Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 10. gününde, bebek hastalarını kötüye kullanarak haksız kazanç sağladığı ileri sürülen 47 sanık yargılanıyor. Davada, Fırat Sarı'nın yanı sıra, örgütle bağlantılı diğer sanıklar da savunma yaptı. Mahkeme, Sarı ve örgüt üyelerinin mal varlıklarına tedbir koyma kararı aldı.
İddianameye Göre, Fırat Sarı Çetenin Elebaşı
Savcılığın hazırladığı 1399 sayfalık iddianameye göre, Fırat Sarı'nın başında olduğu suç örgütü, bebek hastalarıyla ilgili dolandırıcılık faaliyetlerinde bulunuyordu. Çetenin amacı, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin kapasitesini artırarak, hastaların SGK'dan yüksek ücretler alabilmesi için uzun süre hastanede tutmaktı. Ayrıca, bebeklerin durumlarının olduğundan daha kötü gösterildiği ve uygun hastaneler yerine karlı olan hastanelere sevk edilerek, haksız kazanç elde edildiği belirtiliyor.
İddianamede, Sarı’nın liderliğindeki çetenin bebeklerin tedavisini değil, finansal kazancı ön planda tuttuğu vurgulandı. Bununla birlikte, bebek ölümleriyle ilgili olarak 10 vakada "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçlamasıyla, Fırat Sarı ve çetenin diğer lider üyeleri hakkında ciddi ceza talepleri bulunuyor.
Çete Üyeleri İçin Ciddi Ceza Talepleri
Savcılık, Fırat Sarı ve diğer lider sanıklar için 10 bebek ölümüne yol açmak, nitelikli dolandırıcılık ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediyor. Ayrıca, sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in, bebek ölümleri ve dolandırıcılık suçlarından 180 yıl hapisle cezalandırılması isteniyor.
Hastaneler ve Sağlık Çalışanlarına Yönelik Tedbirler
İddianamede ayrıca, bebeklerin tedavisinde haksız kazanç sağlanmasında rolü olan hastaneler ve sağlık çalışanları için de cezai tedbirler uygulanması talep ediliyor. Bu hastanelerin ruhsatlarının iptal edilmesi ve mal varlıklarına el konulması öneriliyor.
Tedbir Kararının Ardından Yeni Gelişmeler
Mahkemenin verdiği mal varlıklarına tedbir kararı, çetenin faaliyetlerinin durdurulması ve sanıkların suçlarının ekonomik boyutuyla mücadele edilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Öte yandan, soruşturmayı yürüten savcıya yönelik yapılan tehditler de davanın seyrini etkileyen bir başka gelişme oldu.