Altınordu ilçesinde yaşayan Nuri Sever, unutulmaya yüz tutmuş yorgancılık mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Ordu’daki 5 yorgancıdan biri olan Sever, 14 yaşında çırak olarak başladığı mesleğini 48 yıldır devam ettiriyor. Anadolu ve Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan yorganları geçmişten günümüze taşıyan Sever, yorgancılığa talebin azaldığını belirterek, “Bu meslek eskiden çok popülerdi ve aileler çocuklarını bir yorgancının yanına çırak olarak verirdi. Günümüzde ise çırak bulmak oldukça zorlaştı. Kimse yorgancılık yapmak istemiyor. Çırak ve kalfa yetişmediği için bu meslek de birçok meslek gibi kaybolup gidecek. Yorgancılık, kültür mirası olarak yeni nesillere muhakkak aktarılmalıdır” dedi.
‘YORGAN YAPMAK 1 GÜN SÜRÜYOR’
Yorgancılığın zor bir meslek olduğunu ifade eden Sever, “Yorgan yapmak yetenek ve tecrübe gerektirir. İyi bir yorganı elinizle tuttuğunuzda hemen anlarsınız. Yorganın temel malzemesi yün ve bezdir. Önce bezi yere düzgünce seriyoruz. Sonra didiklenmiş yünleri, bezin üzerine seriyoruz. Daha sonra ise yünleri sopa ile sopalama işlemine başlıyoruz. Bu süreçte yünlerin bir noktada toplanmaması ve eşit dağılması çok önemli. Bunları yaptıktan sonra iğne ve iplik ile yorganı dikmeye başlıyoruz. Yorgan yapmak ortalama 1-2 gün sürüyor” diye konuştu.
‘YÜN YORGAN DAHA SAĞLIKLI’
Yün yorganların, elyaf yorganlara kıyasla daha sağlıklı olduğunu belirten Sever, “Bunu ben demiyorum, uzmanlar söylüyor. Eski tip yorganlar yani içerisinde yün olan doğal yorganlar daha sağlıklı. Elyaf yorganlar ise kimyasal ürünler olduğu için kanserojendir. Elyaf ve silikon ürünler, vücudunuza hem fiziksel olarak zarar verir hem de iyi bir uykuya engel olduğu için psikolojik olarak kendinizi yorgun hissedersiniz. Bu yüzden yün yorgan ve yastık kullanmak daha faydalı olacaktır” ifadelerine yer verdi.