1999 yılı Marmara depreminin ardından en önemli beklenti dönüşümle ilgili idi.
Zira Türkiye’de depreme dayanıklı olmayan binaların oranı yüzde 80 civarında idi.
Bunların yenilenmesi ve dönüştürülmesi için çok önemli bir irade gerekli idi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ANAP döneminde kurulan Toplu Konut İdaresini aktifleştirdi.
Başına da Trabzonlu İnşaat MühendisiErdoğan Bayraktar’ı getirdi.
Bayraktar, İstanbul KİPTAŞ ve Ankara Metropol A.Ş’te görev yapmış bir değer.
TOKİ Başkanı olarak öyle çalışmalar yaptı ki, kısa sürede temeller atıyor ve güçlü binaları ayağa dikiyordu.
Çünkü sahadan gelmiş bir isimdi.
Türkiye’nin her bölgesinde dönüşümler gerçekleştirdi.
2011’de AK Parti’den milletvekili oldu. Bayındırlık Bakanlığı lağv edildi,Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kuruldu.
Bakanlığı oturtan da Bayraktar oldu.
Bayraktar ve ona bağlı TOKİ sadece deprem konutları yapmadı.
Şehirlerin gecekondu alanlarını dönüştürüyor ve arada Güneydoğu’da kalekollar kuruyordu.
Sayın Bayraktar verdiği bir röportaj da ‘Ben arsadan ceket bile dikerim’ diye tarihi bir söz etmişti.
Sadece ceketi mi dikiyor o arsadan bir de yelek çıkarıyordu.
Sevgili okurlar
O meziyetli ve farklı bir adamdı.
Yenicuma’da sokakta sigara ve çakmak satmış,
Halkın içinden gelmiş.
Sokağı yaşamış,
İnşaat sektörünü solumuştu.
Yoğun çabalar harcadı.
Bırakın TOKİ’nin parasını, hazineye bile paralar kazandırdı.
Hükümet Fetö-kavgası başlayınca o da ekibiyle hedef yapıldı.
17-25 Aralık’tan sonra Bayraktar’ın üzerine gidildi.
Ne kadar, ‘Ben usülsüzlük yapmadım, kimseden para almadım’ dedi ise de olmadı.
Diğer 3 Bakanla görevden alındı.
Mecliste CHP’liler dahil çıktı ‘Erdoğan Bayraktar’ın herhangi bir üsülsüzlüğü olmadığını’ söyledikleri içinde görevden alınmayı bir türlü hazmedemedi.
Türkiye’nin en yetişmiş mühendisi idi, dışarda bıraktılar.
Erdoğan Bayraktar da kendi işlerine döndü.
İstanbul’da eğitime,
Kırklareli’nde hayvancılığa yöneldi.
Trabzon’da cami inşaatı ile ilgilendi.
En verimli döneminde siyasete virgül koymak zorunda kaldı.
Türkiye’de böyle yapıyorlar.
Ürettin mi, başardın mı, ipini çekiyorlar!
Kimin çektiğini veya çektirdiğini de öyle kolay, kolay anlamıyorsun.
Dün Ankara temilcimiz Tacettin Çebi aradı.
Depremin büyüklüğünü konuştuk.
Deprem bölgesinden dönenlere Ankara’dakol kanat olmaya çalışıyor.
Şunu söyledi:
‘Bu deprem hepimize ders olsun. Bunda sonra liyakatlı kim ise görev onlara verilsin. Hem siyasette hem bürokrasi de. Arkadaşım var. 2 yıl Japonya’da Deprem eğitimi aldı. Ama Türkiye’de görev alamadı.’
Bilgi, birikim ve liyakat. Çok ama çok önemli.
Geç olsa da en azından bundan sonra buna sadık kalalım.