Yönetime Trump'u getiren Amerika,
Dünyaya diyor ki,
"Bakın,
Ben dünyanın en büyük ülkesiyim.
*
Elimde dünyayı binlerce kere yok edecek silahlar var.
*
Uzaydan atacağım bir kurşunla,
Gökte uçan bir serçeyi gözünden vururum.
*
Dünyanın en büyük bilim insanları bende.
En büyük üniversiteler bende.
Yani sanayi bende,
Teknoloji bende."
*
Sadece "Adamlık bende" demiyor.
Çünkü başında adamlıkla ilgisi olmayan birini getirerek.
"
"Bakın!
Ayağınızı denk alın.
Bizimkinin sağı solu belli olmaz.
Bizimki,
Kuralsız kaidesiz bir adamdır.
*
Anladığı şeylerden biri,
Güzel hatunlar,
Öteki de paradır.
O zaman 'pamuk eller cebe' " diyor.
 *
Evet,
Benim Amerika'nın dünyaya verdiği mesajlardan  aldığım tam da budur.
 
VAR!
 
VAR, Video Hakem Uygulaması anlamına geliyor.
Antalya Trabzonspor maçında;
İnsan görünümlü hakemlerin zulmüne,
Bu adı VAR olan  teknoloji harikası bile,
"Dur!" diyemedi.
***
Oysa bu "VAR" denen alet,
Tarafsızdır.
FETÖ'cü/Keto'cu falan değildir.
***
Renklere karşı duygusuzdur bu alet..
Kimsenin amigosu değildir.
Bankada hesabı,
Para koyabileceği bir cebi de yoktur.
***
Alengirli işlerden anlamaz.
Çıkar ilişkileriyle işi olmaz.
Mafya da değildir.
Tarafsız çıkarsız çıkar sahaya.
***
Çıktı ama yine de  gala alınmadı ve verdiği karar.
Gösterdiği pozisyonlara rağmen,
O hakem bildiğini okudu.
Kesti/biçti  ve parçaladı Trabzonspor'u.
***
Şimdi siz ne yaparsınız bu zulme karşı?
Yıllardır süren haksızlık,
Trabzonspor'u süründürürken,
Türk Futbolunu da fena halde sakatlamıştır.
Yani sadece zararı Trabzonspor'a değil,
Daha fazlası Türk Futboluna olmuştur.
İşte sonuçları.
Mircea Lucescu gelse ne yazar...
***
Evet,
Maçların hakkaniyetli yönetilmesi için
Hak gaspı olmaması için,
İhale yapıyor,
Paralar ödüyor,
Yeni.
Gıcır gıcır cihazlar alınıyor....
***
Ama o sahadaki bütün kusurların öznesi,
Yine de,
Ben !
Ben!
Diyor...
***
Yok azizim.
Burası Türkiye.
Biz daha,
"Türküm/Doğruyum"  ifadelerinden bile ifrit oluyorsak.
Ne adalet,
Ne hakkaniyet.
Ne de Trabzonspor.
*
Yaşasın
İhanet,
Zulüm ve kötü niyet!
 
ÖLÜM MELEĞİ SANDI
 
Adam trafik kazası yapıyor.
Yerde kanlar içinde kendinden habersiz bir şekilde yatarken,
Sakallı bir vatandaş kendisini hayata döndürmek için müdahale yapıyor.
Bu isabetli müdahale yaralı adamın hayata dönmesini sağlıyor.
Sağlıyor ama,
Gözünü açan yaralı,
Karşısında,
Beyaz giysili,
Beyaz sakallı,  bir amca görünce fena halde ödü kopuyor.
Ve yalvarmalık bir sesle,
"Ben öldüm mü?
Siz ölüm meleği misiniz?"Diye soruyor.
Şimdi gel de gülme...
 
