Bugün çok özel bir konuğumuz var. Psikoloji alanında travma odaklı çalışmalarıyla öne çıkan Psikolog Merve Ak ile birlikteyiz. Kendisiyle, hayatımızı şekillendiren deneyimlerimizi, geçmişin bugünkü benliğimize ne kadar hükmettiğini ve değişimin mümkün olup olmadığını derinlemesine konuşacağız.
TAKA: Gerçekten de geçmişimiz, bugün kim olduğumuzu tek başına belirleyen en büyük faktör mü?
Merve Ak: Aslında bu çok katmanlı bir soru. Psikoloji ve nörobilim alanındaki araştırmalara baktığımızda, geçmişin bizi şekillendirdiği kesin. Özellikle çocukluk dönemindeki deneyimler, bağlanma stillerimiz, travmalar, ebeveynlerimizle ilişkimiz gibi unsurlar kim olduğumuz üzerinde büyük bir etkiye sahip. Ancak bu, tamamen geçmişimizin kuklası olduğumuz anlamına gelmez. İnsan, değişme kapasitesine sahip bir varlık.
TAKA: Yani geçmiş önemli ama tek başına belirleyici değil diyorsunuz. Peki, travma yaşayan bir insan için değişim ne kadar mümkün?
Merve Ak: Bu sorunun yanıtı, travmanın türüne ve kişinin içsel kaynaklarına bağlı. Travma dediğimizde akla hemen büyük olaylar geliyor ama aslında duygusal ihmaller, küçük ama sürekli tekrarlayan hayal kırıklıkları da ciddi psikolojik izler bırakabilir. Beynimiz travmayı işleyerek ondan öğrenebilir, hatta bazen güçlenerek çıkabiliriz. Buna "travma sonrası büyüme" diyoruz. Ancak bu her zaman kendiliğinden olmaz; bazen destek almak, terapi görmek gerekebilir.
TAKA: Peki, bilinçaltı travmaların bugünkü kararlarımızı nasıl etkilediğini açıklayabilir misiniz?
Merve Ak: Tabii ki. Bilinçaltı, aslında otomatik pilot gibi çalışıyor. Özellikle çocukluk döneminde yaşananlar, beynimizin bağlantılarını oluşturuyor ve biz farkında olmadan birçok kararı bu bağlantılar doğrultusunda alıyoruz. Örneğin, çocukken sürekli eleştirilen bir birey, yetişkin olduğunda mükemmeliyetçi olabilir ve başarısızlık korkusu nedeniyle risk almaktan kaçınabilir. Veya değersiz hissettirilmiş bir çocuk, ilerleyen yıllarda değersiz olduğu yanılgısıyla toksik ilişkiler içinde kalabilir.
TAKA: O zaman kişinin özgür iradesi ne kadar etkili? Eğer bilinçaltımız bizi yönlendiriyorsa, seçimlerimiz gerçekten özgür mü?
Merve Ak: Harika bir soru. Psikolojide özgür irade konusu hâlâ tartışılan bir alan. Bazı psikologlar ve nörobilimciler, bilinçaltımızın büyük ölçüde seçimlerimizi etkilediğini ve "özgür irade" dediğimiz şeyin aslında büyük ölçüde öğrenilmiş ve içselleştirilmiş otomatik tepkilerden oluştuğunu söylüyor. Ancak buradaki kritik nokta, farkındalık. Eğer kişi bilinçaltı kalıplarını fark eder, tetikleyicilerini anlar ve bunları bilinç düzeyinde işlerse, seçimlerinde daha özgür olabilir.
TAKA: Yani farkındalık, geçmişin gölgesinden çıkabilmek için bir anahtar mı?
Merve Ak: Kesinlikle. Travma çalışmaları gösteriyor ki, farkındalık geliştikçe ve kişi bilinçaltındaki kalıplarını anladıkça, daha bilinçli kararlar alabiliyor. Terapinin temel işlevlerinden biri de budur zaten.
TAKA: Son olarak şunu sormak istiyorum: Geçmişinden kaçamayan, sürekli aynı döngüleri yaşayan birine ne önerirsiniz?
Merve Ak: Öncelikle şunu bilmesini isterim: Değişim mümkün. Beyin plastiktir, yani kendini yeniden yapılandırabilir. Geçmiş, bugününüzü belirlemek zorunda değil. Bunun için ilk adım, yaşanmışlıklarınıza objektif bir gözle bakabilmek ve onlarla yüzleşmek. Bunu yaparken bazen bir uzmandan destek almak gerekebilir. Ama en önemlisi, kendinize şefkat göstermek. İnsan kendini affettiğinde, geçmişin zincirleri çözülmeye başlar.