İSKENDER GÜNEN (SABAH): Trabzonspor'da artık görünen o ki taşlar yerine oturmaya başladı. Büyük takım olma refleksi yeniden öne çıktı. Alanyaspor kupa maçıyla başlayan süreç önce Antalyaspor, ardından Sivasspor müsabakasıyla bir büyük değişimin habercisi oldu. Kadro istikrarının yakalanması ve kazanma alışkanlığı her geçen gün beklenen bir yapıyı ortaya çıkardı. Sivasspor maçında orta sahada Mendy, Ozan ve Umut'tan oluşan üçlü ilk kez beklenen etkiyi gösterdi. Mendy hem savunmada hem de hücuma verdiği destekle öne çıktı. Ozan ise savunma aralarına yaptığı koşularda rakibin dengesini bozan oyuncu oldu ve Visca'nın mükemmel asistiyle 3. golü attı. İlk 13 dakikada iki farklı öne geçtikten sonra dünkü maçta Trabzonspor'da en fazla göze çarpan, topun kaybedildiği yerde kazanma süresiydi. Kazanılan toplardan sonra yapılan atak girişimlerini rakibin eksik yakalanmasıyla çok daha etkili oldular. Savunmada Batagov genç yaşına rağmen her geçen gün takıma katkı yapıyor. Özellikle Trabzonspor savunmadan çıkarken, oyun kurucu kimliğiyle pozitif katkı yapmakta. Oynanan oyun, her geçen gün öz güveni üst seviyeye çıkan oyuncular ve sakatlıktan dönenleri de düşündüğümüzde yarınlar için arzu edilen bir takımın ortaya çıkacağını düşünüyorum. Uğurcan Çakır'ı dün durum 3-0'ken kazanılan penaltıda atışı kullanmak istemesi yanlışlığı içerisinde gördük. Uğurcan, bu takımın penaltıcısı belli. Bu yaptığın sana hiç yakışmadı.
CEMAL ERSEN (MİLLİYET): Sezonun ilk haftasına dönelim. Trabzonspor deplasmanda Sivasspor ile berabere kalmış, tribünler “istifa” sesleriyle Abdullah Avcı’nın idam fermanını hazırlamış, başkan Ertuğrul Doğan gönül bağı olduğunu dile getirdiği hocasıyla yollarını ayırmak zorunda kalmıştı. Niye hatırlattım? Çünkü o radikal kararla Trabzonspor’da yaşanan hayal kırıklığının taşları döşendi. Sezon başı yapılan planlar çöpe, Avcı evine gitti. Ve bordo-mavili ekip yine bir Sivasspor maçıyla hayata döndü. Ligde ilk defa iki maçı peşi sıra kazandı. Sadece puanları mı? Öz güvenini, takım ruhunu, taraftarın gönlünü de geri aldı. Lakin şunun altını çizmem gerek; Antalyaspor’un ardından dün akşam da Sivasspor gibi sıkıntılı süreçlerden geçen rakiplerle oynaması avantaj oldu. Şenol Güneş bu sezon Ozan Tufan’ı üç farklı yerde görevlendirdi. Sağ bek, ortanın göbeği ve forvet arkası. Ozan güçlü fiziğine rağmen rakiple boğuşmayı sevmeyen bir karakter. Dün gördük ki en verimli olacağı yer on numara pozisyonu. Visca’nın asistinde topla bulaşması ve soğukkanlı bitirişi alkışı hak etti. Söz Visca’dan açılmışken; geçen haftanın yıldızı, Sivasspor maçında süper ligdeki yüzüncü gol pasını vererek çıtayı müthiş bir yüksekliğe taşıdı. Bosnalı oyuncu Trabzonspor’un en önemli silahı. Şenol hocanın da en büyük şansı. Henüz 5. dakikada duran top organizasyonunda savunmadan çıkan Batagov’un golüyle öne geçen Karadeniz temsilcisi, 13. dakikada takımın skor yükünü üstlenen Banza’nın akıl dolu kafa vuruşu Sivasspor’un dağıttı. 