ALMANLAR BİZİ NİYE SEVİYOR
 
Almanya'da bir gazete Türkler konusunda bir anket yapıyor.
İşte Türkleri sevmenin  gerekçeleri
***
Çünkü, Türk misafirperverliği kalpten ve mideden geçiyor.
Yabancılara sorulan ilk soru: Aç mısın?
Çünkü, Türkiye’nin ‘Batman’ gibi güzel şehir isimleri var.
Çünkü, Türkler ekmeği fırının duvarında pişiriyor.
Piştiğinde yere düşüyor.
Çünkü, İtalya ve İspanya’daki gibi dükkanlar öğle vakti kapalı değil.
Çünkü, devletin kurucusu vizyoner Kemal Atatürk o kadar akıllıydı ki,
din ve devlet işlerini ayrı tuttu.
Çünkü, Türkler Ernst Reuter ve oğlu Edzard’ı Nazi zulmünden kurtardı.
Çünkü, Türkiye bizim için Asya’ya açılan köprü.
Çünkü, Türkler en lezzetli tatlıları yapıyor.
Çünkü, Türk hamamı Fin saunasından daha iyi.
Çünkü, NATO ortağı Türkiye barış için bizim yanımızda.
Çünkü, Türkiye ile Almanya her yıl 30 milyar avroluk ticaret gerçekleştiriyor.
Çünkü, Türkiye’de cesur gazeteciler hapis ve ölüm tehdidine rağmen işlerini yapıyor.
Çünkü, Ayasofya dünyanın en güzel minarelerine sahip.
Çünkü, Türk Hava Yolları ve Lufthansa arasındaki rekabet hizmet kalitesini arttırıyor.
Çünkü, 60 ve 70’li yıllarda milyonlarca Türk işçi Almanya’nın kalkınmasına katkı sundu.
Çünkü, Türk düğünleri muhteşem birer parti.
Çünkü, Türk halı satıcıları insana hayatının en uygun alışverişini yaptığı hissini veriyor.
Çünkü, Türk berberleri kulak ve burun kıllarını bazen ateş, bazen iple yok ediyor.
Çünkü, Türk futbolseverler dünyanın en ateşli taraftarlarından.
Çünkü, çay başka hiçbir yerde Boğaz’daki kadar lezzetli değil.
Çünkü, Efes’te dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı’nın kalıntılarını görebiliyorsun.
Çünkü, inanılmaz ucuza bolca lüks çanta bulabilirsiniz.
Çünkü, Türkler B planını buldu.
Elektrikler kesilince mumu yaktılar.
Çünkü, sıcak ve yumuşak havlu kumaşları Türkiye’de üretiliyor.
Çünkü, Türkler bir zamanlar Avrupa’nın yarısını kuşattı, sonra geri çekildi ama kahvelerini burada bıraktı.
Çünkü, Türkiye’deki Alman turistlerin sayısı, teröre rağmen 5,5 milyon civarında.
Çünkü, Hristiyanlık ve Müslümanlığın tarihini en iyi Ayasofya’da öğrenirsiniz.
Çünkü, Türkler yönetmen Fatih Akın,
komedyen Kaya Yanar,
Yeşiller partisi milletvekili Özcan Mutlu ve
rapçi Lady Bitch Ray’i hediye etti." Diyorlar.
***
"Çünkü, Noel Baba Türkiye’den geliyor.
Çünkü, Türkler muhteşem Bağdat demiryolunu inşa ettiler.
Çünkü, Türk pazarlarında pazarlık yapabilirsin.
Çünkü, Türk nargileleri güzel kabarcık çıkarıyor ve tatları enfes.
Çünkü, aile Türkler için her şey demek.
Çünkü, Türk piyanist ve bestekar Fazıl Say dünyanın en iyileri arasında.
Çünkü, İznik çinisinden yapılan duvarlar bütün Şark’ı süslüyor" Diyorlar.
 
HA HA HA!
 
Reis, Suudilere;
"18 kişilik timi bize gönderin, yargılayalım" diyor.
Bunu duyan Suudiler ne demiş olabilir?
"Sizde idam yok, olmaz" demişlerdir.
 
MUASIR MEDENİYET
 
Dün Türkiye,
En büyük yatırımlarından birinin açılışını yaptı.
Milyarlarca dolar harcadı.
Dev bir imkan hasıl oldu.
Ülkem adına mutlu oldum;
Gönülden kutluyorum!
*
Ancak bir ulusal gazete,
Bu havaalanının açılışını;
"Muasır Medeniyetin Baş yapıtı"
Şeklinde manşetten vermesi,
Bence çok abartılıydı.
*
Muasır medeniyetin baş yapıtları,
Dünyanın en büyük üniversiteleri,
Bilim merkezleri ...
Hatta yüzde yüzü Türk insanının ve Türk teknolojisinin ürünü olarak,
Uzaya göndereceğimiz uydular olmalıdır.
***
Bu havaalanı,
Geniş bir arazi üzerinde betondan ve demirden inşa edilmiş bir ihtiyaçtır.
Ve olmazsa olmazdır.
Ama dedim ya mutlu oldum,
Ülkemize ve Milletimize  hayırlı olsun!
 
29 EKİM
 
Dün 29 Cumhuriyet Bayramı ve  en büyük Milli Bayramımız olması nedeniyle,
Şehr-i Trabzon'u,
Özellikle işlek cadde ve sokaklarını dolaştım.
***
Ve daha ziyade meydan kısmını  ağır adımlarla gezdim.
Akşam kutlamaları için hazırlanan bir alanın olduğunu gördüm.
Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezini dolaştım.
Trabzon Halk Eğitim  Müdürlüğünün sergisini,
3. Boyutlu Atatürk rölyeflerini
Muhteşem çalışmaları gördüm.
***
Eli işi tasarımlar...
Kolyeler,
Resimler,
Stantlarda her kesime hitap eden  el emeği göz nuru çalışmalar gördüm.
Sessiz/sedasız ve çeşitlerle bir sergi işte.
Emeği geçen tüm insanlarımızı kutluyorum.
***
Ancak bu büyük gün için,
Trabzon esnafında ve konutlarda evvelce var olan o  bir bayrak asma kültürü,
Koptu gitti gibi.
Neden acaba?
 
FIKRA
 
Afrika gezisinde bir turist devamlı tamtam çalan yamyamın yanına giderek sordu:
- Niçin durmadan çalıyorsunuz?
Yamyam cevap verdi:
- Suyumuz hiç yokta...
Turist başını salladı:
- Anladım. Allah'tan yağmur yağdırmasını istiyorsunuz...
Yamyam:
- Yok canım, muslukçuyu çağırıyorum.