Günlerdir Uzungöl ve Taşkıran’da yapılması planlanan HES ile ilgili mücadeleyi konuşuyoruz.

Bölge insanı günlerdir ayakta

Sabahlara kadar nöbet tutuyor.

Uzungöl’üme dokunulmasın diye gözlerine uyku girmiyor.

Hakeza tüm çevre dostları ayağa kalktı,

Destek yağıyor

Yerel sanatçılar mesajlarıyla ve şarkılarıyla doğa katliamına karşı duruyor

Türkiye’nin doğa cennetini yok etmeye yönelik bu hareketin durdurulması için yoğun bir çaba sarf ediliyor

Yerel ve ulusal medyada günlerdir haber konusu oluyor

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in “Başka HES bulunur ama başka Uzungöl bulunmaz” açıklamasında olduğu gibi yapımcı firmanın mağduriyeti bir şekilde kendilerine başka bir yer gösterilerek giderilebilir.

Ama giden Uzungöl bir daha geri gelmez,

Bırakın Solaklı da özgür aksın

İktidar ve muhalefetin Trabzon Milletvekillerinin hepsi bölgeye giderek HES’in yapılmasına karşı olduklarını oradaki direnişçilere destek vermesi elbette son derece anlamlıdır.

Bu o işin yapılamayacağının bir ifadesidir aslında.

İktidarı istemiyor, muhalefeti istemiyor.

Orada bir siyasi parti veya bir görüş hakim değildir.

Görmek isteyenlere cevabımız ise “HES’e Karşı Partisi’dir” deriz.

Çünkü aklın yolu birdir

Çünkü Uzungöl HES’le mahvedilemez, yok edilemez

Çünkü başka bir Uzungöl yok

HES dayatmasının anlamı da yoktur o zaman.

Orada gecesini gündüzüne katarak destek veren, nöbet tutan, bir tutam odunla omur veren herkese, yörenin bir çocuğu olarak şükranlarımı sunuyorum.

İyi direniyorlar

Diri duruyorlar

Ve olası bir yanlışın önünde de adam gibi, dimdik duruyorlar.

Sağır sultanın bile duyduğu şiddetli tepkilere şükürler olsun sonunda kulak kabartan Enerji Bakanlığı’nın böyle bir hataya, hatta tarihi yanlışa çanak tutulmayacağını anlaması da güzel bir gelişmedir.

Aslen Çaykaralı olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın bırakın bir hemşeri olarak ayrıcalıklı davranmasını, dünyanın neresinden olursa olsun hiçbir bakanın onay vereceği bir durum olmazdı, olamazdı

Böyle büyük bir hataya asla müsaade etmezdi, edemezdi

Eden olursa ihanet eder

Eden olursa hainlik eder

Eden olursa Allah’ından bulsun.

Evet, Uzungöl’ü direnişçiler kurtardı

Bu onların başarısıdır.

Ancak, Uzungöl’ün günlerdir böyle bir sıkıntıyla karşı karşıya kalmasından bihaber Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un alakasız yerden Uzungöl’e dokunması inanın şaşırttı beni.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın prenslerinden biri olarak görünen Murat Kurum’un Uzungöl’deki HES mücadelesini görmeyip veya görmezden gelip sözde oradaki kaçak yapıların yıkımıyla gündem yaratması vallahi akıllara zarar.

Bakın Sayın Bakan;

Siyasi istikbalinizi bir tarafa bırakıp önce Uzungöl’ü bi kurtaralım.

Önce güzelim Uzungöl ve 500 dönümlük çevresinde altın arama, maden arama alanı ilan edilmesini kapsamından çıkarıp, doğa cinayeti işlenmesinden kurtarıp ondan sonra çıkıp sözde kaçak yapılarla mücadele etmeyi deneyin.

Yani önce kurtarın sonra yıkarsınız

Arkadaş nedir Uzungöl ile alıp veremediğiniz.

Bir taraftan sözde kaçak yapıların yıkılması ile Uzungöl’ü kurtaracağız derken diğer taraftan hem HES, hem de altın arama zekânıza kurban olayım

Bırakın bu tür zırvalıklara uğraşmayı.

Birbirinizle çelişmeyi

Ve artık düşün Uzungöl’ün yakasından

Beddua almayın,

Allah çarpar