31. dakika Visca-Ozan Tufan işbirliği farkı üçe çıkardı. Maçın geneline dair şu notu düşmem gerek; görevi ama kaleci Uğurcan’ın maçın genelindeki dört kritik müdahalesi, Sivasspor’un oyuna tutunma şansını elinden aldı. İkinci yarının ilk dakikasında Trabzonspor’un kazandığı penaltı kararı sonrası, Banza-Uğurcan-Şenol Güneş üçgeninde yaşananlar futbolda duygusallığın saha içine taşınmaması gerçeğini anımsattı. Penaltı uzmanı Banza niçin kaçırdı dersiniz?.. Şenol hocanın oyuncu değişiklikleri sürprizleri beraberinde getirdi. Lundstram uzun yıllar sonra çok klas bir gole imza attı. Bu maçta dikkat çeken diğer isim Batagov oldu. Genç stoper son dönemlerde hem savunmada, hem duran top girişimlerinde hayli etkili. Belki de sezonun en isabetli transferi. O da skordan payını aldı. Mendy bir şef gibiydi, hocasına yenim burası mesajı verdi. Trabzonspor bu galibiyetle yarışmacı kimliğine geri döndü. Belki şampiyonluk iddiası yok ama sezonun kalan bölümünde lige tekrar renk katacağını söylemek yanlış olmaz. İkinci yarıda keyif veren bir Trabzonspor izleyeceğimizi düşünüyorum.
ULAŞ ÖZDEMİR (TAKVİM): Trabzonspor'un son haftalardaki performansına baktığımızda, özellikle hücum anlamında Şenol Güneş'in her takımında gördüğümüz belirgin oyun sekanslarının ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Bu durum, Trabzonspor için oldukça olumlu bir gelişme. Savunma tarafında hâlâ bazı aksaklıklar olsa da, bir takımın Şenol Güneş mentalitesini kazanması açısından sergilenen bu performans son derece değerli. Savunmadaki sorunların ise özellikle transfer dönemi sonrası belirli bir seviyeye ulaşacağını düşünüyorum. Son haftaların formda ismi Cham'ın yokluğunda, Ozan Tufan'ın göstereceği performans merak konusuydu. Ancak Ozan, kesinlikle Cham'ı aratmadı. Hem hücumda hem de savunmada üzerine düşeni eksiksiz yaptı ve bu harika oyununu bir gol ve bir asistle taçlandırdı. Bir diğer dikkat çeken isim ise Batagov. Sadece ayak kalitesiyle değil, savunma becerileriyle de her geçen gün ne kadar üst seviyeye çıkabileceğinin sinyallerini veriyor. Trabzonspor'un gün geçtikçe daha iyiye gideceğine inanıyorum, ancak takımın hâlâ transfer ihtiyacı olduğu açık. Özellikle kanat bölgesinde bu ihtiyaç net bir şekilde hissediliyor. Nwakaeme ve Visca mükemmel oyuncular, ancak yaşları ve sakatlık durumları mutlaka göz önünde bulundurulmalı. Bu iki oyuncu, hem tecrübeleri hem de oyun kaliteleriyle takımın adeta ağabeyleri konumunda. Bu nedenle, onları destekleyecek genç ve dinamik oyuncuların transfer edilmesi, takımın geleceği açısından kritik bir adım olacaktır.
