Sonrasında da hayatın gerçekleri ile birlikte mektubunu sonlandırmış.
İşte 22 yıl önceki dizeler ve mektup
FERDA’ M VE DEMET’ İME
Gül,
Gül ki gülsün çocuklarınız,
Sevinin ki, mutlu olsun coşsunlar gülüşünüzle.
Fakat,
Asarsanız yüzünüzü,
Üzülür sevenleriniz, dostlarınız.
Hallerini görünce.
Unutmayın,
Siz ne yaparsanız
Onu yapar yaşadığınız hayat.
Sev
Seviniz ki sevsin sizi dünya.
Havayı, suyu, taşı toprağı.
Nefret edersen.
Unutma! O da nefret eder.
Sizler ne yaparsanız.
Hayat onu yapar.
Yaşa,
Yaşa ki örnek olsun herkese.
Uy uyun çimlerin üstünde.
Bak o zaman.
Kıskanır sizi hayat.
Unutmayın,
Sevgi, barış, dostluk, arkadaşlık.
Hep el, ele olun.
Hayatın, yaşanılmak için var olduğu gerçeği, temelde bir genel hoşgörü olmasına rağmen;
Bilin ki o zaman, her şey yerli yerine oturacak; ilişkiler gerçek anlamıyla yaşanacaktır. İşte o zaman insanlar birbirini tanıyacaklar. Birbirlerini anlayacaklar, yakınlaşacaklar, paylaşacaklar.Sevgi, saygı, arkadaşlık, dostluk, hoşgörü, birlik, beraberlik, huzur ve mutluluk sizlerle olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle Ferda’ m ve Demet’ im sizi doyasıya seviyor, buluşabileceksem kucaklamak istiyorum. Bu duygularım amcalarınızın çocukları, halanızın çocuklarının çocukları içinde geçerli. Annenizi ne çok sevdiğinizi biliyorum. Bu satırları ben yazıyorum ama o da bu duyguları paylaşıyor.
TAKA/NEZİHA ÇAKIROĞLU