Bebek katili çetenin sahte Müsteşarı, Savcının Makamına giriyor. Tehdit ediyor. ‘Sadece sen değil çocukların eşin var. Bunları duydum. Size bir şey yapılmasın diye bunları söylüyorum. Beraber bir resim çekilelim at sosyal medyana iş kapansın’ diyor. Gözdağı veriyor.

Savcı kayda alıyor. Çete üyeleri de savcıyı takibe başlıyor.

Soruşturma Savcısı Bolu’ya memleketine gidiyor.

Tam da kente girerken mesaj geliyor:

‘Bolu’ya girdin orada da ensendeyiz’

Savcı cevabı mesaj atıyor:

‘Gelin 16 mermim var, hepinize yeter’

Savcının Bolu’ya ne zaman girdiğini biliyorlar.

Muhtemel ki,  araç takip sisteminden bebek çetesini ortaya çıkaran savcıyı izliyorlar.

Tam 12 bebeği öldüren bir bebeği de sakat bırakan, yoğun bakımlık olmayan bebekleri yoğun bakıma aldırıp ağır ilaçlarla öldüren ve bunun karşılığında da SGK’dan para alan çete üyeleri enselendi.

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nu dinledim.

Memişoğlu, Mart 2023 tarihinden itibaren soruşturmayı başlattıklarını, polis ve savcılarla işbirliği halinde yol aldıklarını aktardı.

Dosyada bilgi sızmaması için gizlilik kararı olduğunu ve tehdit olayının yargıya intikal etmesi üzerine olayın kamuoyuna da yansıdığını söyledi, davada 22 kişinin tutuklu olduğunu açıkladı.

‘Devletin kararlılığı var’ dedi.

Adalet Bakanlığı, emniyet ve ekip arkadaşlarına teşekkür etti, sağlık camiasının içine sızan çeteleri ise lanetledi.

Burada kritik nokta şu,

Özel hastaneler mantar gibi çoğaldı. Bazıları iki oda bir mutfak!

Ve aylık SGK’ya kestikleri faturalar çok yüksek.

Son yıllarda SGK bazı ilaç ve özel hastane tedavi ödemelerini bıraktı ve devletin sırtındaki yük biraz azaldı.

Her ilde devasa devlet hastaneleri var, oraya gidilsin.

Bundan sonra SGK ilaç ve tedavi ödemeleri noktasında özel hastanelerin  tedavi giderlerini çok yakından denetlemeli ve şaibeli butik hastanelerin ruhsatlarını  dondurmalı, ya da iptal etmelidir.

Trabzon Cumhuriyet Başsavcısı Sedat Çelik’le konuşurken şunu söylemişti,

‘Huzuru bozan kimse, kim suç işlemişse bir telefon ihbarı bize yeter’

Bu olayda da Cumhurbaşkanlığı iletişim merkezine (CİMER) giden bir anne ihbarı var.

Sonrasını müfettişler ve güvenlik birimleri çorap söküğü gibi  çekmiş ve sona gelmişler. Ancak mesleki deneyimlerim bana, savcının üzerinde sahte müsteşarın dışında da baskılar olduğunu söylüyor!

Sağlık Bakanı Memişoğlu’nun şöyle dedi;

‘İnsanın olduğu yerde suç işleme devam eder. Önemli olan denetimleri yapmak ve vatandaşın da denetim görevine katkı sağlamasıdır’

Doğru bir tespit.

Bu kadarını kimse beklemiyordu.

Cesur yürek Savcı ile ilgili de son sözüm şu olsun.

Ödüllendirilmeli ve çok iyi korunmalı

Ki, elinde binlerce riskli soruşturma dosyası olan diğer savcılara ve mahkeme heyetlerine cesaret gelsin.