Su,
Hiç tartışmasız;
İnsanlık için,
Hatta tüm canlılar için olmazsa olmazdır.
*
Yemeklerimizde su.
İçmesek yaşayamadığız su.
Vücudumuzun 3'de 2's, su.
Yıkadığımız,
Yıkandığımız su...
*
Denizler/deryalar,
Tabi ki de su.
 *
İşte bu su;
Karadeniz'de oldukça fazladır.
Bu yüzden şairin de dediği gibi "zindan Yeşili'dir bölgemiz.
*
Ayrıca,
Dağlarımız diktir.
Başı dumanlıdır.
Bu yüzden bol yağmur alan yeşil diyarlar cennetidir.
*
Lakin yaşayacaksan bu coğrafyada,
Mütevazi bir hayata eyvallah diyeceksin.
*
Öyle zengin olmak,
An be an çağı yaşamak,
Sökmez bu diyarlarda.
*
Ve yine ayrıca,
Doğa koşulları da acımazsızdır.
Aldanmamak lazım,
Komar ve zifin çiçeklerine.
*
Sabahleyin doğan altın sarısı güneşin,
Melek yüzüne de aldanmamak lazım.
Her şey çok ani olur sonra.
Huyu/suyu değişir birden bu havaların.
Aniden öyle bir su gelir ki göklerden.
Yer içemez,
Kusar çaresizliğini.
Perperişan eder ne ve kim varsa etrafta.
Sonra acıları destan olur...
 
Gazeteler,
Bunu "Sel felaketi!" olarak manşetler...
 
Ve sonra "Neden ve niçinler" sıralanır...
Dere yataklarına evler,
Hatta okular bile yapılmış,
Ve de ağaçlar dikilmiş...
Gelir bir ıslak musibet ve sonra da,
"Buna asla izin verilmemeliydi" de derler.

Evet,
Devlet yetkilileri de gelir.
İnerler acının ta ortasına,
Sarı çizmeleriyle.
Çaresizlikten çılgına dönen  halkı dinlerler...
*
Görürler ki,
Felaket acımazsızdır.
Ölüler ve kayıplar vardır.
Ama sarı çizmeliler,
"Devletimiz  büyüktür.
Acılarınız acımızdır,
Kayıplarınız giderilecektir" derler.
Sonra onlar,
Geldikleri gibi giderler...
*
Sonra aradan bir kaç yıl daha geçmez ki,
Bir benzeri daha yaşanır felaketlerin.
Sonra bir benzeri daha...
Ve yine aynı şeyler söylenir...
"Devlet güçlüdür.
Gerekli yardım yapılacaktır."
*
İyi de,
Bu dere yatakları neden ıslah edilmez?
Neden?
Buralara bırakın iskan iznini,
Ağaç bile dikilmemesi gerekirken,
Onca yapılanmaya nasıl izin verilir.
Hatta beldeler,
İlçeler bile kurulur bu vadilere
Sahi neden?.
*
Oysa,
Doğaya bu kadar acımasız olmanın bir bedeli vardır ve o bedel mutlaka ödenecektir.
Zira Allah'ın kanunu bu;
Eden bulur dünyası.
*
Şimdi şöyle bir hatırlayalım.
Bütün yeraltı kaynaklarını kirlettik.
Daha çok yer elde etmek için,
Dediğim gibi su yataklarına ev kurduk.
İnşaatlar yaptık.
Hatalı ilaçlamalar yaptık.
Hayvancılığı bitirdik.
Tarım alanlarına  yerleşim alanları açtık.
Adeta betonlaştık.
Kalbimiz,
Aklımız,
Ruhumuz betonlaştı...
*
Şimdi görülen o ki,
Böyle giderse,
Karadeniz'de,
Karadenizli kalmayacak.
 
TRABZON ÜVEY EVLAT MI?
 
Trabzon’dan İstanbul' a,
Veya  farklı illerden Trabzon'a uçuş ücretleri ateş pahası.
Bu durumu Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs TBMM anlattı.

Trabzon'a uçak bilet fiyatlarının çıktısını alarak,
TBMM kürsüsünde gösteren Örs,
"Trabzon'da ve komşu illerimizde yaşayan vatandaşlarımızın,
sürmekte olan bir mağduriyetlerini tekrar gündeme getirmek istiyorum.
Trabzon'a geliş/gidiş uçak seferlerinin pahalılığını,
Hem bu yüce meclisin kürsüsünde dile getirmiştim,
Hem de ilgili Sayın Bakanımıza soru önergesi olarak vermiştim.
*
Bu sıkıntı büyüktür.
Hatta, bölge insanımızın;
Trabzon'da,
Rize'de,
Artvin'de yaşayan vatandaşlarımızın,
Son günlerde en büyük sıkıntılarından biri budur.
Bu sıkıntı kanayan bir yarayken,
Bugün kangren hâline gelmiştir.
*
Bu durum,
İnsanları turistik seyahatten,
Yaylaları gezmekten vazgeçirmiştir.
*
Allah geçinden versin
Trabzon'da cenazesi olan bir hemşerim İstanbul'dan cenazeye gelecek,
Ya, bilet ya yok.
Ya da 809 TL.
*
Yani bu adam Almanya'ya gitmiyor,
Hollanda'ya gitmiyor,
İngiltere'ye gitmiyor;
Sadece Trabzon'a ve cenazeye gidecek” dedi.
Teşekkürler Sevgili Vekil.
 
YANLIŞ YAPTIK
 

Trabzon'un sevgili Mustafa Yazıcı Hocası diyor ki,
"Yanlış yaptık.
Yanlış yapıyoruz.
Sevdiğimiz kadını almamalıydık.
Bizi seven kadını almalıydık.
O zaman,
O kadın bize hizmette kusur etmez,
İsteklerimize karşı koymazdı" diyor.
Ne diyorsun yenge hanım?
Cevap hakkın var,
Haberin olsun!
 
FIKRA
 
Adamın biri lüks bir erkek kuaförüne gitmiş.
Bir taraftan saçları kesilirken,
Diğer taraftan da sarışın güzel gibi bir bayan tarafından manikürü yapılıyormuş.
Tabi sarışın güzel adamın hemen dikkatini çekmiş ve bayana;
Bu gece benimle yemeğe çıkar mısın?
Demiş.
Sarışın bayan, adama bakarak;
Üzgünüm beyefendi ama ben evliyim, demiş.
Adam sırıtarak;
"Boş versene güzelim,
kim takar kocanı,
Telefon et,
bu gece işim çıktı gelemeyeceğim"
dersin olur biter.
demiş.
Bu sefer sarışın sırıtarak;
İstersen sen söyle,
Bak şu anda seni tıraş ediyor.