OLCAY ÇAKIR (FANATİK): Son maçlarda ortaya çıkan görüntünün asla tesadüf olmadığı bir kez daha kanıtlanmış oldu. Şenol Güneş yönetimindeki Trabzonspor, oyuna dair iddiasını bu kez skora da taşımayı başardı. Bordo-Mavililer, karşısına çıkan her rakibe neredeyse benzer tarifeler uyguluyor. Futbolun kalitesini ve gücünü oyuncular belirler. Trabzonspor’un kaliteli isimleri, Şenol Güneş’in sistemini anlamaya başladığından beri akılları hep “Rakip kalede nasıl daha etkili olabiliriz?” sorusuna odaklanmış durumda. Maçların başlama düdüğüyle birlikte Uğurcan’a gelen ilk topun ardından neredeyse tüm takım, rakip yarı sahaya hücum ediyor. Bu önde oynama isteği, beraberinde coşkuyu, pozisyonları ve golleri getiriyor. Nwakaeme gibi bir ustanın Trabzonspor’u adeta çekip çevirdiği, yönettiği ve liderlik ettiği maçlara tanıklık ediyoruz. Ona Visca’nın da eklenmesiyle etkili bir uyum ortaya çıktı. Eren, özgüveniyle adeta patlama yaşıyor; Mendy ise stoper günlerinin acısını çıkarırcasına performans sergiliyor. Banza gollerini atıyor; Ozan, yüzüne taktığı maskeyle eski günlerini hatırlatıyor ve izleyenlere de bu nostaljiyi yaşatıyor. Trabzonspor’da oyuncuların iştahı ve kazanma arzusu, tribünlerdeki taraftarı da oyuna davet ediyor. Taraftarlar bu futbolu istiyor ve Şenol Güneş, kendisini yeniden o koltuğa oturtan duygunun tam da bu oyun talebi olduğunu çok iyi biliyor. Sadece birkaç hafta önce hakim olan kötü hava tamamen dağılmış durumda. İç sahada alınan üst üste iki galibiyetle, artık yeni hedeflere ve yeni denizlere yelken açma zamanı geldi. Tek talihsizlik, tam da bu form grafiği yakalanmışken bu haftanın BAY geçilecek olması. Ancak, sakatların bu süreçte tamamen dönmesi ve oyun ile kondisyon açısından daha olumlu gelişmelerin yaşanması olası. Bir kez çıkış başladı mı, bu fırtına kolay kolay durmaz. Tabii penaltı pozisyonundaki gibi kendi kendine kriz yaratılmadığı sürece… Son bir not: Oyunun kalitesi arttıkça yetersiz ya da takımın temposuna eşlik edemeyen oyuncuların da ortaya çıkması, yönetim ve teknik heyetin karar alma süreçleri açısından önemli bir fırsat yaratabilir.
ZEKİ UZUNDURUKAN (FOTOMAÇ): Trabzonspor, Antalyaspor maçındaki muazzam futboluna dün de Sivasspor karşısında devam etti. Bu etkili oyunda ve son haftalarda alınan başarılı sonuçlarda Şenol Güneş'in de payı büyük. Çünkü savunma kurgusunu bozmadan devam ediyor Şenol hoca. Aynı şekilde orta sahada da (Mendy- Umut Güneş) ikilisi ile bir uyum yakaladı. Trabzonspor kadro istikrarını oturtunca, etkili bir oyun da ortaya çıktı. Hem de seyir zevki olan, keyifli bir oyun. Tam da Şenol Güneş takımlarının oynadığı bir oyun! Felsefesi hücum olan bir futbol... Trabzonspor'da dün Muhammed Cham yoktu ama onun yerine oynayan Ozan Tufan da çok iyi iş çıkardı. Harika bir gol de attı. Eski Ozan Tufan seviyelerine ulaşabilirse, Trabzonspor'a büyük katkı sağlar... Antalyaspor maçının yıldızlarından biri olan Edin Vişça'daki yükseliş sürüyor. Dün de atılan gollerin arka planında hep Vişça vardı. Ozan Tufan'a attırdığı golle 100. asistini yaptı Vişça! 2. yarıda bir füzesinde de top, üst direkte patladı. Muhteşem oynuyor Vişça! Takımını da ateşleyen isim oluyor. 