Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen ve Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise beşinci en yüksek kemer barajı olan Yusufeli Barajı, elektrik üretimine devam ederken, çevresindeki yerleşim yerleri ve tarihi yapılar su altında kaldı.
Yusufeli ilçe merkezi ile 7 köy tamamen sular altında kalırken, 10 köy ise kısmi etkilenmeler yaşadı. Ancak baraj sularının seviyesinin düşmesiyle, bu köylerdeki evler, okullar, camiler ve tarım arazileri gibi birçok yapı gün yüzüne çıktı. Bu yapılar arasında, köyün zirvesinde yer alan ve zorlu tırmanışlarla ulaşılabilen Tekkale Kalesi de yer alıyor.
Tekkale Kalesi, su seviyesinin düşmesiyle yeniden görünür hale geldi. Geçmişte, kaleye ulaşmak için zor bir tırmanış yapan köylüler, artık tekne turlarıyla kaleye rahatlıkla ulaşabiliyor.
"Kayıkla Geziyoruz"
Bölge halkından Kayhan Sazak, kalenin eskiden çok yüksek bir konumda olduğunu ve ulaşımın oldukça zorlu olduğunu hatırlatarak, "Tekkale Kalesi'ni hep merak ediyorduk. Eski zamanlarda, kaleye çıkabilmek için yaklaşık 100 metre yükseklikten, dik bir kayadan tırmanmak gerekiyordu. Şimdi ise baraj sularının etkisiyle kayıkla ya da tekneyle gelip kaleyi rahatlıkla görebiliyoruz. Su seviyesi düştükçe kale tekrar ortaya çıkıyor. Ayrıca, su altında kalan köylerimizi gezmek de bize farklı bir deneyim sunuyor" dedi.
Yeni Bir Aktivite: Tekne Turları
Soner Dermici adlı başka bir yöre sakini, baraj çevresindeki su altı bölgelerini amatör tekne turlarıyla keşfettiklerini belirtti. Dermici, "Barajın suları yükseldiğinde, eski yerleşim yerleri ve yapılar kayboluyor; su seviyesi düştüğünde ise bunlar tekrar ortaya çıkıyor. Biz de arkadaşlarımızla tekne turları yaparak bu yerleri keşfediyoruz. Ayrıca bu bölgedeki fotoğrafları çekip, arşivliyoruz. Bu bizim için oldukça ilginç bir aktivite oldu" diye konuştu.
Tekkale Kalesi’nin baraj gölü manzarasıyla oluşturduğu eşsiz görüntü, bölgedeki ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Yerel halk, bu değişimle birlikte yeni bir turistik cazibe merkezi haline gelen kaleyi keşfetmek için daha fazla ziyaretçi bekliyor.
