Sevgili okurlar, maçın sonucuna bakarak bir değerlendirme yapacaksak bu kez derbide favori olan kazandı diyebiliriz.

Ancak maçın geneline baktığımız zaman hakemin sonuçta bayağı etkili olduğunu görürüz.

İki penaltının VAR uyarısı ile olduğunu söylersek, hakemin nasıl bir yönetim yaptığını anlamakta güçlük çekmeyiz.

Gerçi yenilgiyi hakeme bağlayarak işin içinden çıkamayız.

Takım olarak var olan eksiklerimiz devam ediyor.

Ancak Fener maçında ilk 20 dakikada oynanan futbol umut verdi.

Bu güzel futbolu maçın tamamına yaymak için çok çalışmak gerekiyor. 

Fener maçının son 15 dakikasında oyun hakimiyetini rakibe kaptırınca usta ayaklara sahip olan rakip doksan artı onda attığı golle maçı kazandı.

Şenol Hoca’nın talebelerinin geçmiş maçlara oranla daha iyi bir futbol oynadıklarını görmezden gelemeyiz.

Bu maçın en az bir beraberlikle bitmesi çok şeyi değiştirecekti.

Kaldı ki maç içinde yenilgiden galip duruma da geçmiştik.

Hala takımda fizik olarak yetersiz futbolcular var. 

Buna rağmen takımın iyi yolda olduğunu söyleyebiliriz.

Sevgili okurlar, Fenerbahçe derbisinin önemini rakip hocasına çok iyi anlatmışlar ki galibiyet golünü attıklarındaki yerlerde yuvarlanarak gösterdiği sevinç hareketlerini Trabzonspor’un büyüklüğüne yormak lazım. 

Bu maçın önemi Şenol Hoca hariç bizim futbolculara ne derece anlatıldığı tartışma konusudur.

Sonuç olarak olaya kaybedilmiş bir maç olarak bakmalıyız.

Maçı yenilmeden bitirmemiz bir moral güç olarak çok işe yarayacaktı.

Tersi durum bizi yolumuzdan döndürmemeli.

Takımın ana iki sorunu devre arasında çözülmek üzere var olan değerlerimizi maksimum verimle kullanmalıyız.

Şenol Hoca, yönetim ve takıma güvenerek desteğimize devam etmeliyiz.

İyi haftalar.