Hep yazdım, tekrarında fayda var. Siyasette birinci adam olmak zordur. Lider olmak, sürüklemek ve tartışılmamak çok daha büyük bir çaba ister. Bunu önce CHP Genel Başkanı Özgür Özel’de gördük.
Özgür Özel Genel Başkan seçildikten sonra girdiği ilk seçimden yüzde 33’lük oy yüzdesi ile çıksa da bir türlü partide taşları yerine oturtamadı.
Şimdi de eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hedefinde. Cumhur ittifakına yanaşmak, sert muhalefet yapmamak.
CHP’nin kulislerini iyi bilen yorumculardan birisi özetle şöyle diyor:
‘Kılıçdaroğlu-İmamoğlu ikilisi Özel'i yemekte kararlılar. Ancak bekliyorlar. Bu yüzden milletvekilleri de kendi hesapları adına Özel'e karşı çıkıp, "Cumhurbaşkanı adayını asıl biz belirleriz" diyor. İmamoğlu'na da ‘Bizi de gör’ mesajı veriyor. Bu kervana ilk katılan da Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer oldu. Seçer, ‘Bir partide herkes farklı ağızdan konuşmaz’ diyor, sonra da Genel Başkanı Özel'in "normalleşme" siyasetini eleştiriyor.’
CHP, Cumhuriyetle yaşıt bir parti.
Koltuğu son seçimden sonra daha da değerlendi.
Türkiye’de 6 Büyükşehir Belediyesini almakla kalmadı birçok Anadolu kentinde de işbaşına geçti.
Ve karşısında 22 yılda yorgun AK Parti var.
Ondan iktidarı alması demek uzun yıllar Türkiye’yi yönetmek için dümene geçmek demek.
Kapışmanın sebebi bu.
Son dönemde her ne kadar Özgür Özel, Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekrem İmamoğlu’nu işaret etse de Ekrem İmamoğlu işini garantiye almak istiyor.
Ne Özgür Özel’e, ne de Kılıçdaroğlu’na bu manada güvenmiyor.
Cumhurbaşkanı adayı olabilmek için CHP’nin Genel Başkanı olmak istiyor.
Yani meydanlara hem Genel Başkan hem de Başkan adayı olarak çıkmayı arzuluyor.
Kulislerde Kemal Kılıçdaroğlu ile paslaşmaları da var.
Kılıçdaroğlu’nun tekrar olağanüstü kurultay ile geri dönmesi ve Ekrem İmamoğlu’nu da kurultay salonunda Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan etmesi konuşuluyor.
Özgür Özel bunu biliyor.
Özel, Mansur Yavaş kartını da bunun için elinde tutuyor.
Zafer Partisi’nin Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ bir hafta önce Cumhurbaşkanlığı için bir anket yaptırdığını, 29 ilde 2 bin kişinin üzerinde kişiye ‘Seçim olsa kime oy verirsiniz’ diye sorulduğunu açıklayarak, Mansur Yavaş’ı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da önünde gösterdi.
Adaylık halinde Ekrem İmamoğlu daha ağırlıklı Kürt oyları alıyor, Mansur Yavaş ise milliyetçi oyları.
Mansur Yavaş, terör soruşturmasından tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’e destek mitingine katılmadı.
‘Ankara’da cenaze var’ dedi.
Cenaze merasimi Ankara Belediye Başkanlığını kısa süre yapmış bir başkanın eşinin idi.
Yavuz Ağıralioğlu’nun İYİ Partide gösterdiği tavrı Mansur Yavaş CHP içinde gösteriyor.
Burada bir de eleştiri yapmak gerekir. 650 PKK mensubu ile görüşmüş ve Avrupa sorumlusundan talimat almış bir başkanın Belediye Başkan adaylığına kim nasıl onay verir?
Bence Anayasa’da değişecek sadece iki madde var.
Bunlardan birincisi seçim sistemindeki adaylık kriteri ile ilgili bu garabet.
İkincisi ise idam cezasının geri gelmesi.
Eğer idam cezası geri gelmez ise ‘Bana nasılsa bir şey olmaz bir şekilde kurtulurum’ diyen bu toplum suç üretmeye devam eder.