Ekonomik şartların giderek bozulduğu bir ortamda her hangi bir işe girmenin zorlukları ortada. Bu nedenle bir okulu bitirip iş sahibi olmak isteyen binlerce genci çok sıkıntılı bir süreç bekliyor.
Günümüzde en cazip mesleklerden biri olan havayolu pilotluğuna heves edip, ekmeğini ‘havadan’ kazanma sevdasına kapılanların işi çok zor.
Ve daha da önemlisi bu meslekte ‘havada tutunabilmek’ daha da zor.
Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı
(ICAO), Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) kurallarının yanı sıra Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün
SHT-MED Havacılık Sağlık Talimatı’nın sıkı kuralları pilotları bekleyen zorlu aşamalar içermektedir.
Tüm havayolu şirketleri, Uçuş okulları, Uçuş akademileri, Balon işletmeleri, Hava meydanları ve tüm işletmelerin personeli işin özelliğine göre girişte ve periyodik olarak sağlık muayenesine girmek ve bunu sürdürmek zorunda.
ICAO’nun “Sivil Havacılık Tıbbi El Kitabı”nın 510 sayfa olması, SHGM SHT-MED Ulusal Mevzatı’nın da sıkı kurallar içermesi konunun çok önemli olduğunu net bir şekilde göstermekte. Pilotluk, sürekli eğitim ve kendini geliştirmeyi gerekli gören sorumluluk ve dikkat gerektiren prestijli bir meslek olmasının yanı sıra, pilotların da sağlık konusuna çok dikkat etmeleri gerekir.
Öğrenci Pilot Lisansı (SPL), Hususi Pilot Lisansı (PPL), Ticari Pilot Lisansı (CPL) ve Havayoluyla Nakliye Pilot Lisansı (ATPL) sahibi olanların
uçmasına veya diğer havacıların mesleğini yapmasına engel durumlara yönelik olarak Yetkili Tabip ve Hava Sağlık Birimi’nin yanı sıra anlaşmazlıklarda nihai karar verici olarak Sivil Havacılık Sağlık Komisyonu oluşturulmuştur. Hava Sağlık Birimi Sorumlusu Başkanlığı’nda, Hava ve Uzay Hekimliği Uzmanı (Başvuru yoksa Uçuş Tabibi ) Dahiliye, Göz, Kulak-Burun-Boğaz, Nöroloji ve Psikiyatri gibi dallarında toplam dokuz kişiden oluşan ve SHGM tarafından atanan bu komisyon anlaşmazlıkları çözmekte.
Şurası kesin bir gerçek ki, kalpten göze, diyabetten, psikolojik sorunlara kadar bir çok konuda titiz bir kontrol sürecinden geçen pilotların her hangi bir sağlık problemlerinin olmaması gerekir. Uçuşa engel olacak sağlık problemi olan bir pilotun ve kabindeki bir görevlinin geçici veya sürekli meslekten men edilmesi yasal mevzuat gereği olup, hiç affı yoktur.
Türkiye’de pilotların meslek örgütü olan Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) ve Türkiye Pilotlar Vakfı’nın (PİL-VAK) bu konularla ilgili olarak düzelenen tıbbi çalıştaylardan önemli sonuçlar elde ettiği görülmektedir. Alınan kararların SHGM’ye gönderilip onaylanmasından sonra, geçen yıl Havacılık Tıbbi Derneği ile düzelenen Kardiyoloji Çalıştayı sonuç bildirgesiyle, uçuştan men edilen dört pilot uçuşa dönebilme hakkını elde ederken, göz hastalıklarıyla ilgili olarak yapılan çalıştay sonunda kabin ve kokpitten toplam 150 kişi yeniden uçuşa dönmeye hak kazanmıştır. Havacılıkta, LOL (Loss of Licence) “Lisans Kaybı” adı verilen istenmeyen bu durumun ortaya çıkardığı maddi sorunların önüne geçebilmek için, TALPA ve PİL-VAK gibi mesleğin iki önemli kuruluşu “Lisans Kaybı Sigortası” yapmakta ve uygulama mesleğe tekrar dönebilme hakkını sağlamasa da maddi anlamda kısmı bir çözüm olarak işe yaramaktadır.
Her alanda olduğu gibi havacılıkta da her şeyin başında sağlık gelmektedir.
Büyük gayret, zaman ve parasal harcamayla kazanılan pilotlukta kazanılan lisansın kaybedilmemesi için daha titiz, daha dikkatlı ve de daha hassas olunması gerektiği bariz bir gerçek olarak ortadadır. Ona göre hareket etmekte sayısız fayda var.
İyi uçuşlar Türkiyem.