COVID-19'un Tarım Üzerindeki Etkileri

Pehlevan, COVID-19 salgınının patlak vermesiyle insanların market raflarını hızla boşalttığını ve gıda stoku yapma telaşına düştüğünü belirtti. Bu durumun tarımın sadece bir endüstri olmadığını, aynı zamanda gıda güvenliği ve kriz durumlarındaki kilit rolünü ortaya koyduğunu söyledi. Pehlevan, salgın sürecinin küresel düzeyde tarım ve gıda politikalarının ciddi şekilde sorgulanmasına yol açtığını vurguladı.

Tarım Arazilerinin Korunması

Pehlevan, tarım arazilerinin korunmasının ve tarım sektörünün desteklenmesinin önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

"Küresel düzeyde kamu-özel sektör iş birliği ve uluslararası ticaret kurallarının esnekliği üzerine yapılan tartışmalar, gelecekteki gıda güvenliği için kritik önem taşıyor. Sorunun çok boyutlu çözümü için stratejik bir sektör olan tarım sektörünü gecikmeksizin korumak ve somut önlemlerle üretim ekonomisine geçmek gerekiyor."
"5488 sayılı Tarım Kanunu gereği, bütçeden tarıma ayrılan kaynak gayrisafi millî hâsılanın en az %1’i düzeyine yükseltilmelidir. Ülkemizde tarımsal ürün ve tarımsal hammadde dışalımı kısıtlanmalı, gümrük vergileri düşürülmemelidir."

"Tarım arazilerimizi koruyacak şekilde ülke düzeyinde 'Arazi Kullanım Planlaması' yapılmalıdır."

Gıda Güvenliği ve Ekonomik Önlemler

Pehlevan, gıda güvenliğini sağlamak ve tarım sektörünü desteklemek için kamu-özel sektör iş birliğinin ve uluslararası ticaret kurallarının esnekliğinin önemine vurgu yaptı. Ayrıca, tarım sektörünün korunması ve desteklenmesi için somut önlemler alınması gerektiğini belirtti.

Cemil Pehlevan, tarım sektörünün stratejik öneminin altını çizerek, tarım arazilerinin korunması ve tarıma daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini ifade etti. Bu adımların, gıda güvenliği ve kriz durumlarına karşı hazırlıklı olunmasında kritik bir rol oynayacağını vurguladı.
 

Muhabir: AYTEKİN AKAY