Merhaba, zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Bugün çocuk ve gençlerde artan anksiyete konusunu konuşmak istiyorum. Bu konudaki gözlemleriniz neler? Genel olarak çocuklarda ve gençlerde anksiyete vakalarında bir artış olduğunu düşünüyor musunuz?

Psikolog MERVE AK: Merhaba, ben teşekkür ederim. Evet, çocuk ve gençlerde anksiyete vakalarında belirgin bir artış gözlemliyoruz. Özellikle son birkaç yıl içerisinde, COVID-19 pandemisinin de etkisiyle bu durum daha da belirgin hale geldi. Pandemi, belirsizlik, sosyal izolasyon ve eğitimdeki aksaklıklar gibi pek çok kaygı faktörünü beraberinde getirdi. Anksiyete, bu dönemde birçok çocuğun ve gencin yaşamında kalıcı bir şekilde yer edindi.

 Bu artışın arkasında yatan faktörler hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz? Özellikle hangi sosyal veya psikolojik dinamikler devreye giriyor?

Psikolog MERVE AK: Elbette. Anksiyete artışında birkaç önemli faktör öne çıkıyor. Öncelikle, teknolojinin ve sosyal medyanın etkisi çok büyük. Gençler, sosyal medya aracılığıyla sürekli olarak başkalarıyla kıyaslanıyorlar. Bu, mükemmeliyetçilik baskısını artırıyor. Ayrıca, akademik beklentiler ve rekabet de gençlerin üzerindeki baskıyı artırıyor. Okuldan gelen ödev yükü, sınav stresi ve geleceğe dair belirsizlikler, kaygıyı besleyen unsurlar. Aile dinamiklerinde de değişimler var; boşanma, aile içi iletişim sorunları gibi durumlar, çocukların ruhsal sağlığını olumsuz etkileyebilir.

 Sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkisi gerçekten önemli bir konu. Bu bağlamda, gençlerin sosyal medya kullanımı ile anksiyete arasında nasıl bir ilişki var? Bu konuda ne tür araştırmalar var?

Psikolog MERVE AK: Sosyal medya kullanımı, özellikle gençler arasında kaygı seviyelerini artıran bir etken olarak kabul ediliyor. Araştırmalar, sosyal medya platformlarında geçirilen zamanın, gençlerin özsaygılarını ve genel ruh halleri üzerinde olumsuz etkiler yarattığını gösteriyor. Özellikle, “like” ve “takipçi” sayıları gibi göstergelere duyulan aşırı önem, kaygı ve depresyon belirtilerini artırabiliyor. Bunun yanı sıra, sosyal medyada yaşanan zorbalık olayları da anksiyete kaynakları arasında yer alıyor. Gençlerin kendilerini güvende hissetmemesi, bu durumun ciddiyetini artırıyor.

 Anksiyete belirtilerini tanımak, ebeveynler için çok önemli. Ebeveynler çocuklarının anksiyete belirtilerini nasıl tanıyabilir? Belirtiler hakkında bilgi verebilir misiniz?

Psikolog MERVE AK: Evet, ebeveynlerin çocuklarının ruh sağlığını takip etmesi çok önemli. Anksiyete belirtileri arasında aşırı endişe, uyku bozuklukları, karın ağrısı veya baş ağrısı gibi bedensel şikayetler, sosyal ortamlardan kaçınma ve yeme alışkanlıklarındaki değişiklikler yer alır. Ayrıca, çocukların ruh hali değişiklikleri, aşırı sinirlilik veya içine kapanma gibi davranış değişiklikleri de dikkat çekici olmalıdır. Eğer bu belirtiler birkaç hafta boyunca devam ederse, profesyonel bir yardım almak gerekebilir.


 Peki, çocuklar ve gençler anksiyete ile nasıl başa çıkabilir? Ebeveynler ve öğretmenler bu konuda ne tür destekler sağlayabilir?

Psikolog MERVE AK: Anksiyete ile başa çıkmanın birkaç etkili yolu var. Öncelikle, açık bir iletişim kurmak çok önemli. Çocukların duygularını ifade etmelerine yardımcı olmak, onlara duygusal destek sağlamak ve onları dinlemek, bu süreçte büyük bir fark yaratabilir. Ayrıca, düzenli fiziksel aktivite yapmak, sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek, uyku düzenine dikkat etmek ve sağlıklı beslenmek de anksiyete yönetiminde faydalıdır. Okul ortamında, stres yönetimi ve duygu düzenleme becerilerini geliştiren programlar düzenlenebilir. Eğer çocukların sorunları devam ederse, bir psikologdan profesyonel yardım almak elzem hale gelir.

Son yıllarda zihinsel sağlık konusundaki farkındalığın arttığını gözlemliyoruz. Ancak hâlâ bazı önyargılar ve yanlış anlamalar devam ediyor. Bu önyargıları nasıl kırabiliriz?

Çocuklarda Anksiyete Bozukluğu | Uzman Psikolog Deniz Akıncı
Psikolog MERVE AK:  Farkındalığın artması çok sevindirici, ancak hala bazı kalıp yargılar mevcut. Anksiyete ve diğer zihinsel sağlık sorunları konusunda açık bir iletişim sağlamak, eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri düzenlemek bu önyargıları kırmak için önemlidir. Zihinsel sağlık sorunlarını konuşmak, gençlerin yalnız olmadığını hissetmelerine yardımcı olur. Aileler, okullar ve toplumun diğer kesimleri bu konuda iş birliği yaparak destek sağlayabilir.

Gelecekte çocuk ve gençlerde anksiyete ile ilgili nasıl bir değişim bekliyorsunuz? Toplum olarak neler yapmalıyız?

Pandemi sürecinde bu hastalık çocuklarda arttı! Çocuklarda kaygı bozukluğu  nasıl tedavi edilir? - Çocuk Haberleri

Psikolog MERVE AK: Eğer toplumsal farkındalığı artırmaya ve gençlerin ihtiyaçlarına daha duyarlı bir yaklaşım geliştirmeye devam edersek, olumlu değişimlerin yaşanabileceğini düşünüyorum. Eğitim kurumlarının zihinsel sağlık konusuna daha fazla önem vermesi, ailelerin bilinçlenmesi ve çocukların duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla kaynak sağlanması gerekiyor. Anksiyete ile mücadelede toplumsal bir sorumluluk alarak, gelecekte daha sağlıklı bir nesil yetiştirmek mümkün.

Cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Bu konudaki bilgileriniz, hem ebeveynler hem de eğitimciler için gerçekten değerli.

Çocuklarda Okul Öncesi Dönemde Kaygı Bozuklukları | Çocuklu Dünya

Psikolog MERVE AK: Ben teşekkür ederim. Bu önemli konuda farkındalık oluşturmak için yapılan her sohbet kıymetli. Umarım, bu bilgiler birilerine faydalı olur.