Merhaba Sevgilim,
Aynı yerdeyim
Bir akıl hastanesinin dördüncü katında.
Her zaman olduğu gibi kâğıt ve kalemle baş başa
Bugün ilk defa bir mektup aldım senden,
Yıllaaar yıllaaar sonra ilk defa
Ellerim titredi zarfı açarken
Unut beni diye başlamışsın mektubuna
İlk satırda başladı gözlerim sızlamaya
Benden uzakta mutlu olduğunu beni hiç sevmediğini yazmışsın,
Kendine başka bir dünya kurmuşsun
Üzülme demişsin son satırında
Artık ağlama, unut beni demisin….
Canım Sevgilim,
Burası bir akıl hastanesinin dördüncü katı,
Kusura bakma gözyaşlarıyla yazıyorum bu mektubu,
Yer yer dağılıyor mürekkep,
Unuttum seni demişsin aklım hala orada,
Sana kendimi hatırlatmak istiyorum bu mektupta,
Ben hayalinle yaşayan seni toprağın altında unutanlara inat ilk kar yağdığı gece sırf üşürsün diye montumu örtmek için yanına gelen, hani sırf ruhuna fatiha yazıyor diye mezarının başında bileğinden kanlaaaar boşaaalan…
Ya kabaca buraya atıldığında senin için ağlayan, seni unutanlara inat yüreğinde taşıyan…
Soruyorum şimdi sana,
Bu muydu yeminimiz?
Bu muydu sözümüz?
Gözlerini son kez kapatırken kucağımda unutma demiştin ya bana
Ölümüne sevdim seni,
Unutma diye
Şimdi sen misin bana bu satırları yazan,
Sen misin unuttum diye bana mektup yazan.
Canım Sevgilim,
Burası bir akıl hastanesinin dördüncü katı.
Ve ben gözyaşlarıyla yazıyorum sana bu satırları,
Toplanmış bir kaç doktor senin adınla güya mektup yazmışlar bana,
Unut artık demişler,
Güya “Unuttum seni” demişler senin adınla,
Ne yazı senin yazın, ne zarftaki koku senin kokun,
Kızmadım onlara Ömrüm merak etme,
Kimseye kızmıyorum zaten
Kimseden de bir şey istemiyorum
Anlayın diyorum sadece, ya da anlamaya çalışın lütfen
Özledim Ömrüm’ü diyorum
Tutmayın beni, çözün elimi, ayaklarımı şu kahrolası ranzadan
Bırakın, bırakın gideyim ona Ömrüm’ü özledim diyorum.
Evet, burası bir akıl hastanesinin dördüncü katı Canım Sevgilim
Sana bu mektubu buradan yazıyorum
Trabzon’daki her postacı biliyor adresini,
Bu mektubu senin adınla bana mektup yazanlara emanet ediyorum
Adresini büyük harflerle yazıyorum yine,
Yaşadıkça benimsin demiştin, yaşadıkça seninim.
Bil istiyorum!
Ömrüm…