Trabzonspor, yalnızca bir kulüpten ibaret değil; dünyanın dört bir yanında taraftarı olan dev bir camia. Bu kulübün formasını giymek, büyük sorumluluk gerektirir. Eğer sahada büyük oyuncu olmak istiyorsanız, giydiğiniz formanın ağırlığını hissetmeli ve aldığınız ücretin hakkını ananızın ak sütü gibi vermelisiniz. Büyük futbolcu olmak, sahada gösterilen performansla ölçülür. Ancak bu sezon ortaya konan düşük performans, kulübün beklentilerini karşılamaktan uzak görünüyor.
Başkan Ertuğrul Doğan ve yönetim kurulu, futbolcuların rahatı ve motivasyonu için ellerinden geleni yaparken, taraftarların sevgisi ve desteği de eksik olmuyor. Futbolcuların otel lobilerine kadar gösterilen ilgiye ve sunulan imkanlara rağmen camiayı üzmeye, kulübü mahcup etmeye kimsenin hakkı yok. Bu noktada futbolculara net bir mesaj veriliyor: Ya sahada Trabzonspor ruhuna uygun oynarsınız, ya da bavulunuzu toplayıp gidersiniz.
Trabzon, futbol sevgisiyle yaşayan bir şehir ve burada hiçbir futbolcu, taraftarların duygularıyla oynayamaz. Bordo-Mavili camia, sahada mücadele eden, terinin son damlasına kadar savaşan oyuncular görmek istiyor. Taraftarın beklentisi açık: Takımın ruhuna ve formanın büyüklüğüne yakışır bir performans sergileyin ya da bu takımda yeriniz olmadığını kabul edin. Önümüzdeki kritik maçlar, Trabzonspor oyuncuları için ya kendilerini affettirme fırsatı ya da bu diyardan ayrılma sinyali olacak.
