Bakan Şimşek, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2025 yılı bütçesi ile ilgili milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bu kapsamda gelir dağılımı, enflasyon tahminleri, kamu harcamaları ve vergi politikaları gibi önemli konularda değerlendirmeler yaptı.
Enflasyonun Düşürülmesi Hedefi
Bakan Şimşek, Türkiye'nin en önemli hedeflerinden birinin enflasyonu tek haneye düşürmek olduğunu belirterek, "Amacımız, enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirmek. Bu, fiyat istikrarının tanımıdır," dedi. Şimşek, enflasyonun düşürülmesi sürecinde gereken adımların atıldığını ve bu sürecin üç aşamalı bir plan çerçevesinde yürütüldüğünü açıkladı. İlk yıl dezenflasyona geçiş dönemi olarak tanımlanırken, 2026 ve sonrası için istikrar döneminin hedeflendiği ifade edildi.
Gelir Dağılımındaki İyileşmeler
Bakan, gelir dağılımındaki iyileşmelere de değindi. Son 22 yılda yoksulluğun azaltılması ve gelir eşitsizliğinin giderilmesi adına önemli adımlar atıldığını söyleyen Şimşek, "En yüksek gelire sahip yüzde 10'luk grubun aldığı pay, en düşük gelire sahip yüzde 10'luk grubun payına oranla 2002'deki yüzde 17,7'lik fark, 2023'te yüzde 13,8'e düştü," dedi. Ancak enflasyonun son dönemde gelir dağılımını olumsuz etkilediğini ve alım gücünü düşürdüğünü vurguladı.
Vergi Borçlarının Silinmesi Hakkında Açıklama
Vergi borçlarının silinmesiyle ilgili eleştirilere yanıt veren Bakan Şimşek, Türk vergi hukukunda hiçbir bakanın ya da idarenin vergi borcunu silme yetkisinin bulunmadığını belirtti. Şimşek, "Vergi silme yetkisi sadece Yüce Meclis'e aittir," diyerek, vergi silme işlemleri ile ilgili tartışmaların yanlış yönlendirildiğini söyledi.
Kamuda Harcama Disiplini ve Tasarruf
Kamuda harcama disiplini konusunda önemli başarılar kaydettiklerini ifade eden Şimşek, "Son 10 yılın ortalamasında faiz dışı harcama sapması yıllık yüzde 9,1 iken, 2024'te bu sapmayı yüzde 0,8'e indirdik," diye konuştu. Kamu harcamalarındaki tasarruf tedbirlerinin ve disiplinin, bütçe esnekliğini arttırdığını ve kamu maliyesinin güçlenmesini sağladığını belirtti.
Deprem Harcamaları ve Bütçe Esnekliği
Bakan Şimşek, deprem nedeniyle yaşanan bütçe sıkıntılarına da dikkat çekti. "Milli gelirin yüzde 6'sı kadar bir kaynağı felakete harcarsanız, esneklik sınırlıdır," diyen Şimşek, deprem harcamalarının büyük bir kısmının zaten bütçeden değil, afet yardımları ve bağışlarla karşılandığını söyledi.
Kamuda TOGG Kullanılacak
Kamudaki makam araçlarına ilişkin de önemli açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek, "Makam aracı olarak TOGG'u veriyoruz," dedi. Şimşek, kamuda taşıt sayısının arttığını, ancak bu artışın büyük kısmının güvenlik, sağlık ve afet yönetimi gibi alanlarda kullanıldığını belirtti.
EYT'nin Mali Etkileri
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesiyle ilgili olarak Bakan Şimşek, bu düzenlemenin Sosyal Güvenlik Kurumu'na mali yük getirdiğini ifade etti. "EYT'nin maliyeti, Hazine'nin hesaplamalarına göre 752 milyar lirayı bulacak," dedi.
Asgari Ücret ve Çalışanların Durumu
Bakan Şimşek, asgari ücrete ilişkin açıklamalarına devam ederek, "Asgari ücreti belirleme komisyonunun kararı sonrası benim bu konuda bir değerlendirmede bulunmam doğru olmaz," dedi. Ancak, asgari ücretin daha yüksek olması için yapılan yapısal reformların önemini vurguladı. Ayrıca, son yıllarda en düşük memur maaşında ve asgari ücrette önemli reel artışlar sağlandığını belirtti.
TOGG ve Kamu Makam Araçları
Kamudaki taşıt sayısının arttığına dikkat çeken Bakan Şimşek, "Yenilenmiş makam araçlarının tamamı, mevcut araçların tasfiyesi kararıyla veriliyor. Ayrıca, güvenlik ve sağlık gibi kritik alanlarda kullanılan taşıtlar için bütçeden ödeme yapılmıyor," dedi. Bakan Şimşek, kamudaki araç politikalarında tasarruf tedbirlerinin uygulandığını belirtti.
OECD Ülkelerinde Erken Emeklilik
Bakan Şimşek, OECD ülkelerinde 30'lu, 40'lı hatta 50'li yaşlarda emekliliğin kalmadığını belirterek, EYT düzenlemesinin aktüeryal dengeyi bozduğuna dikkat çekti. Çoğu gelişmiş ülkenin emeklilik yaşını 65'in üzerine çıkardığını söyledi.