100 gol + 100 asist... Çok büyük efsane! Heykeli dikilecek, kitabı yazılacak oyuncu Vişça! Trabzonspor, Sivasspor önünde daha ilk yarıdaki güzel oyunu ile 3 puanı cebine koydu. İkinci yarının hemen başında Trabzonspor'un kazandığı penaltıda tribünler 'Uğurcan... Uğurcan...' tezahüratları ile başarılı kalecinin penaltıyı kullanmasını istediler. Maçtan saatler önce baba olan Uğurcan Çakır da taraftarların sesine kulak vererek, penaltıyı kullanmak istedi. Hatta topu Banza'nın elinden aldı. Ancak kenardan Şenol Güneş'in uyarısı geldi. Belli ki Şenol hoca Banza'nın kullanmasını istedi. Çünkü takımın penaltıcısı da Simon Banza! Banza'nın penaltı vuruşunu kaleci Nikolic kurtardı. Bu arada Uğurcan Çakır dün yine kalesinde çok başarılıydı. Trabzonspor, artık sahada bir takım bütünlüğü ile mücadele etmeye başladı. Saha içinde yardımlaşma da üst düzeye çıktı. Takım, yana-geriye oyun yerine öne doğru koşuyor. Her oyuncu skor üretmek istiyor. Bunlar bir takım adına çok güzel şeyler. Uğurcan-Batagov-Mendy-Vişça ve Nwakaeme çok formdalar. Trabzonspor'un omurgasının kilit isimleri bu oyuncular. Onlar gününde olduğu sürece Trabzonspor kolay kolay maç kaybetmez! Trabzonspor Akyazı'da iyi sonuçlar alıyor. Artık deplasmanlarda da galibiyetler almanın zamanı geldi. Dün Batagov'u izlerken Abdullah Avcı'nın 'Batagov, Trabzonspor'da çok büyük işler yapacak. Sabredin' demişti. Meğer çok haklıymış Abdullah hoca! Her maç üzerine koyarak oynuyor Batagov! Dün savunmada çok iyiydi, uzun pasları da Hamsik'vari idi... Gol perdesini de açan isimdi Batagov! Orta sahada etkisiz oyunu nedeniyle eleştirdiğimiz Lundstram, stoperde iyi iş çıkarıyor. Dün maçın son anlarında Nwakaeme'nin asistinde şahane bir gol attı. Trabzonspor'un iki stoperi de tabela yaptı Sivasspor karşısında. Trabzonspor'un 3-5 transfer yerine çok kaliteli (yıldız) iki oyuncuya ihtiyacı var. Çünkü bu takım iyi yolda. Sadece kadro kalitesini artırmak lazım. Son iki maçta 9 gol atıp, gol yemedi Trabzonspor! Daha ne olsun!
ENGİN KEHALE (HÜRRİYET): Trabzon'un yarının dünden daha iyi olacağına inanmaya ihtiyacı vardı. Sanırım Şenol Güneş döneminin son haftalarının en büyük kazanımı bu. Baskılı oyun süresi çok uzun olmasa da temaslı, tempolu ve birlikte oyun, önümüzdeki haftalar için 'güneşli' günler vadediyor. Bordo mavililer, Cham'ın yokluğunda çareyi üretmekte değil, bozmakta buldu. Antalyaspor karşısında ilk 15 dakika, rakip takımın etkinliğinde geçmişti. Belli ki maç önü konuşması, Sivasspor'un aynı oyunu oynamasına izin vermemeye yönelikti. Güneş'in öğrencileri, bu bölümde önce Batagov, sonra Banza'nın golleriyle sadece maça iyi başlamadı, üç puanın bir buçuğunu cebine koydu. Bireysel performanslar her geçen gün üzerine koyarken, Batagov'un yarattığı fark üzerine konuşulmaya değer. Pozisyon bilgisi, ikili mücadelelerdeki etkisi, oyun kurma becerisiyle Ukraynalı ciddi fark yaratıyor. Ozan Tufan, Cham'ın yokluğunda başrolü devraldı. İlk golün asistini yaptı, ikinci golde topu kapıp asisti yapan Mendy'ye aktardı, üçüncüyü kendisi attı. Umut Güneş, son iki sezonda Trabzonspor'un iyi dönemlerinde hep sahada. Tesadüf olmasa gerek. Visca ve Mendy yine günün iyilerinden, Lundstram ise maça son noktayı koyan isimdi. Bir not da taraftara. Uzun bir aranın ardından takımın arkasında olan, oyunu beğenen ve statta olmaktan keyif alan bir tribün gördük. Böyle giderse yakın da tribünler dolarsa kimse şaşırmasın.