekiyor.
Denetim ve Reform İhtiyacı
Uzmanlar, ekonomik sistemdeki sorunların çözümü için kapsamlı denetimlerin ve yapısal reformların hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Vergide adaletin sağlanması, kayıt dışılıkla etkin mücadele ve ekonomik güvenin yeniden tesis edilmesi, ekonomik düzelme için şart görünüyor.