Erişim engellerinin hedef aldığı hesaplar arasında, İstanbul Üniversitesi Öğrenci Dayanışması, Galatasaray Üniversitesi Dayanışma Ağı ve ODTÜ Savunulmalıdır gibi öğrenci hareketlerine ait hesaplar da bulunuyor. Erişim engeline uğrayan hesapların bazılarının takipçi sayısı on binlere ulaşırken, bu paylaşımlar VPN kullanılarak erişilebiliyor.
Sosyal medya platformu X, yapılan erişim engellerine karşı "hukuka aykırı" olduğu gerekçesiyle itiraz etti. Platform, 23 Mart'ta yaptığı açıklamada, 700'den fazla hesabın engellenmesine yönelik çok sayıda mahkeme kararına karşı çıkıldığını belirtti. X, söz konusu engellemelerin milyonlarca Türk kullanıcısını ülkelerindeki haber ve siyasi söylemlerden alıkoyduğunu vurgulayarak, "Herkesin ifade özgürlüğü hakkını savunmak bizim için her şeyden önemlidir" dedi.
X, bu süreçte yasal haklarını savunmaya devam edeceğini belirtti ve her zaman ifade özgürlüğünü koruyacaklarını ifade etti.
İstanbul'da Sosyal Medya Erişimi Nasıl Kısıtlandı?
19-21 Mart tarihleri arasında İstanbul'da sosyal medya platformlarına erişimle ilgili sıkıntılar yaşandı. Kullanıcılar, WhatsApp, X, Instagram, TikTok ve YouTube gibi platformlara erişimde zorluklar olduğunu bildirdi. 21 Mart sabahı itibarıyla bu kısıtlamaların kalktığı ve erişimin normale döndüğü gözlemlendi.
Kısıtlamaların, Türkiye'deki internet servis sağlayıcılarının devletin düzenleyici kurumları ile uyum içinde gerçekleştirdiği teknik müdahalelerle yapıldığı düşünülüyor. Uygulanan kısıtlamalar, belirli platformları hedef alarak, internet filtreleme yöntemiyle gerçekleştirilmiş olabilir. Bu durum, kullanıcılar tarafından genellikle "yavaşlama" şeklinde algılandı; ancak doğrudan bağlantı hatası mesajı alınmadığı için kafa karışıklığına yol açtı.
Hukuki Eleştiriler ve Keyfi Müdahale Tartışmaları
Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Yaman Akdeniz, bu erişim kısıtlamalarının 42 saat sürdüğüne dikkat çekti ve önceki örneklerle karşılaştırıldığında bu kısıtlamaların daha uzun süreli ve bölgesel olduğunu belirtti. Akdeniz, sosyal medya platformlarına yönelik bu tür kısıtlamaların, güvenlik ve kamu düzenini sağlamak amacıyla olağanüstü durumlarda yapılabileceğini ancak mevcut durumda bu şartların karşılanmadığını ifade etti.
Akdeniz, söz konusu kısıtlamaların tamamen "keyfi" bir şekilde uygulandığını ve bu süreçte herhangi bir mahkeme kararı veya resmi açıklama yapılmadığını belirterek, hukuki denetim mekanizmalarının devreye girip girmediğine dair soru işaretleri olduğunu söyledi.
